Gelecekte bizi neler bekliyor? Yeni eğitim haritası

‘FREELANCER’LAR REVAÇTA OLACAK

2030 dünyası, günümüzden çok farklı olacak. Yapay zekâ, otomasyon, değişen demografiler ve küreselleşme, iş gücünü ve toplumları dönüştürecek. 2030’da otomasyon teknolojileri, çeşitli endüstrilerde yer alan şu anki işlerin yüzde 20 ile 25’ini yapacak. Daralan iş pazarında iş bulmak daha zor olacak. Diğer yandan yüksek seviyede beceri gerektiren iş gücüne duyulan ihtiyaç yüzde 20 artacak. Gig ekonomisi adı verilen farklı çalışma tarzları nedeniyle işlerin yüzde 40’ı sözleşmeli freelancer’lar ya da yarı zamanlı işçiler tarafından yapılacak. 2030’da 10 mezundan 6’sı diplomasını aldığı işi yapmayacak. 2030’un iş dünyası tek bir işte uzmanlık yerine, veri analizi, yapay zekâ, makine öğrenmesi, siber güvenlik ve dijital okuryazarlık gibi ek uzmanlıklara sahip olmanızı gerektirecek. 2030’da 10 öğrencinin 7’si henüz adı konmamış işleri yapacak. Bugün bilmediğimiz beceri ve yetenekler ortaya çıkacak.

‘YENİ NESLİ İYİ TANIMALIYIZ’

Çocuklarımıza geleceği en iyi şekilde karşılayacak beceriler ve yetenekler kazandırmalıyız. Onları, sadece okulda öğrenen değil, gelecekte ve hayatı boyunca ‘öğrenmeyi’ öğrenmiş bireyler olarak yetiştirmeliyiz. Yeni nesli iyi tanımalıyız. Dijital bir dünyaya ve sosyal bir ağın içerisine doğmuş, bugün okullarımızda öğrenim gören yeni nesil öğrenenleri tanımadan ve anlamadan eğitimin geleceğini kuramayız. Bu gençler, teknolojiden vazgeçmiyor. İnternet ve sosyal medya, onların hayatının vazgeçilmez bir parçası. Davranışlarının temelinde ‘doğruyu aramak’ var. Doğru bulmadıkları bir şeyi yapmak istemiyor ve yapmıyorlar. Teknolojiyi seviyorlarsa teknolojiyi eğitime katmalıyız. Gençler artık kendilerine sadece bilgi aktarılmasını değil, -ki bunu artık birçok kaynaktan edinebiliyorlar.

OKULLARIN DÖNÜŞMESİ GEREKİYOR

Gençler, diploma alıp meslek edinmeyi değil, hayatlarına anlam katmayı, öğrendiği bilgiyi deneyimlemeyi istiyor. Yapabileceğimiz en iyi şey, hayatları için bu anlamı arayabilmeleri, özgürce deneyimleyebilmeleri adına onlara koşulsuz destek ve rehberlik verebilmektir. Bugün okullar bir yandan öğrencilere gerçek dünyada değer yaratabileceği akademik bilgileri ve becerileri sağlarken, uygulamalı bir eğitimi ve iş deneyimini de en erken safhada sunabilmeli. Öğrenciler, iş ortamı hakkında mutlaka önceden bilgilendirilmeli ve eğitilmeli. Fırsatlar sunan iş sektörleri anlatılmalı ve tam zamanlı, iyi maaşlı işlerin olmadığı durumlar için de bir hayatta kalma rehberi verilmeli. Okulların çocuklara diploma veren kurumlar olmaktan çıkıp, onların hayatlarına anlam ve deneyim kazandıracak yerlere dönüşmesi gerekiyor.

ÖĞRETMENLİK HEP OLACAK

Sınıfta öğrencileriyle birlikte yeni öğretim yolları araştıran, geliştiren ve sonuçlarını yaygınlaştırabilen öğretmenler, geleceğe yön verecek. Öğretmenlik, geçmişte olduğu gibi bugün ve gelecekte de en önemli mesleklerden biri olmaya devam edecek.

MEZUNLAR EN İYİ ÜNİVERSİTELERDE

Sağlık ve Eğitim Vakfı’na (SEV) bağlı okulların, öğrencilerini geleceğin bilgi, beceri ve yetenekleriyle donattığını söyleyen Prof. Dr. Güray Erkol, “SEV çatısı altında Üsküdar Amerikan Lisesi, İzmir Amerikan Koleji, Tarsus Amerikan Koleji, SEV Amerikan Koleji ile Üsküdar, İzmir ve Tarsus SEV İlköğretim Kurumları ve SEV Yayıncılık bulunuyor. SEV’e bağlı eğitim kurumlarında 6 bine yakın öğrenci öğretim görüyor. Öğrencilerimizi, belirsizliklerin olduğu karmaşık bir dünyayla baş edebilecekleri, hatta değişimlere liderlik ederek yeni ve yaratıcı fikirlerle hayata değer katacakları, mutlu bireyler olarak hazırlıyoruz. Mezunlarımızın çoğu; Brown, Cornell, Dartmouth, Harvard, Princeton ve Yale gibi Sarmaşık Ligi üniversiteleri ile Times Higher Education (THE) World University listesinde ilk 100’de yer alan üniversitelerde okuyor” dedi.