LGS’de MEB soruyor Sinan Kuzucu Yayınları önceden biliyor
Çocuklarımızın eğitim hayatlarının en önemli dönüm noktalarından biri hiç kuşkusuz ki LGS (Lise Geçiş Sınavı) oluyor. Öğrencilerin bu sınavda alacakları iyi puan onlara başarılı ve nitelikli liselerin kapılarını aralıyor. Böylesine önemli bir dönemecin öğrencilerin olduğu kadar ailelerin de hayatındaki yeri büyük. LGS’ye hazırlık için en önemli kaynaklardan biri olan hazırlık kitaplarını doğru seçmek de dikkat edilecek noktalardan biri…
Sinan Kuzucu 28 yıllık eğitim birikimini yayınladığı kitaplarla bu önemli sınava hazırlanan öğrencilere aktarıyor. Yayıncılıkta odağına öğrencileri ve eğitim hayatlarında edinecekleri başarıları koyan Sinan Kuzucu Yayınları’nın hikayesini ve yola çıkış serüvenini başarılı eğitimci Sinan Kuzucu’dan dinledik…
Adını eğitim dünyasındaki başarılarla duyduğumuz Sinan Kuzucu kimdir?
Fen bilimleri öğretmeniyim ve 28 yıllık eğitimciyim. Biliyorsunuz Türkiye’de uzun yıllar süren bir dershanecilik kültürü vardı. Bu süreçte ben en iyi dershanelerde, dershaneciliği çok iyi bilen ekiplerle çalıştım. Bu dönemde dershanede deneme testleri için sorular hazırlıyorduk. Benim hazırladığım sorular sıklıkla sınavlarda çıkmaya başladıkça dikkat çektim ve bu alanda ilerlemeye devam ettim. Hazırladığımız testlerin ulusal sınavlardakilerle benzer olması beraberinde öğrenciler için başarıyı da getirdi. Öğretmenliğimin dördüncü yılında ise bölüm başkanı oldum. Sınavlarda çıkabilecek soruları, kazanımları, eksik noktaları öğretmenlere aktararak onları yönlendiriyordum. Geçen yılların ardından bu birikimimi kitaplarla daha çok öğrenciye aktarmak istedim. Çünkü sınavlarda öğrencinin karşısına çıkacak soruları bilebilen ve bu yönde testler hazırlayabilen bir noktaya gelmiştim.
Sinan Kuzucu Yayınları neden tercih edilmeli?
Ders çalışmanın ve özellikle sınavlara hazırlanmanın çocuklar için zorlayıcı olduğunu biliyoruz. Geçen 28 yılda 5 farklı sınav modelini gördüm, deneyimledim ve adeta bukalemun gibi uyum sağladım. Bu durum hazırladığımız yayınlar için de geçerli oldu tabii...
LGS sınavlarını bir eğitmen olarak nasıl değerlendiriyorsunuz. Özellikle bu yıl 6 Haziran’da yapılacak sınav için nasıl bir tablo öngörüyorsunuz?
Son 3 yıldır yapılan LGS’de sınavda başarılı olma oranları değişti. Genel bir tabirle söyleyecek olursak 100 öğrenciden 5 öğrenci başarılı olarak nitelikli okullara girebiliyor. Ancak böyle bir başarı 1 yıllık bir hazırlıkla kazanılası mümkün değil. Bir öğrenci 5. 6. ve 7.sınıfta bu temeli oturtamadıysa son yılın katacaklarıyla bilgi birikimi artar ama istediği okula giremeyebilir.
LGS’nin en büyük özelliği okuduğunu anlayan, temeli olan matematik gücü iyi olan, günlük yaşantıyla bağlantı kurabilen öğrenciler istemesi… Biz öğrenciyi bilgi bombardımanına tutsak da eğer muhakeme gücü yoksa bu sınavda veli ve öğrenci istediği neticeyi alamayabilir. Kitap okuma alışkanlığı kazanmış, test çözme tekniğini geliştirmiş ve dikkatini soruya odaklamayı öğrenmiş öğrenciler sınav sorularını rahatlıkla cevaplayabilirler.
2021 yılı LGS sınavı nasıl olacak?
