Bakan Nebati'den Türkiye Ekonomi Modeli vurgusu
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Denizli İş Dünyası Buluşması'nda Türkiye Ekonomi Modeli'ne vurgu yaptı.
Bakan Nebati'nin açıklamalarından satır başları şöyle;
Küresel ekonomi son birkaç yılda geçmişle kıyaslanamayacak büyüklük ve sıklıkta şokları peş peşe yaşamaya devam ediyor. Salgından savaşa, sellerden kuraklığa, enerjiden gıdaya kadar birçok krizler ve afetlerle eş zamanlı şekilde mücadele ederken konvansiyonel yöntemler artık yetersiz kalıyor.
Nitekim enflasyon ile mücadelede gelişmiş ekonomilerin uyguladığı sıkı para politikalarının, dünyayı hızla resesyona ve finansal krizlere doğru sürüklediği, işsizliği körüklediği apaçık ortadadır.
İşte bu zorlu süreçte bizler, küresel düzenin işaret ettiği yöne değil, ülkemizin ihtiyaç ve hedeflerine odaklanarak, kapsayıcı büyümeyi ve en önemlisi de insanı merkeze alan Türkiye Ekonomi Modeli’ni hayata geçirdik.
Model sayesinde uluslararası kuruluşlar, küresel ekonomiye ilişkin büyüme tahminlerini aşağı yönlü güncellerken, ülkemize yönelik büyüme tahminlerini artırmaya devam ediyorlar. Buna en güncel örnek; asrın felaketi olarak nitelendirilen depremleri yaşamamıza rağmen, daha iki gün evvel Dünya Bankası’nın ülkemize yönelik büyüme beklentisini yukarı yönde güncellemiş olmasıdır.
Modelimizi devreye aldığımızdan bu yana tüm küresel olumsuzluklara rağmen ekonomimizin makro göstergelerde sergilediği yüksek performans, ülkemizde kötümser tahminler yapmaktan başka hiçbir şey bilmeyenlerin nasıl da yanıldığını kanıtlar niteliktedir. 2022 yılında kaydettiğimiz yüzde 5,6’lık büyümeyle G-20 ülkeleri arasında da en hızlı büyüyen ülkelerden biri olduk. Makine ve teçhizat yatırımlarındaki büyüme 13 çeyrekten bu yana kesintisiz sürüyor. Ekonomideki sağlıklı ve güçlü büyüme, istihdamda da yeni zirveleri test etmemizin önünü açıyor. Bu yılın Ocak ayında 31,8 milyon kişiyle istihdamda tarihi yüksek seviyeyi yakalamış bulunuyoruz.
İhracatımız da Cumhuriyet tarihimizin rekor seviyelerine ulaşmış durumdadır. Bugün 228 ülke ve bölgeye ihracat yaparken, Mart 2023 itibarıyla yıllık 255 milyar dolar ihracat seviyesini geride bırakmayı başardık. Rekorlar kırdığımız bir diğer alan da turizm sektörüdür. 2022 yılında 51,4 milyon ziyaretçi ve 46,3 milyar dolar rekor turizm gelirimizle dünyada en çok tercih edilen dördüncü Turizm ülkesi konumunu elde ettik. Bu süre zarfında, asgari ücret başta olmak üzere ücretli çalışanlarımızın gelirlerinde yaptığımız iyileştirmelere ve birçok kalemde uyguladığımız vergi indirimlerine rağmen mali disiplinden de asla taviz vermedik.
EYT’nin, maaş artışlarının ve depremin kamu maliyesi üzerindeki oluşturacağı yükü de göğüsleyecek güce çok şükür sahibiz. Esasen tablo net bir şekilde ortadadır. 2022 gibi zorlu bir yılda dahi neredeyse tüm makroekonomik göstergelerde Cumhuriyet tarihimizin en iyi seviyelerine ulaşmış mıyız; evet ulaşmışız. İsteyen büyüme, istihdam, üretim, ihracat ve turizm gelirleri gibi makro verileri açıp incelesin.
Nasıl başarmışız bunu? Türkiye Ekonomi Modeli’ni devreye alarak, küresel sarsıntıları birer fırsata çevirmek için gece gündüz çalışarak başarmışız.
Şimdi tabi Atlantik ötesindeki danışmanlardan reçete almaya çalışanlar bizim iktisadi alanda verdiğimiz milli mücadeleyi de ne yazık ki bir türlü idrak edemiyorlar. İstiyorlar ki Türkiye’de ekonomi hep taşıma suyla dönsün, işler ithal formüllerle idare edilsin.
Bugün 7’li masa ekonomi alanında her biri 7 ayrı telden çalıp oynamaya devam ediyor. Biri sıkı para politikasından bahsediyor, öteki de çıkmış pembe çiçekler eşliğinde hayalinde bol kepçeden piyasaya para dağıtıyor.
Sizin ekonomi politikanız hangisi? Sadece tutarsız, zeminsiz ve tozpembe hayallerden mi ibaret?
