Bakan Albayrak'tan ekonomiye dair açıklamalar
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, "2020 tek haneli enflasyonu gördüğümüz yıl olacak. Kurun dış risklerden etkilenmeyeceğine finansal mimari kurduk" açıklamasında bulundu. Bakan Albayrak açıklamasının devamında doğal gaza indirim yapılacağının da sinyallerini verdi.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak İstanbul'da gerçekleştirilen toplantıda önemli açıklamalarda bulundu. Albayrak 2019 yılından hedeflerin tutturulduğunu belirterek, "2019’da dengeleme süreci sırasında sessiz ve derinden birçok yapısal reform gerçekleştirdik. Hedeflerimizi tutturduk. Güçlü bir şekilde faiz ve enflasyonda tek haneye girdik ve kalıcı olacak. Kırılgan bir bölgedeyiz, bize özgü stratejilerle istikrarlı büyümeyi sürdüreceğiz" dedi.
Özel bankaların iyi bir sınav vermediklerini söyleyen Albayrak," Kamu bankaları 2019’da piyasayı regüle etti. Sorumluluk aldı ve kar da etti. Özel bankalar iyi bir sınav vermedi. 2020’de özel bankalar daha senkron hareket etmeli. Yüksek plazalarda oturarak olmaz. Sahaya inmeli. Özel bankalar faizde yavaş yavaş tek haneye indi ama daha katılımcı olmalı. İl gezilerinde en çok şikayet özel bankalardan geliyor. Bazı uygulamalar ticari ahlaka uymuyor, vicdansızlıktır. Kamu bankalarının özelleşmesini istediler ama Cumhurbaşkanımız buna karşı gelmişti. Kamu bankaları tam saha pres yapan bir anlayışa sahip" ifadelerini kullandı.
Albayrak konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:
Gıda fiyatlarında kalıcı ve sürdürülebilir bir denge için çalışıyoruz. Milletin boğazı ile oynanmasına izin vermeyeceğiz. Piyasa kuralları içinde kalıcı bir istikrar sağlayacağız. Türkiye’nin sermayesi Türkiye’de kalmalı. Yüzde yüz ithal bir telefona bankacılık 48 ay vade ile para vermemeli. Biz bankacılık sisteminin yerli milli üretimi desteklemesini istiyoruz. 2020’de ivme ve diğer destekler yerli üretimi teşvik edecek şekilde devam edecek. Daha titiz olacağız. Kırılgan bir bölgede yaşıyoruz. Bize özgü stratejilerle mali ve finansal politikalar geliştirip istikrarı sağlamak zorundayız.
Albayrak, gelinen noktada, 2019 itibarıyla, özellikle son 6 ayda yaşanan iç ve dış politik dalgalanmalara rağmen stabilizasyonun yavaş yavaş oluşmaya başladığını aktararak, "Türkiye'de tüm bu gelişmeler ışığında ciddi iyileşmeler yaşanmaya başladığını gördük, gerek iç piyasada, gerek dış piyasada, gerek risk primlerinde, gerek Türkiye'nin referans faizi dediğimiz 2 yıllık tahvil faizlerinde ciddi iyileşmeleri bu süreçte görmeye başladık. Bu noktada bizim için çok önemli olan 5 yıllık CDS risk primi göstergesinde ve 2 yıllık devlet tahvil faizlerinde sadece son 1-2 yılın değil, bazı indikatörlerde son 3-5 yılın bile altında iyileşmeyi ciddi anlamda görmeye başladık." diye konuştu.
