6 ayda 7.1 milyar dolar doğrudan yatırım geliyor

Murat Gülderen-POSTA- Yabancı yatırımcı için Türkiye en cazip ülkelerden biri olmayı sürdürüyor. Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Başkanı Engin Aksoy, dün düzenlediği basın toplantısında beklentileri ve potansiyeli açıkladı. Türkiye’nin konumu, pazar büyüklüğü, altyapısı, genç nüfusu ve insan kaynakları ile gerçek bir potansiyel taşıdığına dikkat çeken Aksoy, “Üye şirketlerimiz, 6 ay içerisinde, 7.1 milyar dolar tutarındaki yatırımı programlarına almayı planlıyor” dedi.

POTANSİYEL BÜYÜK

Türkiye’nin bölgesel bir üretim, hizmet, yönetim ve ticaret merkezi olma yolunda sahip olduğu potansiyel ile dünyada en fazla uluslararası doğrudan yatırımı çeken ilk 10 ülke içinde olması gerektiğini vurgulayan Aksoy, şöyle devam etti:

“Odağımız, daha güçlü bir Türkiye. Bunun için, yeni dönemde de ülkemizin rekabetçiliğinin artırılması hedefiyle yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik oluşturulacak politikalara katkı sağlamak.”

DİJİTAL DÖNÜŞÜM

Engin Aksoy, ekonominin sürdürülebilir bir şekilde büyümesi, katma değerli uluslararası doğrudan yatırımların Türkiye’ye çekilmesine yönelik olarak gerçekleştirilecek çalışmalarda kamu-özel sektör işbirliğinin gücüne inandıklarını da ifade etti. Aksoy, şöyle konuştu:

“Öncelikli alanlarımız, dijital dönüşüm, yeşil dönüşüm, küresel tedarik zincirlerine entegrasyon ve insan sermayesinin geliştirilmesidir. YASED üyeleri bu trendlerin hepsinde dünya lideridir.”

HEDEF YÜZDE 1.5 PAY

Türkiye’nin küresel yatırım akışlarından almayı hedeflediği payın yüzde 1.5 civarında olduğunu söyleyen Aksoy, şu bilgileri verdi:

“Bu hedef bizce de realist ve ülkemizin potansiyelini yansıtan bir hedef. Ancak ülkemizin performansına baktığımızda ise yüzde 0.7-1 bandında bir gerçekleşme sağlayabildiğimizi görüyoruz. Geçtiğimiz sene ve bu sene 13.3 milyar dolar düzeyinde bir yatırım çektik. Kompozisyona baktığımızda gayrimenkul satışlarının toplam uluslararası doğrudan yatırım girişlerinin yüzde 50’sini oluşturduğunu görüyoruz.”

YAPISAL REFORMLAR KRİTİK

“Küresel rekabetçiliği daha fazla arttırabilmek için öngörülebilirliği artırmak, makroekonomik istikrarı sağlamak ve yapısal reformları hayata geçirmek kritik önem taşıyor” diyen Aksoy, öngörülebilirliği güçlendiren bir diğer unsurun da ulusal plan ve stratejilere bağlı kalınması olduğunu kaydetti. Aksoy, ayrıca mevzuat değişiklikleri öncesinde de iş dünyası ile istişare süreçlerinin güçlendirilmesi gerektiğini ifade etti.