Adeta bir ipe 7 kişi çıkmış hepsi birden ipin üstünde oynamaya çalışıyor. Daha önce birkaç defa bu 7’li masaya sordum henüz bir cevap alamadım. Tabi cevabı aralarından kim verecek bu da şüpheli. Şimdi buradan bir kez daha soruyorum. Lafı hiç dolandırmadan şu iki soruma net bir cevap verin:
1. Sıcak para bulmak için IMF kapılarında tekrar bekleyecek misiniz?
2. Faizleri yükselterek üretim ekonomisini baskılayacak ve işsizliği artıracak mısınız?
Altı boş ancak çok süslü vaatlerinizi bir kenara bırakın. Açık, net cevaplar verin. Bu 2 konuda bizim politikamız budur ya da şudur diye söyleyin milletimiz de öğrensin. İnsanımızın manevi hassasiyetlerini bir türlü anlayıp içlerine sindiremeyenler, ne yazık ki ortak milli davalarımızın da neredeyse hiçbir zaman arkasında durmuyorlar. Biz Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde savunma sanayimizi yüzde 20’den yüzde 80 yerlilik oranına kadar yükseltmişiz. Bu süreci ve daha nice devasa projeleri finanse edecek kaynakları üretmişiz. Onlar da bugün tüm dünyanın gıptayla takip ettiği savunma sanayimize dahi çıkıp yan gözle bakabiliyorlar. Bu durum, elbette asla kabul edilebilir bir yaklaşım değildir.
Türkiye’nin yeşil dönüşümünde mihenk taşı olan elektrikli aracımız Togg’u planlığımız şekilde yollara çıkardık. Çok şükür milletimizin 60 yıllık hayalini gerçekleştirmek de yine bizlere nasip oldu. Yeşil dönüşümü sadece sanayi alanında değil, finans alanında da gerçekleştiriyoruz. Geçtiğimiz hafta uluslararası sermaye piyasalarında Hazinemizin ilk yeşil tahvil ihracına çıktık ve 2,5 milyar dolarlık satış gerçekleştirdik. Bu işlemden elde edeceğimiz finansmanı da ağaçlandırma, temiz ulaşım, yenilenebilir enerji gibi projelerde kullanılacağız.
Şu anda en temel meselemiz enflasyon. Enflasyonda da 2022 yılı Kasım ayından bu yana düşüş trendine girdik ve 2023 yılı Mart ayı itibarıyla yıllık yüzde 50,5 seviyesine gerilemiş bulunuyor. Mevcut muhalefetin bize yapamazsınız dediği hangi iş, hangi eser, hangi hizmet varsa çok şükür hepsini tek tek yapmayı başardık. Daha nicelerini de yapacağız. Şimdi enerjide dışa bağımlılığımızı azaltacak adımları da hızla atıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın belirttiği üzere Karadeniz’de keşfettiğimiz doğal gazı inşallah 20 Nisan’da devreye alacağız.
Ülkemizin ve Denizli’yle birlikte tüm şehirlerimizin, son 21 yılda kat ettiği mesafe adeta asırlık bir mesafedir. Bu 21 senenin istisnasız her günü, yurdumuzun dört bir köşesinde milletimize art arda kazandırdığımız sayısız eser ve hizmetlerimizle doludur. Bizler, bu süre zarfında hiçbir surette zorluklardan yılmadık ve Hz. Ömer’in “Sabır boyun eğmek değil, mücadele etmektir” öğüdünü de bir an bile unutmadık.
Ülkemiz için verdiğimiz mücadelemize hep devam ettik. Allah’ın izniyle zorluklar karşısında her defasında galip gelen, hedefe ulaşan da yine bizler olduk.
Bugün, Cumhuriyetimizin 100. Yılının arifesinde Türkiye yeni bir eşiğe gelmiş durumdadır. Bir yandan küresel sarsıntılar yaşanırken ülkemiz ya 90’lı yıllarda olduğu gibi koalisyon hükümetlerinin istikrarsız gel-gitlerine tekrar teslim olacak ya da Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliğinde, Türkiye Yüzyılı’na adım atacaktır.
Bizler, Türkiye Yüzyılı’nda, ülkemizin her alanda dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yer alması için durmadan ve yorulmadan çalışmaya devam edeceğiz. İşte Türkiye Ekonomi Modelimiz de esasen bu büyük vizyonumuzun sağlam bir teminatıdır. Türkiye’nin bu şahlanış döneminde de ülkemiz için beraberce üretmeye, gereken her gayreti birlikte göstermeye devam edeceğiz.
Bizlere feraset veren, bizleri kardeşlik bağıyla birbirimize kenetleyen ve sabırla yürüdüğümüz tüm yollarımızı hayra çıkaran Yüce Allah’a binlerce kez şükürler olsun. Mübarek Ramazan ayınızı bir kez daha tebrik ediyor, Rabbime bizleri hak yolundan ayırmasın diye dua ediyorum.
Her birinizi, muhabbetle selamlıyor, kardeşçe kucaklıyorum.
Allah’a emanet olun.
- Gezi Parkı davasında yargılanan 'Çarşı' üyelerine beraat kararı!
- İşadamı Nevzat Aydın panelde fenalaştı
- İletişim Başkanı Fahrettin Altun'dan 'Suriye' mesajı!
- TBMM Başkanı Kurtulmuş, ‘Yeni Küresel Sistem Arayışı Konferansı’nda konuştu
- Narin Güran cinayetinde yeni gelişme! 'Toplantı’ görüntüsü Ulusal Kriminal Büro'da