Ben bu yıl LGS’nin 2019 ve 2020 sınavları gibi olacağını düşünüyorum. Çok büyük farklılıklar olmayacak ama çok kolay bir sınav da beklemiyorum. 2020 yılında sınava giren çocuklar konuları nispeten yüz yüze öğrendi. Bu yıl ise durum farklı, eğitim online oldu. Dolayısıyla öğretmen ve çocuk arasında tanıma ve iletişim noktasında kopukluklar yaşandı.
Online derslerde çözülen sorular bu sınava bilgi katar, ancak günde en az 150 soru çözmezseniz sınavda istediğiniz sonucu alamazsınız. Kısaca LGS’ye hazırlanan bir öğrenci günde 40 Türkçe, 30 İnkılap Tarihi, 40 matematik, 40 fen sorusunu mutlaka çözmeli. Öğrenci test sorularını kendi masasında kendi kalemi, silgisi, kitabıyla ve tek başına çözmeli. Kesinlikle online olarak değil bizzat yazarak olması daha iyi çünkü gerçek sınav online olmayacak.
Benim tavsiyem 6 Haziran 2021 LGS öncesi çocukların Sinan Kuzucu Yayınları zamanla yarıştıran soru bankalarımız ve sarmal denemelerimizi mutlaka çözmeleri. Yayınlarımızda LGS’de çıkabilecek tam isabet sorular var.
Başarılı öğrenciler yetiştirmenizin sırrı nedir?
Doğal bir insanım, çocuklara da yaşlarına ve ihtiyaçlarına göre doğal bir şekilde yaklaşıyorum, sanırım işin sırrı bu…
Ama çocuklar özellikle sınava hazırlık dönemlerinde zor bir süreç yaşıyorlar. Zannediyorum ki beni ve yöntemlerimi kendilerine yakın görüyorlar. Genellikle öğrencilerimle endişelerini, streslerini kaygılarını ve daha pek çok şeyi paylaşırız. Yıllar içinde öğrencileri neyin zorladığını, onlara neyin yardımcı olduğunu deneyimleyerek pek çok kez gördüm. Bu noktalardan yola çıkarak hazırladığım kendime özgü çalışma yöntemlerim de öğrencilerimi başarıya götürüyor.
Veliler sınava hazırlık sürecinde nelere dikkat etmeli, neler yapmalı?
Velilerin öncelikle çocuğunu iyi tanıması gerekir. Tabii bu bir günde olmaz. Veliler çocuğun gelişimini, derslerdeki başarılarını ana sınıfından itibaren yakından takip etmeli, derslerine, ödevlerine göz atmalı, öğretmen ve okul ile iyi ilişkiler içinde olmalıdır. Eğitimin en önemli temelleri dördüncü sınıfa kadar atılır. O yüzden özellikle dördüncü sınıfa kadar öğretmenin çocuk hakkındaki gözlemleri ve söyledikleri aileler için çok mühim olmalı. Beşinci sınıftan itibaren artık yavaş yavaş LGS’ye hazırlık başlar ama bu hazırlık çok da yıpratıcı olmaz. Küçük yaşlardan beri kitap okuyan, okuduğunu anlayan, matematik konusundaki eksiklerini fark edip tamamlayarak bir ileriki seviyeye geçen çocuk gireceği her sınavda başarılı olur. Yoksa sorun sekizinci sınıftaki bir yıllık sınava hazırlıkla tam anlamıyla çözülemez.
Çocuklar için özellikle matematik konusu ülkemizde sorun olabiliyor. Öğrencinin dersten bir süre uzaklaşması ve soğuması bir üst basamağa çıkarken yeri dolduramaz boşluklar yaratabiliyor. Burada öğretmen arkadaşlarımıza da çok iş düşüyor ama matematik derslerinin aktarımı diğer derslere oranla biraz daha zor olabiliyor. Bu noktada öğrenci ve velinin ekstra çabası gerekebiliyor. Yine veliler gözlem yoluyla bu noktadaki sorunu çözmek için öğretmen ve okulla iş birliği yapabilir, kurs ve yardımcı kaynak desteğiyle eksiklerin üstesinden gelebilir.
