100'üncü yılda 365 milyar dolarlık mal ve hizmet ihracatı
Cumhuriyetin kurulduğu 1923’te 50.8 milyon dolarlık bir ihracat yapan Türkiye, 1973’te, yani Cumhuriyetin 50’inci yılında 1.3 milyar dolar düzeyine ulaştı. Geldiğimiz noktada ise 27 sektör, 61 ihracatçı birliği ve 115 bini aşan ihracatçı, 2022’yi 254 milyar dolarlık mal ve 90 milyar dolarlık hizmet ihracatıyla tamamladı.
Gazete Haberi
SADECE TARIM ÜRÜNLERİ SATILIYORDU
Cumhuriyetin ilan edildiği 1923’te Türkiye’de sanayi üretimi ‘yok’ denecek kadar azdı. Mevcut sanayi tesisleri de iç tüketimi bile karşılayacak düzeyde değildi. Dolayısıyla 1923’te 50.8 milyon dolarlık bir ihracat söz konusuydu. Bu ihracatın da ağırlıklı kısmı tarım ürünlerinden kaynaklanıyordu. Yani dışarıya buğday, arpa, fındık, kuru incir, kuru üzüm, pamuk, yün, afyon, zeytinyağı gibi ürünlere satılıyordu. Ancak Atatürk, cumhuriyetle birlikte ‘Her fabrika bir kaledir’ sloganıyla ulusal sanayinin de temellerini attı.
ARTIŞ TRENDİ 80’Lİ YILLARDA BAŞLADI
Ağırlıklı olarak iç tüketim ihtiyacını karşılamaya yönelik üretim sayesinde Türkiye, 1930-1946 döneminde dış ticaret fazlası veren bir ülke konumundaydı. Böylece Cumhuriyetin kuruluşunun 10’uncu yılında 58.1 milyon dolar olan ihracat, 1973’te, yani cumhuriyetin 50’inci yılında 1.3 milyar dolar düzeyine ulaştı. 80’li yıllarda Türkiye ekonomisinin dışa açılma süreciyle birlikte ihracatta da artış trendi başladı. Bu süreçte önemli imalat sanayi kollarımızdan hazır giyim ve tekstil ihracata liderlik yapan sektörlerimiz oldu. 1983’ü 5.7, 1993’ü 15.3, 2003’ü ise 47.3 milyar dolar ihracatla kapattık. Türkiye’nin asırlık yolculuğunda ihracata dönük üretim, ekonominin de kaderini tayin etti. “Bugün, 27 sektörümüz, 61 ihracatçı birliğimiz ve 115 bini aşan ihracatçılarımızla yer yüzünde adım atmadığımız ülke ya da bölge bulunmuyor. 220 ülke ve bölgeye ihracat gerçekleştiriyoruz” diyen Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, 2022’yi 254 milyar dolarlık mal ve 90 milyar dolarlık hizmet ihracatıyla tamamladıklarını vurguladı. Gültepe sözlerine şöyle devam etti: “Küresel pazarlardaki gelişmelerin de etkisiyle bu yıl işler yolunda gitmese de cumhuriyetimizin 100’üncü yılını en az 255 milyar dolarlık mal ve 110 milyar dolarlık hizmet ihracatıyla kapatacağımızı öngörüyoruz.”
‘YOLUMUZU AYDINLATMAYA DEVAM EDiYOR'
Atatürk’ün İzmir İktisat Kongresi’nde söylediği “Siyasi ve askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsun, iktisadi zaferlerle taçlandırılmazsa devamlılığı sağlanamaz” sözlerini hatırlatan Gültepe, “O’nun 100 yıl önce çizdiği bu vizyon bugün de sanayicilerimizin ve ihracatçılarımızın yolunu aydınlatmaya devam ediyor. İhracat ailesi olarak cumhuriyetimizi ikinci yüz yılında çok daha güçlendirmek, milletimizin refahını artırmak için üzerimize düşen sorumluluğu biliyoruz. Bu bilinçten hareketle 29 Ekim 1923’tekinden farksız bir heyecan, azim ve kararlılıkta yolumuza devam ediyoruz. Ülkemizin mevcut potansiyeli ve donanımlı insan kaynağımızla çok daha fazlasını başarabileceğimizi biliyoruz. Bu özgüvenle ikinci yüzyıla girerken Türkiye›yi ihracatta ilk 10 ülke arasına çıkarma vizyonunu benimsedik. 2026’da 302 milyar dolarlık ihracat hedefini yeni süreçte ilk önemli sınav olarak değerlendiriyoruz. Hedeflerimize ulaşabilmemiz için kilogram birim değerimizi en kısa sürede 2 doların üzerine taşımamız gerekiyor. Birim değeri artırmanın yolu yüksek teknolojinin imkânlarını kullanmaktan, inovasyondan, tasarımdan ve markalaşmaktan geçiyor.”