Ekonomi2024'ün cep ekonomisi

2024'ün cep ekonomisi

Paylaş
2024'ün cep ekonomisi

Yeni bir yılda tasarrufların nasıl yönetileceği daha çok önem kazanacak. Yüksek faizin cazibesi en azından yılın ilk yarısında etkisini sürdürecek. Bir başka deyişle 2024 ‘sabit getiri yılı’ olacak gibi duruyor. Elbette global riskler, ABD’de beklenen faiz indirimleri güvenli liman altını da öne çıkarıyor. Dolayısıyla yumurtaları aynı sepete koymak istemeyenler için sarı metal de avantaj sunuyor. Tasarrufta uzun vade plan yapanlar için ise Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) bulunmaz alternatif. Yine farklı enstrümanlara yatırım yapmayı sağlayan fonlar unutulmamalı!

vZorlu geçen 2023 yılına veda etmek için sayılı saatler kaldı. Büyük hedeflerle başladığımız yılın hemen başlarında 11 ilimizi vuran deprem hepimizi derinden sarstı. Mart 2020 itibarıyla hayatımıza giren pandeminin etkileri devam ederken savaşların biri bitmeden biri başladı. Jeopolitik riskler, enerji krizleri, cehennem sıcaklarının kuraklık etkisi, enflasyon, enflasyonu dizginlemek için faiz artışları...

Haberin Devamı

Yaşanan olumsuzluklar dünya ekonomilerinde tamiri uzun zaman alacak tahribatlar oluşturmaya devam ediyor. Bu durumdan bireylerin kaçma şansı yok. Risk bulutunun 2024 itibarıyla hemen dağılması da beklenmiyor. İşte böyle bir dönemden geçerken şimdiden 2024 stratejisini ve tasarruf hedeflerini belirlemek çok kritik. Peki yeni yılda yatırım sepetinde neler olmalı? İşte öne çıkan başlıklar...

BİRİKİMLERİNİZ UZUN VADEDE ‘BES’LENSİN

Bireysel Emeklilik Sistemi (BES), tasarruf yapmak isteyenler için her zamankinden daha çok fırsat sunuyor. BES, küçük, büyük demeden ele geçen paranın yatırıma dönüştüğü yer. Kumbaraya atılan para reel olarak enflasyonun karşısında değer kaybedebilir. Ancak BES’te onlarca farklı yatırım aracı ve fon bulunuyor. En önemlisi ise yüzde 30’luk devlet katkısı (hibe). Yani yatırılan her 100 lira için devlet de 30 lira destek veriyor. BES’i olanlar her yıl asgari ücretin brüt tutarının yüzde 30’u kadar devlet katkısı alabilir. Örneğin bu yıl bitmeden toplam 140 bin 532 lira ödeme yapan 42 bin 215 lira devlet katkısı alabilecek.

Haberin Devamı

AİLE FERTLERINE AYRI AYRI

18 yaş altı için BES, çocuklara, gençlere para biriktirme disiplini kazandırılması açısından çok önemli. Çocuklar için BES’in diğer önemli bir özelliği ise ayrıca devlet katkısının alınıyor olması. Kendisi BES’li olan bir kişi, çocuğu ve eşi için de BES yaptırırsa ayrı ayrı yüzde 30 devlet katkısı alabilir. Birikim ve tasarrufta ne kadar erken harekete geçilirse o kadar fazla kazanç sağlanıyor. BES üzerinden fonlar sayesinde isteyen faize, altına, petrole, yurtdışındaki hisse senetlerine, dövize yatırım yapılabiliyor. Bu fonların dağılımı yılda 12 kez değiştirilebiliyor. Uzun vadeli tasarruf için BES mutlaka değerlendirilmeli.

YÜKSEK FAİZLİ SABİT GETİRİ TAHTI KAPTIRMAYACAK GİBİ

Temkinli iyimser bir dönemden geçerken yeni yılda tasarruf anlamında en çok konuşacağımız konuların başında faizler geliyor. Yükselen faizler kredi talebini frenliyor. Buna karşılık TL vadeli mevduata ilgi gün geçtikçe artıyor. Yüzde 42-50 seviyelerine (KKM’den TL’ye dönüşte daha da yükseliyor) ulaşan faizler 2024’te de kısa vadede birikimlerin değerlendirilmesi açısından avantajlı konumunu koruyacak. Merkez Bankası aralık itibarıyla faiz artırım hızında vites küçülttü. Ancak faizde hemen bir indirim beklenmiyor.

Haberin Devamı

PORTFÖYDE BELLİ ORANDA OLMALI

Yılın ikinci yarısından itibaren faizlerde indirimlerin başlayabileceği öngörülüyor. Bazı analistler ise faiz indirimi konusunda 2025’i işaret ediyor. Dolayısıyla en azından yılın ilk 6 ayında vadeli TL mevduatın yüksek getiri fırsatı sürecek. Mevduatta yüksek getirilerin 92 gün hatta 180 gün vadelere kaydığı da gözleniyor. Buna karşılık tercih 32-45 gün vadelerde. Günlük faiz getirisi sunan ‘para piyasası TL fonlar’ da bu süreçte ilgi görmeye devam edecektir. Eğer bir risk sepeti yapılacaksa mevduat da o sepete koyulabilir.