Ekonomi alanındaki iyileşmeler
Bunların dışında piyasaların yakından takip ettiği alanlarda çok önemli adımlar attıklarından bahseden Albayrak, şunları kaydetti: "Son 1,5 yılda Türkiye ekonomisinde sessiz ve devrim niteliğinde o kadar çok stratejik yapısal reforma imza attık ki... Belki son 70-80 senede ama serbest piyasa ekonomisinden bahsediyorsak 1980'lerin ikinci yarısından bugüne dediğimiz 30-35 yılda hakikaten Türkiye ekonomisi üzerinde çok kritik adımlar ortaya koyduk. Bu noktada gerek Merkez Bankası'nın, gerek Borsa İstanbul'un, gerek Türk Lirası Gecelik Referans Faiz Oranı'na (TLREF) dayalı işlemlerin, gerek Overnight Indexed Swap (OIS) piyasasında, çok ciddi bir şekilde TL üzerinde gerek değerleme gerek faiz referansı noktasında devrim niteliği diye sessiz adımlar atmaya başladık. Ağustos ayındaki kur atağının hemen ardından Borsa İstanbul'da swap piyasası kurulması, ekim başı itibarıyla bu işlemlerin artık Borsa İstanbul'da gerçekleşmesinin önünün açılmasıyla sadece bu işlemler değil, işlem hacminin artması açısından da önemli bir süreç başlamış oldu. Sadece son 15 ayda, ekim başından aralık sonuna kadar bu anlamda 1,5 trilyon liralık işlem gerçekleşti. Sadece karşılıklı swap işlemleri değil, faiz swapı işlemlerinin de artık Borsa İstanbul üzerinde inşa edilmeye başlaması, hakikaten bu ülkenin kendi para birimi özelinde gerek değerler, gerek faiz anlamında ihtiyaç duyulan süreçlerin mimarisi artık Türkiye'de gerçekleşmeye başladı. Bu noktada çok önemli bir mesafe kat ettik."
Zamların ertelendiği bir yıl oldu
Berat Albayrak, Ekim 2018'de İstanbul'da açıkladıkları "Enflasyonla Topyekün Mücadele" kapsamında, hükümet ve reel sektör başta olmak üzere tüm paydaşlarla birlikte enflasyonla mücadelede müthiş bir seferberliğin ortaya konulduğunu belirtti. Bu anlamda 2019'un enflasyonun dizginlenmesi ve müdahalenin zamanlaması açısından kritik bir dönem olduğuna işaret eden Albayrak, "2019 şu açıdan da zor bir yıl oldu; biliyorsunuz 2014-2019 döneminde Türkiye'de 8 seçim oldu. Seçim ikliminin ve atmosferinin oluşturduğu ekonomik anlamda bakıldığında, zamların ertelendiği ve birçoğunun 2019'a kaldığı bir yıl oldu. Zor bir 2019'u Türkiye tüm paydaşlarının güçlü desteği ve refleksi ile 2019 için YEP'de koyduğumuz yüzde 15,9 enflasyon hedefinin altında kapattı." değerlendirmelerini yaptı.
Albayrak, enflasyonun 2020 ve sonrası açısından da kendileri için en önemli çıpa olmaya devam edeceğini vurgulayarak, "Gayrisafi yurt içi hasıla artışı açısından baktığımızda ise 2019'u tarihe geçecek bir yumuşak inişle, inşallah pozitif bir büyüme ile geride bırakacağız. Benzer iç ve dış kriz, şok, saldırı atak... Ne dersek diyelim. Türkiye, 2001 ve 2009'a kıyasla hakikaten çok başarılı bir şekilde bertaraf etmiş oldu." dedi.
