Avrupa'da başlıyor, peki Türkiye'de olur mu? Haftada 4 gün çalışma bu şartla mümkün!
Belçika'da federal hükümet tarafından geçtiğimiz haziran ayında kabul edilen yeni iş gücü anlaşması yürürlüğe girdi. 20 Kasım tarihi itibarıyla uygulamaya koyulacak bu düzenleme kapsamında özel sektör çalışanları 5 gün yerine 4 gün çalışabilecek. Uygulama akıllara 'Türkiye'de de 4 gün mesai sistemi hayata geçirilebilir mi?' sorusunu getirdi. Kimi uzmanlar ülkemiz şartlarında bunun çok zor olduğunu belirtirken, pandemi sürecinde uzaktan ve hibrit çalışmanın başarıyla yürütüldüğünü belirten bazı uzmanlar ise belli şartlar dahilinde olabileceği görüşünde.
Ömer Faruk Ekinci / Posta.com.tr | Belçika devleti resmi yayın kanalı VRT'nin aktardığına göre, daha iyi bir iş-yaşam dengesi oluşturmayı hedefleyen bu düzenleme; bilişim sektöründen, metal ve gıda sektörüne kadar hemen hemen her kesimden çalışanı ilgilendiriyor. Düzenlemeye göre, haftada 5 gün yerine 4 gün mesai yapma talebi yalnızca çalışanlara bağlı olacak ve işverenin bu konu hakkında herhangi bir zorlaması bulunmayacak.
Çalışanların bu düzene geçmesi için yazılı bir talepte bulunması gerekirken işverenin herhangi bir sebepten bu talebi reddetmesi halinde 1 ay içerisinde geçerli gerekçesini yazılı bir biçimde bildirmesi gerekecek.
MAAŞLARI ETKİLEMEYECEK AMA...
Haftada 5 gün yerine 4 gün çalışmayı tercih eden çalışanların sosyal hakları ile birlikte maaşları da aynı kalacak. Öte yandan yapılan yemek fişi, yol ücreti gibi ödemelerde değişkenliklerin olabileceği belirtildi.
Çalışanın 4 gün çalışma talebi, işverende herhangi bir olumsuz muameleye yol açmayacak ve kesinlikle işten çıkarılma veya sözleşme feshine neden olmayacak. Öte yandan düzenlemenin uygulanma amacına ters olduğu için 4 gün çalışmayı tercih eden bir çalışan, ilerleyen dönemlerde herhangi bir şekilde fazladan mesaiye kalamayacak.
TÜRKİYE'DE GÜNDEM OLUR MU?
Belçika'da uygulamaya konulacak bu düzenlemenin ardından akıllarda 'Türkiye'de de uygulanabilir mi?' sorusu oluştu. Posta.com.tr'ye konuşan Posta Gazetesi Ekonomi Yazarı Ekrem Sarısu, bu tarz bir uygulamanın Türkiye'de uygulanıp uygulanamayacağı ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Her şeyden önce bunun ülke ekonomisiyle ilgili olduğunu söyleyen Ekrem Sarısu, Türkiye'deki işverenlerin yakın dönemde artan ücretler ve EYT gündemi sebebiyle ekonomik olarak zorlandığını belirtti.
İş yerinde bulunan EYT'li çalışanların tazminatlarını ödemek için bankalardan düşük faizli kredi talep eden işverenlerin olduğunu söyleyen Sarısu, böyle bir ekonomide mesai günlerinin düşmesinin yakın ve orta vadede asla gündem olmayacağına dikkat çekti.
Sarısu, 2023 yılına az bir süre kalan süreçte işverenlerin artacak asgari ücretler sebebiyle çalışanlarının bir kısmını istemeyerek de olsa işten çıkarmak zorunda kaldığını belirtti.
MADALYONUN DİĞER YÜZÜ: İŞ AHLAKI VE KÜLTÜR
"Bir de madalyonun diğer yüzü var" diyen Sarısu, çalışanların iş ahlakı ve kültürüne de dikkat çekti. Türkiye'de efektif çalışma süresinin günlük 3-4 saati geçmediğini söyleyen Sarısu, "Hal böyleyken bir de mesai gün sayısı düşerse işveren başta olmak üzere herkes buna itiraz eder" ifadelerini kullandı.
Pandemi dönemi ile hayatımıza giren uzaktan çalışma ile ilgili de konuşan Sarısu şöyle konuştu:
Uzun yıllardır çalışan birçok kişi uzaktan çalışmaya hep mesafeli yaklaştı. Bunun doğru bir yöntem olmadığını söyledi. Ancak koronavirüs pandemisi ile birlikte uzaktan çalışmak zorunda kalınca bu yöntemin güzel yönleri de görülmüş oldu. İşverenin sırtından; servis, yemek, elektrik, ısınma gibi masrafların kaldırılması onları da rahatlattı. Bu yöntem yakın zamanda daha da yaygınlaşabilir.
Öte yandan Sarısu, uzaktan çalışma yöntemi ile işverenin cebine kalacak bu miktarların hepsi olmasa da bir kısmının yine çalışanlara adil bir şekilde dağıtılması gerektiğini savundu.
"45 SAAT DENETLENİRSE, O BİLE YETER"
Türkiye'nin öz kaynak bakımından fakir bir ülke olduğunu dile getiren Sarısu, ülke ekonominin büyük bir kısmının ülke dışından gelen kaynaklardan oluştuğunu belirtti. Bunun değiştiği bir senaryoda ise uzun vadede bu tarz bir çalışma düzenine geçilmesinin olası olduğunu ifade etti.
Sarısu, Belçika'da uygulanmaya başlanacak 4 gün mesai uygulamasının Türkiye için 'hayalcilik' olacağını söyleyerek "Haftada 45 saat mesai sınırı uygulanıp yetkililer tarafından kontrol edilse o bile çalışanlar için yeterli olacaktır" diyerek sözlerine son verdi.
"HALİ HAZIRDA UYGULANIYOR"
Sosyal Güvenlik Uzmanı Mert Nayır ise Posta.com.tr'ye yaptığı açıklamalarda, pandemi dönemi başlayan hibrit ve uzaktan çalışma sistemlerinin ofis masraflarından kıstığı için birçok büyük firma tarafından tercih edildiğini belirtti.
Nayır, 4 gün mesai sisteminin Türkiye için uygulanabilirliğinin mavi yaka özelinde imkansıza yakın olduğunu belirtse de bir kısım beyaz yaka çalışanların hali hazırda hibrit ve uzaktan çalışma ile birlikte bu tarz sistemlere geçtiğini söyledi.
Büyük ofislerin çoğunun küçülmeye başladığını belirten Mert Nayır, bu tarz hibrit ve uzaktan çalışma sisteminin Belçika, Fransa gibi Avrupa ülkelerinde belirli bir süre denendiğini ve iş gücünde herhangi bir kayıp yaşanmadığı için bu ülkelerin sırayla bu tarz sistemlere geçtiğine dikkat çekti.
"YAYGINLAŞIRSA, BAKANLIK EL ATABİLİR"
Özellikle büyükşehirlerde çalışanların trafik ve yemek süreleri sebebiyle bir haftalık süreçte yarım günden fazla süre kaybı olduğunu söyleyen Nayır, hibrit veya uzaktan çalışma sistemiyle bu tarz kayıpların önüne geçilebileceğini belirtti.
Şu an Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın gündeminde buna benzer bir çalışma olmadığını belirten Nayır, söz konusu uygulamanın ülke genelinde çok yayılması halinde bunun sınırlarının devlet tarafından çizilerek kanunlaştırılmasının söz konusu olabileceğini ifade etti.