10 soruda zorunlu arabuluculuk!
İş davalarında zorunlu arabuluculuk sistemini getiren İş Mahkemeleri Yasa Tasarısı Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı. Buna göre bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade davalarında arabulucuya başvurmak dava şartı oldu.
TBMM Genel Kurulu’nda onaylanan İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı’na göre işçi-işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda arabulucuya başvurulması zorunlu hale geldi. Daha önceden serbest olan arabuluculuk sistemi yeni tasarıda dava şartı haline geldi, yani arabulucuya gidilmeden dava açılamayacak.
Arabuluculuğun zorunlu hale gelmesi ile davalarının uzun yıllar sürmesinin önüne geçilmesi, iş ve iş uyuşmazlıklarının en kısa sürede ve daha az masraflı bir biçimde çözümlenmesi amaçlandı.
Hürriyet'ten Burcu Özçelik Sözer'in haberine göre; Çünkü bugün ortalama bir işe iade davası 2 yıl sürüyor, tazminat ve işçilik alacaklarına ilişkin davalar ise 2-3 yıldan önce sona ermiyor. Şimdi zorunlu arabuluculukla bu sürecin hızla sonuçlanması hedefleniyor. Ancak, arabuluculuk görüşmelerinin tarafları olan işçi ve işveren arasındaki güç dengesizliği göz ardı edilmemesi gereken bir nokta. Arabuluculuk görüşmelerinde, işveren karşısında işçinin iş akdinin feshi nedeniyle ekonomik olarak daha da zayıflaması ve yargılamanın uzun sürecek olması sebebiyle hak kazandığı veya hak kazanacağı alacak ve tazminat tutarlarından oldukça düşük bir tutar için işçinin işverenle uzlaşması sonucunun ortaya çıkma olasılığı bulunuyor.
İş hukukçusu ve arabulucu Av. Hasan Erdem, 10 soruda yeni İş Mahkemeleri Kanunu’nu anlattı.
Hangi türdeki işçi-işveren uyuşmazlıkları zorunlu arabuluculuğa götürülecek?
Tasarının 3. ve 11. maddeleri kapsamında çalışan tarafından talep edilebilecek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötü niyet tazminatı, eşitliğe aykırılık tazminatı, sendikal tazminat, mobbing tazminatı, ücret, prim, ikramiye, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ve benzeri işçilik alacaklarının söz konusu olması halinde arabulucuya gidilmesi gerekiyor. Ayrıca, feshin geçersizliğine bağlı işe iade davaları da zorunlu arabuluculuk kapsamında yer alıyor. Öte yandan işveren tarafından talep edilmesi olası ihbar tazminatı, cezai şart, haksız rekabete bağlı tazminat, eğitim gideri ve benzeri alacak ile tazminat talepleri için dava açmadan önce arabulucuya başvurulması zorunlu olacak.
Hangi tür uyuşmazlıklar arabulucuya götürülemez?
İş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talepleri ile bu konulardaki rücu davaları zorunlu arabuluculuk kapsamında yer almıyor. Ayrıca, hizmet tespiti, yaşlılık aylığına hak kazanıldığının tespiti gibi SGK uyuşmazlıkları da zorunlu arabuluculuk kapsamı dışında.
Dava şartı olarak arabuluculuk ne demek?
Tasarıda işçilik-işveren uyuşmazlıklarına bağlı alacak ve tazminat talepleri ile işe iade talebiyle açılacak davalarda, dava açılmadan önce, talepte bulunan tarafından (davacı) arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edildi. Bu tür davalarda arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın, davanın esasa girmeden usulden reddine karar verilecektir.
Arabulucuya ne kadar sürede gidilmeli?
İşe iade davalarında 1 ay içinde arabulucuya başvurulmalı.
Arabuluculukta uyuşmazlık ne kadar sürede çözülmeli?
Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren üç hafta içinde sonuçlandırmalıdır. Bu süre zorunlu hallerde arabulucu tarafından en fazla bir hafta uzatılabilir.
Anlaşmaya varılmazsa ne olacak?
Eğer, taraflar arasında arabuluculuk görüşmeleri esnasında anlaşmaya varılamazsa, davacı, anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını ya da arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır.