Öğrencilerden 8 yıllık eğitimlerini iki oturumluk bir sınavla ortaya koymalarını istiyoruz. Bu da çok genç yaşta onlarda baskı ve stres yaratabiliyor. Neticede sınav başarısı çoğu zaman okul başarısıyla paralel olmuyor, bunun örnekleriyle sıkça karşılaşıyoruz. Örneğin, öğrenci yıllarca okulda takdir, teşekkür belgesi almış ama LGS’den sonra istediği okula girememiş. Sınavın apayrı bir yeri var. Bir yönetim ve kavrama süreci olduğunu söyleyebiliriz. Bu refleksi geliştirebilmek çok önemli. Böyle durumların ardından başarısız olan çocuk hayal kırıklığı ve kendini değersiz hissetme gibi duygular yaşayabiliyor.
Sinan Kuzucu Yayınları’nın farkı nedir?
Bizim yayınlarımız öğrencileri sınava hazırlamak konusunda oldukça iddialı. Çünkü biz okuldaki eğitimden farklı bir noktadayız, tamamen sınava yönelik, öğrencilerin karşılaşabileceği her türlü soruyu önceden düşünen ve bu yönde testler hazırlayan bir yayıneviyiz. Sayfalarca sürecek bir konuyu yaklaşık bir A4 kağıdına özetleyebiliriz.
Sloganınız neden ‘MEB böyle sorar’?
Çünkü Sinan Kuzucu Yayınlarını alan bir öğrenci neredeyse LGS soru kitapçığını eline almış gibi olur. Üç yıldır LGS’de çıkan soruları inceleyerek oradaki soru kalıplarına uygun sorular hazırlıyoruz. Yayınlarımız da Millî Eğitim Bakanlığı’nın her ay yayımladığı MEB örnek soruları doğrultusunda hazırlanıyor. Biliyorsunuz, LGS’de belli soru kalıpları vardır. Bu kalıpları Millî Eğitim Bakanlığı her ay LGS’de çıkacak sorulara örnek olacak 45 soru yayınlar. Bu soruları sınav sorularını da hazırlayan komisyon hazırlar.
EBA TV sizce neden önemli?
Ben her akşam EBA TV izlerim çünkü burada çıkan sorular LGS’de belirleyici olabiliyor. Pandemi döneminde LGS müfredatının çıkacak soru modelleri ile ipuçlarını EBA TV’de bulabilirsiniz. Ben haftanın yedi günü çalışırım. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, zaten bu yıl soruların örnek sorulara benzer formatta olacağı yönünde açıklama yaptı. Ama çocukların online derslerden EBA TV’yi izlemeye pek zamanı kalmıyor. İşte ben ve yayınlarımızın sorularını hazırlayan 24 kişilik ekibim bu örnek sorulardan yola çıkarak testler hazırlıyoruz ve neredeyse 45 sorunun yarısına yakın oranda benzer sorular ortaya koyabiliyoruz. O yüzden öğretmenlerin ve öğrencilerin EBA TV’yi takip etmesini öneriyorum.
Ayrıca kitaplarımız, öğrencilere sınav alışkanlığı kazandırmak için LGS’deki test kitapçığının birebir benzeri şeklinde hazırlanıyor. Renginden tasarımına, fontundan dizgisine, soru yapısından niteliğine hatta kâğıt yapısına kadar birebir aynı şekilde hazırlanmış kitaplarımızla sınava çalışan öğrenciler, test kitapçığını ellerine aldıklarında aşina oluyorlar, korkup stres yaşamıyorlar. Bu durum hem öğrenciler hem de meslektaşlarımız tarafından beğeniyle karşılanıyor. Böylece LGS’de çıkacak sorular bizim için asla sürpriz olmuyor.
Kitaplarımızdaki test soru sayısı LGS’deki soru sayısıyla aynı. Bu noktada ilkemiz çocuğa sınavda iki oturumda karşılaşacağı soruları önceden sunmak oluyor. Örneğin, sınavda sözelde 50, sayısalda 40 soru var. Hazırladığımız soru bankalarında da soru sayısı LGS’deki gerçek soru sayısıyla aynı. Çocuğun sınavı iyi yönetmesi gerek. Çünkü LGS, bilginin yanında çocuğu zamanla yarıştırıyor. Öğrenci refleks gücünü sürekli artırmalı. Burada amaç zamanla yarışı da yönetmek. Öğrenci böylelikle bir soruya kaç dakika ayıracağını zaman içinde öğrenebiliyor.
Soru ve deneme bankalarındaki sorularda sözcük sayısı, her derse göre farklıdır. MEB’in yayımladığı soruların hepsi uzun değil. Biz de bunu dikkate alarak kısa, orta ve uzun sorular hazırlıyoruz.