Dengelenme sürecinin, disiplinli bir şekilde 2018 ve 2019'da ortaya konulan performans ve belirlenen hedeflerin çoğunun hayata geçirilmesi ile geride bırakıldığını anlatan Albayrak, şöyle devam etti:
Türkiye'nin artık, bir daha aynı sıkıntılara maruz kalmaması için, bu değişim dediğimiz olguyu tüm paydaşlarla güçlü bir şekilde içine sindirerek ortaya koyması gerek. Bu kapsamda yaptığımız il ziyaretleri ile bu değişimi iş dünyasına, sanayi ve ticaret odalarına birebir anlatıyoruz. Türkiye'de artık ekonominin tüm paydaşlarıyla bu değişimi adım adım hayata geçirmek için yürüyoruz. Sadece Merkez Bankası'nın son dönemde yapmış olduğu düzenlemeler, attığı adımlar, bu çerçevede ortaya koyduğu hususlar bile, şu 5-10 reel büyümesi üzerindeki Türkiye'nin artık eski dönemlerdeki gibi çılgın büyüme, çılgın küçülme üzerinde değil artık, dengeli, disiplinli ve reel büyüme dediğimiz üretim odaklı, ihracat odaklı Türkiye'nin kendi imalat sektörü büyümesini destekleyecek bir strateji aslında."
TL varlıkları kazandırdı
Bakan Albayrak, gerek Ağustos 2018'den bu yana, gerek 2019'un tamamında, kim hangi yatırım aracında pozisyonu alarak ne kazandı diye bakıldığında, TL varlıkların ayrıştığını ve kazandırdığını söyledi.
Bu dönemde spekülatif algılarla hareket edenlerin de olduğunu belirten Albayrak, buna karşın Türkiye'ye yurt içinden veya yurt dışından güvenen ve yatırım yapan, ülkenin büyümesi ve gelişmesini destekleyen kesimin de bulunduğunu, onların yanında olunması gerektiğini ifade etti.
Albayrak, bu istikametten çıkmayacaklarını vurgulayarak, şunları söyledi:
"Çok zor yıllar olmasına rağmen, 2018 ve 2019'u Türkiye'nin performansından taviz vermeden, büyümeyi de negatife çevirmeden, özellikle TL borç stokunda da ciddi sıkıntılı bir resim ortaya koymadan tamamlamış olduk. Tabii Türkiye'nin borç stokuna baktığımızda gerçekten çok ciddi bir marjı var. Gerek hane halkı borç stoku, gerek kamu borç stoku, gerek se özel sektör ve bankacılık açısından baktığımızda, Türkiye'deki tüm bu 4 paydaşın birleşerek Türkiye sepetinde oluşturduğu resimde güçlü bir bilanço yapısı var. Bundan sonra da bütçe disiplini ve kamu maliyesi, enflasyon ve fiyat istikrarı gibi bizim için en önemli çıpa olmaya devam edecek."
Tahvil faizinde düşüklük
Bu arada Bakan Albayrak'ın konuşması esnasında yansıtılan sunumda, kur atağının yaşandığı Ağustos 2018'den bugüne 5 yıllık CDS'lerde yaklaşık 337 baz puan iyileşme sağlandığı, 2 yıllık devlet tahvil faizinde ise 1800 puan düşüş görüldüğünü bildirildi.
Türk lirası ve döviz likidite yönetimindeki etkinliğin artırılması amacıyla 31 Ağustos 2018’de Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) bünyesinde döviz karşılığı Türk lirası swap piyasasının açılmasına karar verildiği anımsatılan sunumda, "TL faiz riskinin yönetilebilmesi için TLREF hayata geçirilmiş olup Ağustos 2019 itibarıyla TLREF'e dayalı kredi kullandırım ve borçlanma araçları ihracına başlanmıştır. TLREF'e dayalı borçlanma araçları ihracı 17,7 milyar lirayı geçmiştir. TLREF ile beraber uzun vadeli TL fonlama imkanının önü açılmıştır." ifadelerine yer verildi.
Sunumda, BİST Swap Piyasası ile yurt dışı yabancı bankalar aradan kaldırılarak Türk bankalarının kendi aralarında işlem yapmasının sağlandığına işaret edilerek, böylelikle TL'nin Türkiye'de kaldığı, yurt dışı bankaların da yurt içinde swap yapmasının önünün açıldığı vurgulandı.
Ekim 2018'de kurulan BİST Swap piyasasında gerçekleşen işlemlerin 2019 sonu itibarıyla 1,5 trilyon lirayı aştığı aktarıldı.