Bakan Selçuk: Normalleşme desteği almalarını tavsiye ediyoruz
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, "Normal çalışma düzenine dönen çalışanlara prim desteği veriyoruz. Prim desteği 1000 lira. Kısa çalışmadan faydalandıkları oranda verilecek" dedi. Selçuk, "KÇÖ etkin olsa da normalleşirken işçimizin daha az gelir almasına neden oluyor. Normalleşme desteği almalarını tavsiye ediyoruz." diye konuştu.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Hakan Çelik ile Hafta Sonu programına konuk oldu.
Bakan Selçuk'un açıklamalarından satır başları şu şekilde:
Sosyal koruma kalkanı hakkında
Bakanlık olarak temalarımız geniş bir bakanlığız. Tüm vatandaşlarımızı çalışanları, işsizlerimiz, işverenlerimiz,kadınlarımız, çocuklarımız, yaşlılarımız hepsini koruma kalkanı altına almaya çalışıyoruz. 4 sac ayağı üzerinde. Çalışma hayatındaki düzenlemeler, sosyal güvenlik, sosyal hizmetler ve sosyal yardımlar. Sosyal anlamda koruma altına alabilmek amacımız.
- Salgınla önlemler aldık. Hem işveren hem de çalışanlarımızı korumayı hedefledik. Hem aktif, hem de pasif işgücü programları aldık. Kısa çalışma ödeneği bunlardan en önemlisiydi. Ayrıca işten çıkarmaları önlemeye çalıştık. En temel nokta kısa çalışma ödeneği oldu. Paralel olarak nakdi ücret desteğini fesih kısıtlaması getirdik ki kimse mağdur olmasın.
Kısa çalışma ödeneği hakkında
En az asgari 1/3'ten fazla azalttığında gelir desteği mekanizmasıdır. İşsizlik sigorta fonuna ödenen primler ver Bu sigorta fonunu kumbara gibi düşünürsek, işçi ve işverenlerimizin yanında olmaya devam ediyoruz. Geri ödeme yapıyoruz. Gelirlerinin bir kısmını elde etmiş oluyorlar. 2 ay daha uzatıldı.
Normalleşme desteğinde SGK primlerini ödeyeceğiz
Pandemi uzarsa...
Gayet güçlü işsizlik sigorta fonumuz var. Tez zamanda umarız ki etkisi azalır. Belli bir süre devam edebilir endişemiz yok. Aralık sonuna kadar daha da uzatabilecek kadar fonumuz var. Hem çalışan hem de işveren için gerçekleşen bir mekanizma olsa da normalleşme adı altında başka bir destek de veriyoruz. KÇÖ etkin olsa da normalleşirken işçimizin daha az gelir almasına neden oluyor. Normalleşme desteği almalarını tavsiye ediyoruz.
- Normalleşme desteği ücret desteği değil, SGK primlerini ödeyeceğiz. Bakanlık olarak 3 aylık primlerimizi 6 ay öteledik. Yani 40 milyarlık bir öteleme. Kısa çalışmadaki verilerimiz 3.5 milyondu ilk başlarda. Normalleştikçe işverenlerimiz geçmeye çalışıyor. Çalışanına ful maaş vermek için işverenlerimiz gayret içinde. Bildirgeler normalleşme desteği için bu ayın sonuna kadar 26 Eylül'e kadar devam ediyor. Prim desteği 1000 lira. Kısa çalışmadan faydalandıkları oranda verilecek. 6 ay ötelediğimizin 3 ayını biz ödemiş olacağız.
10 milyon üzerinde başvuru geldi
Vatandaşlarımıza sosyal yardımlarda bulunuyoruz. 6 milyon vatandaşımızı aştı. Salgın dönemindeki kriterlerle muhtaçlık kriterlerimiz uymuyor. Fakat bu dönemde birçok dönemde birçok vatandaşımız dönemsel ihtiyaçta. Bu vatandaşlarımıza ulaşmak için bir form oluşturduk. Belli bir takım sorular sorduk. 10 milyonun üzerinde başvuru geldi. 10 milyon talebi hem SGK hem de İŞKUR'dan teyit ettik. Beyanın doğruluğunu teyit ettik.
- Kriterleri belirledik. Hanelerin hangilerinin dönemsel ihtiyaç anlamında ihtiyaçlarının olup olmadığına karar verdi. Süreç devam ediyor. Her hafta ödemelerimiz yapılıyor. Başvuruları değerlendiriyoruz. Sosyal medyada olan ihtiyaç sahipleri de taranıyor. Asdep sonuçlarını da bu arada haftaya açıklıyoruz.
- Sosyal yardımlarda gelen taleplere baktık ki ne dönemsel ihtiyacında olan muhtaçlıkta olmayan vatandaşlarımız da başvurmuş durumdalar. Başka bir vatandaşımızın sosyal yardım almasını geciktiren bir süreç. Biz Bize Yeteriz kampanyası çerçevesinde 2 milyar 76 milyon lira yardım toplandı. Aktarıldı. Yüzde 90'ı da dağıtıldı. 170 milyon kaynak kaldı.