Arabuluculukta taraflar uzlaştıktan sonra yeniden dava açılabilir mi?
Tarafların arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varmaları halinde, söz konusu anlaşmanın kapsamı anlaşma belgesinde düzenlenir. Bu anlaşma belgesi, taraflar ve avukatları ile arabulucu tarafından birlikte imzalanır. İmzalanan anlaşma belgesi, icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın mahkeme kararı niteliğinde belge sayılır.
Arabuluculuk görüşmeleri sonunda tarafların anlaşmaya varmaları halinde, üzerinde anlaşılmış olan hususların taraflar tarafından tekrar yargı konusu yapılması mümkün değildir. Arabuluculukta çözümlenmiş bir konunun tekrar yargı konusu yapılabilmesi için tehdit, hile, cebir gibi taraf iradelerini sakatlayan bir olgunun varlığı gerekir.
Taraflardan birinin arabuluculuk toplantısına katılmaması halinde ne olur?
Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk arabuluculuk toplantısına katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda, toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve toplantıya katılmayan taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile, dava sonucunda oluşacak yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur.
Arabulucu seçimi nasıl yapılacak?
Arabuluculuya gitmek isteyen kişilerin arabuluculuk başvurusunu karşı tarafın, karşı taraf birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yerindeki ya da işin yapıldığı yerdeki arabuluculuk bürosuna, arabuluculuk bürosu bulunmayan yerlerde ise görevlendirilen yazı işleri müdürlüğüne yapmaları gerekecektir.
Arabulucu ücreti ödemesi nasıl gerçekleşir?
Taraflar arabuluculuk faaliyeti sonunda uzlaşırlarsa, arabuluculuk ücreti, aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde karşılanır. Bu durumda ücret, Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi’nde belirlenen iki saatlik ücret tutarından az olamaz.
ÇÖZÜM İHTİSASLAŞMA
Yapılan yeni düzenlemelerin bir kısmının hak kaybına sebep verebileceğine ve tam olarak mahkemelerin iş yükünü azaltamayacağına dikkat çeken Av. Hasan Erdem, “Kesin çözüm için yargıçlık ve avukatlık mesleklerinde ihtisaslaşmaya gidilmesi gerekir. Ayrıca iş mahkemelerinde kaldırılması düşünülen bilirkişilik müessesesinin kaldırılması yerine revize edilmesi gerekir. Aksi takdirde, bilirkişiliğin kaldırılması halinde sistemin daha da ağır işlemesi kaçınılmaz olacaktır” diyor.
KIDEMDE ZAMAN AŞIMI 5 YILA DÜŞTÜ
Yeni kanunda kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötü niyet tazminatı, iş sözleşmesinin eşit davranma ilkesine aykırı davranılmasından kaynaklanan tazminatta zaman aşımı süresi (dava açmak için) 10 yıldan 5 yıla düşürülüyor.
İŞE İADE YARGITAYA GÖTÜRÜLEMEYECEK
Tasarıya göre;
- İşe iade davaları,
- İşe iade talepli sendikal tazminat davaları,
- İşyeri sendika temsilcisinin iş güvencesine ilişkin davalar,
- 6356 sayılı yasanın 34. maddesi uyarınca açılan işletme niteliğinin tespitine ilişkin davalar,
- Toplu İş Sözleşmesi’nin uygulanmasından kaynaklı uyuşmazlıklar,
- Kanun dışı grevin tespiti davaları ve istinaf yoluyla, (Bölge adliye mahkemeleri) yapılan itirazın ardından kesinleşecek ve Yargıtay’a götürülemeyecektir.
DAVA TARİHİNDEKİ ÜCRET ESAS ALINACAK
Evvelce, işe iadenin kabul edilmediği tarih itibariyle feshin gerçekleştiği kabul edilerek işleyen süredeki ücret zam artışları nazara alınarak tazminat belirlenirken, yeni düzenlemeyle boşta geçen ücret ve diğer haklar ile tazminat mahkeme veya özel hakem tarafından işçinin dava tarihindeki ücreti esas alınarak parasal olarak belirlenecektir.