Balık sezonu açıldı sorunlar ortaya çıktı! Fiyatı iki kat artıyor…
1 Eylül’de balık avı yasağı kalktı. Bir an önce işbaşı yapan balıkçıların yüzü gülse de birçoğu, kontrolsüz yani yasadışı avlanmadan şikayetçi. Bunun sektöre zarar verdiğini söyleyen balıkçılar ayrıca aracılarla kendileri arasındaki fiyat farkının giderilmesini istiyor. Güvencesiz çalışma ve sezona göre değişen gelirlerle düşen yaşam standardı da cabası... Hülya Çaylak / Posta
Eylül itibarıyla balık avı yasağı sona erdi. ‘Vira bismillah’ diyerek ağlarını denize atan balıkçılar, ailelerini geçindirmek için sabahın çok erken saatlerinde, soğuk havada umut dolu bekleyişine başladı. Sayıları tam olarak bilinmese de binlerce insan balık avlayarak ekmeğini kazanıyor. Ancak balıkçılar, kayıtdışı ve bilgisiz avlanma yapanların balıkçılığa zarar vermesinden şikayetçi. Zaten dönemsel olarak para kazandıklarını ifade eden balıkçılar, “Kontrolsüz avlanma sektöre zarar veriyor. Ayrıca balıkçılar ile aracılar arasında gerçekleşen fiyatlanma sebebiyle perakendede ortaya çıkan fiyat uçurumu giderilmeli” diyor.
GENELDE AİLE ÖLÇEĞİNDE
Türkiye’de amatör ve meslek olarak balıkçılık arasındaki sınırların belirsizliği ve denizde kafes balıkçılığı bakımından sigortalı çalışmanın yerleşmemiş olması nedeniyle sektörde çalışan sayısının tespit edilemediğini belirten Öz Orman-İş Sendikası Başkanı Settar Aslan, “Balıkçılık işinin genelde aile ölçeğinde yürütülmesi ve denizin kıyıdan uzak bölümlerinde yürütülen faaliyetlerde işçiye ulaşmanın imkansız olması nedeniyle tam sayılara ulaşmak ve örgütlenmek zor oluyor” dedi.
SOSYAL GÜVENCEDEN UZAK
Aile ölçeğindeki 5-10 metrelik gırgır teknelerinde 2 kişi çalışırken, uzunluğu 30-40 metreyi bulan trol teknelerinde 20-30 kişinin istihdam edilebildiğini belirten Aslan, “Gırgır teknelerle balık avcılığı ve kültür balıkçılığı yapanlar sosyal güvence kavramına uzaklar ama kısıtlı imkanları ölçüsünde tarım sigortası primlerini ödeyip emeklilik ihtimaline sahip oluyorlar. Karada veya denizde kafes yöntemiyle kültür balıkçılığı yapan girişimciler ise esnaf veya şirket ölçeğinde faaliyette bulunuyor. Buralarda çalışan işçiler emekli olabiliyor” diye konuştu.
STANDART BİR GELİR YOK
Ailesinin geçimini temin etmek için balıkçılık yapanların standart gelir elde etme imkanı bulunmadığını ifade eden Aslan, şunları söyledi: “Çünkü iklim koşulları ve balık verimliliği gibi birçok değişkene bağlı bir iş sahası. Her yıl nisanda av yasağı başlıyor. Büyük trol teknelerde işçi olarak çalışanlar ortalama asgari ücretle geçiniyor. Ancak yılda 4.5 ayı bulan yasaklar sebebiyle işsiz kalma ihtimali oluyor. Gırgır teknesiyle yapılan balıkçılıkta ise belli balık türlerinde dönemsel yasaklar olsa da yılın 12 ayı özellikle kıyı avcılığı yapılabiliyor.”
SOFRAYA KADAR İKİ KATINA ÇIKIYOR
Balıkçıların en çok muzdarip olduğu sorunların başında yasadışı avcılık ve aracılara ödemeleri gereken büyük borçlar sebebiyle daha fazla avlanmaya mecbur kalmaları geliyor. Tuttuğu balığı kendi satamayan balıkçılar, balığın fiyatının perakendede 2-3 kat artmasından da şikayetçi.
Gırgırla balık avcılığı yapanların kooperatif aracılarına satış yaparak kazanç elde ettiğini belirten Settar Aslan, “Aracılar balıkçılardan satın aldıkları balıkları halde mezat yoluyla satıyor. Nihai olarak balıkçının alın teriyle denizden çıkarılan balık, sofralara ulaşıncaya dek iki katına kadar fiyatlanıyor” dedi.
MÜSİLAJ ENGEL DEĞİL
Son dönemde denizlerde oluşan müsilaj (deniz salyası) sorununun Karadeniz Bölgesi için balıkçılığa engel teşkil edecek düzeyde olmadığını belirten Aslan, Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde de avcılık bakımından durumun benzer olduğunu vurguladı.
BİLİNÇSİZLİĞİN ÖNÜNE GEÇİLSİN
Çalışma sahası nedeniyle balıkçılığın doğayla mücadele gerektiren bir iş olduğunun altını çizen Aslan, balıkçıların temel taleplerini şöyle sıraladı:
- Küçük balıkçılara getirilen av malzemesi ve avlanma alanı sınırlamaları gözden geçirilmeli.
- Trol tekneleriyle yapılan büyük balıkçılık ile denizde kafes usulü yapılan kültür balıkçılığına verilen devlet desteği küçük ölçekli balıkçılara da sağlanmalı.
- Denizlerde ve iç sularda gerçekleşen bilinçsiz amatör avlanmanın önüne geçilmeli.
- Trol teknelerinde bulunan makinelerin sesleri sebebiyle balıkları rahatsız etmesini önleyecek tedbirler alınmalı.
- Denize atılan çöpler, evsel atıklar ve eşyalar sebebiyle zorlaşan avlanma sürecini kolaylaştıracak önlemler alınmalı.
- Avlanma kapsamında getirilen yasaklara riayet edilmesi için denetimler sıkılaştırılmalı.
- Ticari düzeyde büyük balıkçılık yapan şirketlerle kültür balıkçılığı yapan kişilerin yanlarında istihdam ettikleri işçiler tespit edilerek, sosyal güvence bakımından denetlenmeli.