JEOPOLİTİK RİSKLER VE FED BEKLENTİSİ ALTINA YARIYOR

vTürk halkının vazgeçilmez yatırım aracı altın, son aylardaki hızlı ataklarıyla dikkat çekiyor. Özellikle Amerika Merkez Bankası Fed’in faiz indirimine başlayacağıyla ilgili öngörüler 2024’ün altının yılı olacağıyla ilgili beklentileri de artmış durumda. Kaldı ki jeopolitik risklerin biri bitiyor biri başlıyor. Ekonomilerin yüksek enflasyondan kurtulması da çok hızlı olmayacağından bu durumun altına yarama ihtimali artıyor. Bu gelişmelere paralel geleneksel altın yatırımcısı altın varlığını maddi imkanları çerçevesinde artırmayı tercih ediyor. Kimi fiziki altın alıyor, kimi altın hesabı açtırıyor kimi de Darphane sertifikası (ALTIN.S1) alıyor. En az al-sat farkı ALTIN.S1’de.

Haberin Devamı

Yüzde 80’i aşan getirisiyle gram altın, 2023’te en çok kazandıran yatırım aracı haline dönüştü. 2024’te ons (31.1 gram) altının 2 bin doların üzerinde yükselişini hızlandırması ve dolar/TL kurunun desteklemesi halinde gram altının 2 bin 500-3 bin liraları test edebileceğiyle ilgili beklentiler öne çıkıyor. Bu da mevcut duruma göre yüzde 30-50 civarı bir getiri demek. Dolayısıyla bu getiri mevduata yakın bir getiri anlamına geliyor. Bu yılki gibi bir ralli yaşanırsa yüzde 70-80’lik getiri mevduatı sollayabilir. Dolayısıyla uzmanlar yatırım sepetinde altının da olması gerektiğine inanıyor. Altın ayrıca ‘dövizde yükseliş olur mu?’ endişesi taşıyanlar açısından da bir alternatif.

Haberin Devamı

PROFESYONELLERİN YÖNETTİĞİ FONLAR

Yatırım fonları son dönemde öne çıkan yatırım araçları arasında. Bu fonlar uzman kişiler tarafından yönetiliyor. Yıllık bir işlem ücreti var ama devede kulak. Fonlar sayesinde dünyadaki birçok enstrümana yatırım yapılabilir. Petrol, altın, gümüş, faiz, Eurobond, özel sektör tahvili, Hazine tahvili, faiz, yabancı hisse senetleri... Dolayısıyla riski dağıtmak isteyenler açısından yatırım fonları dikkate değer. Örneğin; petrolün jeopolitik risklerle yükseleceğini bekliyorsanız petrol fon sepeti tercih edebilirsiniz. Fiziki altın almıyorsanız ve değerli metallere yatırım yapmak istiyorsanız bu kez de altın fonu alabilirsiniz. Yine gümüş fon sepeti benzer şekilde tercih edilebilir. 2024’te yumurtaları tek sepete koymak yerine bu şekilde prim yapacağınız alanlara risk algınıza göre belli oranlarda yatırım yapabilirsiniz.

ÜLKE RİSK PRİMİNDEKİ İYİLEŞME SERMAYE GİRİŞİNİ DESTEKLİYOR

vYılın son günleri yaklaşırken 2023’le ilgili değerlendirme yapan Akbank Genel Müdürü Kaan Gür, 2024 yılına dair de beklentilerini açıkladı. Öncelikle bankanın 6 Şubat depremleriyle ilgili desteklerinden bahseden Gür, “Afetin ilk anlarından itibaren Akbank’ın bölgeyi desteklemek için gerçekleştirdiği faaliyetler yıl boyunca devam etti. Türkiye’nin ilk sosyal temalı sendikasyon kredisinden Toplum Gönüllüleri Vakfı işbirliğiyle hayata geçirdiğimiz ‘Akbank Güzel Yarınlar Hareketi’ projesine kadar birçok önemli adım attık. 2024 yılında da aynı kararlılıkla deprem bölgesinin yanında olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

2024ün cep ekonomisi

2023’te Türkiye ekonomisinin, yılın ilk üç çeyreğinde yıllık yüzde 4.7 oranında büyüdüğünü belirten Gür, “Seçimlerin neticelenmesiyle belirsizlik ortadan kalkarken, bu süreci takip eden parasal sıkılaştırma dönemi oldu. Bu dönemde olduğu gibi, 2024’te de istikrar kazandırıcı adımların devamını bekliyoruz” dedi. Gür, “Politika faizinde beklenen ilave artışların yanı sıra artan borçlanma maliyetlerinin iç talebi törpülediğini, dolarizasyonu azalttığını, cari dengeyi iyileştirdiğini ve hedeflenen dezenflasyon patikasını desteklediğini görebiliriz. Ülke risk primindeki iyileşmenin de Türkiye’ye yönelecek sermaye akımlarını da olumlu etkileyebileceğini söyleyebiliriz” dedi.

SEKTÖR GÜÇLÜ YAPISINI KORUYOR

Bankacılık sektörünün 2023’te güçlü yapısını koruduğunu vurgulayan Gür, şöyle devam etti: “Sorunlu kredi oranı düşük seyrini sürdürürken, sermaye yeterlilik oranı da yasal sınırın üstünde kalmaya devam etti. Parasal sıkılaştırma dönemiyle birlikte mikro ve makro ihtiyati çerçevede sadeleşme adımları bankacılık faaliyetlerinin sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi açısından daha elverişli bir zemin oluşturdu. Sıkılaşmayla birlikte kredi büyümesi yavaşlasa da net faiz marjlarındaki artış kredi arzının iyileşmesini sağlayarak bankacılık sektörünün ana faaliyeti üzerinden kâr elde etmesine olanak tanıyan bir ortam sunmaya başladı.”