Çocukların sınavlardaki başarısını çoğu zaman soruların yerleri, konuların zorluk derecelerinin kitapçıkta önce mi sonra mı yer aldığı gibi durumlar bile etkileyebiliyor. Biz de deneme testlerinde soruları zorluk derecelerine göre kimi zaman öne kimi zaman da arkaya yerleştiriyoruz. Böylece bazen zor bazen kolay sorudan başlayarak kendilerini test edebiliyorlar. Sınava her türlü olasılığa hazırlanmış olarak giriyorlar.
Sinan Kuzucu Yayınlarında kaç kitabınız bulunuyor?
Bizim 2021 LGS hazırlığı için 13 farklı kitabımız var. Kitapların 4’ü zamanla yarıştıran soru bankası 8’i branş denemesi, birinci ve ikinci dönem için ayrı ayrı hazırlanmış genel değerlendirme sınavları.
Size gelen bir öğrenciyle yola nasıl çıkıyorsunuz?
Dediğim gibi sekizinci sınıfa kadar atılan 7 yıllık altyapı çok önemli. Her çocuğun bu noktada ihtiyaçları ve seviyeleri farklı. O yüzden ilk olarak temel bilgilerini ölçen genel bir sınav yapıyorum. Veliyle durumu ve beklentilerini dürüstçe konuşuyorum. Sonrasında da çocuğun bilgi birikimine göre bir çalışma takvimi hazırlıyoruz.
Pandemi sınava hazırlığı nasıl etkiledi?
Zor bir süreç yaşanıyor. Burada yine velilere daha çok rol düşüyor. Online ders sadece bilgi verir ama sınava hazırlamaz. Online derslerle yeterli kalmayıp çocuklarının kendi başına da test çözmelerini teşvik etmeleri gerekir. Bu konu sadece öğretmenin iyi konu anlatmasıyla da ilgili değil. Ama sınava hazırlık bol tekrar ve pratikle olur. Bizim yaptığımız şey de bu… Kısacası çocuk girdiği sınavda daha önce benzer soru ve örneklerle karşılaşmışsa başarılı olur.
Bir çocuğun tam puan alması için nasıl çalışması gerek?
Söylediğim gibi bu uzun soluklu bir süreç… Temeli ana okuldan başlar. Kimsenin elinde sihirli bir değnek yok, bu aşama aşama kaydedilecek bir yol. Veli, öğrenci, okul, öğretmen, kurs, iyi yayınlar ve testlerle bir bütün olarak görülmeli. Programlı ve dikkatli çalışmak başarıyı getirir. Ana okulundan itibaren ders çalışma alışkanlığı çocuğa verilmeli ve çocuk hem eğitim sürecinde hem de sosyal etkinliklerde sürekli velisi tarafından gözlenmeli.
Anneler bu sürecin en yakın tanıklarından, onlara neler söylersiniz?
Evet, anneleri de çocuklar kadar yakından tanımak önemli. Çünkü onların gözlemleri bizim için önemli veriler taşıyor. Anneler genelde daha sabırsızlar, 8 yıllık emeği iyi bir puanla taçlandırmak istiyorlar. Haklılar, ama bu baskıyla yarışı erken noktada bırakan çocuklar var. Burada iyi bir eğitimciden destek ve yönlendirme almak, iyi yayınlarla sınava hazırlanmak gerekiyor.
Bu stresli süreçte çocuğa söylediğiniz her kelimeye dikkat etmeniz gerekir. Söylediklerinize hemen o anda yanıt vermeseler bile yoğun baskı ve eleştiri sınavdan bir gece önce bile patlama yaşatabilir ve her şey eksiye dönüp emeklerinizi ziyan edebilir.
Öğrenciler motivasyon için neler yapabilir?
Planlı bir çalışmayla hem kendilerine hem de derslerine zaman ayırabilirler. Ders çalışırken yanlarına onları mutlu edecek objeleri alabilirler, sakin müziklerden yararlanabilirler. Çocuklara, “Arada bir odanızın dizaynını değiştirin” diye tavsiye veririm çoğu zaman. Kendi mutluluğunu ve huzurlu bir ortam yaratabilmek de bu süreçte çok önemli. Şimdiden tüm öğrencilere başarılar diliyorum, umarım tüm özverili çalışmalarının karşılığını fazlasıyla alırlar…