- Ricada bulunayım. Sosyal medyadan bize başvuruda bulunuyor vatandaşımız. Biz ulaşmaya çalışıyoruz, DM'den bile dönüş alamıyoruz. Yüzde 50'sinden daha fazlasına ulaşamıyoruz, tek tek bakıyoruz onlara. Evde herhangi bir gelir varsa zaten biz sosyal yardımları ulaştıramıyoruz. Hane gelirinin asgari ücretin altında olması gerekiyor.
Kadına yönelik şiddet hakkında
- Hem ülkemizde hem dünyada çok boyutlu sorun. Hem kültürel hem ekonomik birçok arka planı var. En önemli kırmızı çizgilerimizden bir tanesi. Sıfır toleransla amasız fakatsız devam etmekteyiz. Bizim bunun herhangi bir bakanlığın, kurumun değil, topluca bütün vatandaşlarımızın içinde olduğu bir seferberlikle hareket etmek gerekir. Dönüşüm esasında. Dünyada da 3 kadından biri hayatında fiziksel ve cinsel şiddete kalmış durumda. Türkiye'de de hemen hemen aynı.
- Şöyle bir algı yanlış. Türkiye daha kötü durumda demek yanlış. Ülkemizde şiddetin medyaya yansımasını tartışabiliriz. Dünya ortalaması altında bir seyirdeyiz. Milyonda öldürülen kadın sayısı ABD'de 22, Romanya'da 8, Türkiye'de 4'e kadar indi. Türkiye'de kadına yönelik şiddetin diğer ülkelerden fazla olduğunu söylemek yanlış bir bilgi. Rakamları uluslararası kıyas için belirtiyorum. Önemli olan şiddeti sıfıra indirmektir.
- İçişleri Bakanlığı verilerini esas alıyoruz. Her kadın cinayeti bizim kadına yönelik şiddetteki kadın cinayeti değildir. Her intihar kadın cinayeti değildir. Her şüpheli ölüm de kadın cinayeti değildir. Bazı internet siteleri intiharları kadın cinayetlerine katıyorlar. Bu konuda dikkatli olmak lazım. Bazı STK'larımızın yayınladığı siteler var. İçişleri Bakanlığımız tespit ediyor. Biz o verileri esas alıyoruz. Basın mensuplarımıza önerim İçişleri Bakanlığımızı esas almasıdır.
- Kadın ve çocuğun her durumda müdahiliz. Bize başvuru ulaştığında davaya müdahil oluyoruz. Erkeğin mağdur olduğu durumlarda da dahil oluyoruz. Biz hak temelli müdahil oluyoruz. Şunu ifade edeyim neden kadına yönelik şiddet, neden erkek korunmuyor deniyor. Burada mağdur olma tarafının yoğunluğu ile ilgili. Cinayetlerde dünyada yüzde 19 kadınlar öldürülüyor. Cinayete kurban giden kadınların yüzde 82'si yakın tanıdığı insan. Erkeği erkek öldürüyor, çatışma kavgada ölüyor ama kadınlar hane içindeki tanıdığı erkek tarafından öldürülüyor. Yoksa tabii ki kadına da erkeğe de ayrım yapmıyoruz.
Hayvanlara yönelik şiddet hakkında
Öfke ile baş etme konusunda çeşitli çalışmalarımız var. Ben buna inanıyorum. Şiddet de bulaşıcı. Bizim daha çok iyi haberler yapmamız gerekiyor. Kültürümüzdeki merhamet duygusunu yaygınlaştırmamız gerekiyor. Şiddet haberi yayılırsa, o kadar ülkemizde şiddet var oluşuyor. İçişleri Bakanlığı bir tim kurdu. KADES'i de destekliyoruz. ALO 183'de bizim kadınlarımıza rehberlik ettiğimiz hat. Şiddet anında değil.
Netflix hakkında
Çok yanlış bir afişle çocuklarımızı metalaştıran bir afişle Netflix bir dizi yayınını sokacağını ifade etti. Biz de RTÜK'e başvuru yaptık. Hem afiş, hem içeriği okuduğumuzda bizim kültürel kodlarımızla, geleneklerimizle, aile yapımızla uyuşmayan bir içerik içindeydi bu dizi. Biz başvuru yaptıktan sonra, bakanlık yetkililerimiz Netflix'le de görüştü. Bizim için önemli olduğunu da ifade ettik.
- RTÜK'te kaldırma kararını Netflix'e iletti. Bunun arkası gelir mi burada teyakkuzda olmamız lazım. Biz ne kadar bunları engellemeye çalışsak da toplumsal olarak bu arz-talep dengesinde, bu arzı da talebi de oluşturmamamız gerekiyor.
- Bazı yayınlar oluyor, Twitter'da çocuk istismarına yol açanlar oluyor. Vatandaşımız RT'lerek ve like'layarak daha fazla çocuğun görmesine neden oluyorlar. Bize ulaşabilecekleri yerler var. Bize direkt ulaşsınlar. Bunun için de bir Whatsapp hattı kurduk, sosyal medya timlerimiz kuruldu. Twitter'da yaymak yerine bize göndersinler, linki atsınlar biz müdahale etmeye çalışalım.