Çiftçinin borcu 1 yılda yüzde 85.5 arttı
Geçtiğimiz yıl yaşanan deprem felaketi, yapısal sorunlar, yüksek maliyetle yapılan üretim, ihracat kısıtlamaları, fiyat ve pazarlamada yaşanan sorunlar üreticileri zorladı. Çiftçilerin bankalara olan toplam kredi borcu son bir yılda yüzde 88.5 arttı.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, TZOB’un 2023 yılı değerlendirmesini ve 2024 yılı beklentilerini içeren raporunu değerlendirdi. Tarım sektörünün, ülke ekonomisinde önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Bayraktar, üretime, istihdama ve dış ticaretimize hatırı sayılır bir katkı verdiğini söyledi. Bayraktar, 2022 yılının 3’üncü çeyreğinde yüzde 3.7 oranında büyüyen tarım sektörünün, 2023 yılının aynı çeyreğinde yalnızca yüzde 0.3 oranında büyüdüğünü kaydetti.
YÜKSEK FAİZLE BORÇLANDILAR
2023’de artan enflasyon ve faizlerle kullanılan kredi rakamlarının beklenenin üzerinde gerçekleştiğine değinen Bayraktar, tarım ve balıkçılık nakdi ve takipteki toplam kredi bakiyesinin 2023 yılı Kasım ayı sonunda 584 milyar liraya ulaştığını söyledi. Son bir yıllık süreçte çiftçilerin bankalara olan toplam kredi borcunun yüzde 88.5 arttığını belirten Bayraktar, “Ziraat Bankası faiz oranları son bir yılda yüzde 9.5’dan yüzde 42’ye yükseldi. 2023 yılında çiftçilerin yaklaşık yüzde 37’si yüksek faiz oranları ile tarımsal kredi kullandı” dedi.
HAYVAN SAYISI AZALIYOR
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2020 yılında 18.2 milyon baş olan büyükbaş hayvan sayısı, 2023 yılının ilk altı ayında 16.7 milyon başa geriledi. Küçükbaş hayvan sayısı ise 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 2.2 azalarak 56,3 milyon başa, 2023 yılının ilk 6 ayında ise yüzde 5,3 azalarak 53.3 milyon başa geriledi. Böylelikle sadece 6 aylık dönemde büyükbaş hayvan sayımız 502 bin, küçükbaş hayvan sayımız ise 3 milyon azalmış oldu. Şemsi Bayraktar, hayvancılığa verilen destek miktar olarak her yıl artış gösterse de toplam tarım destekleri içerisindeki payının giderek azaldığını söyledi. Cumhurbaşkanlığı yıllık programlarına göre; 2020 yılında yüzde 35.8 olan hayvancılığın tarım destekleri içindeki payı, 2023 yılında yüzde 24.3’e gerilerken 2024 yılında ise bu payın yüzde 21.6 olması bekleniyor.
‘DESTEKLER EKİMDEN ÖNCE AÇIKLANSIN’
Çiftçilerin karşılaştığı zorluklara karşı çözüm önerilerini de sunan Bayraktar, şöyle devam etti: “Girdi fiyatları makul seviyelere çekilmeli veya girdi destekleri üreticinin alım gücü göz önüne alınarak artırılmalıdır. Destek bütçesi, Tarım Kanunu’nda belirtildiği gibi Gayrisafi Yurtiçi Hasılanın en az yüzde 1’i oranında olmalıdır. Destekler ürün ekiminden önce açıklanmalı ve zamanında verilmelidir. Tarımdan kaçışı önlemek için genç çiftçilere yönelik ek teşvik ve destekler getirilmelidir. Başta girdilerin pahalılığı ve pazarlama sorunları olmak üzere çözülmesi gereken sorunlarımız bulunuyor. Bu sorunlar çözülür ve yeterli destek verilirse çiftçilerimiz üretimden kopmaz, 2024 yılında ve sonraki yıllarda üretimde sıkıntı yaşamayız.”
BİTKİSEL ÜRETİM 136.9 MİLYON TONA ULAŞTI
TÜİK verilerine göre, toplam bitkisel üretim bir önceki yıla göre yüzde 6.2 oranında artarak 128.9 milyon tondan 136.9 milyon tona ulaştı. 2023 yılında tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerin üretimi bir önceki yıla göre yüzde 10.3, meyve, içecek ve baharat bitkilerinin üretimi yüzde 2.3, sebze üretimi ise 0.6 oranında artış gösterdi. Tahıllarda artış oranı yüzde 9.1 olarak gerçekleşti. Bir önceki yıla göre buğday üretimi yüzde 11.4 artarak 19 milyon 750 bin tondan, 22 milyon tona çıktı.
İSTİHDAMDAKİ PAYI DÜŞTÜ
2023’ün 3’üncü çeyreği sonunda tarım sektörünün Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’ya katkısı yüzde 5.5 oldu. 2023 yılında tarım sektörünün istihdamdaki payı azalsa da hala önemini koruyor. Üçüncü çeyrekler itibarıyla 2022 yılında yüzde 16.9 olan tarımın istihdamdaki payı 2023 yılında yüzde 16.1’e geriledi. Tarım sektörü 5.1 milyon kişiye istihdam sağladı. 2023 Aralık ayı itibarıyla yıllık enflasyon yüzde 64.77 olarak gerçekleşirken gıda enflasyonu yüzde 72.01 oldu. Tarım ürünlerinin üretici fiyatları ise 2023 Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 50.47 oranında arttı. 2023 yılının ilk 11 aylık tarım ve gıda ürünleri ihracatı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3.9 oranında artarak 26.8 milyar dolardan 27.8 milyar dolara yükseldi. Yine aynı dönemde tarım ve gıda ürünleri ithalatı ise yüzde 4.7 oranında artarak 21.2 milyar dolardan 22.2 milyar dolara yükseldi.”
BAŞKA BİR TARIMIN MÜMKÜN OLDUĞUNU İZMİR’DEN DÜNYAYA GÖSTERECEK
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Her fabrika bir kaledir” sözünden hareketle hayata geçirilen 100. Yıl Bayındır Süt İşleme Fabrikası, üretici ve tüketicinin yüzünü güldürüyor. İzmir’e kazandırılan bu Cumhuriyet kalesi, küçük üreticiye can suyu olurken, vatandaşı da sağlıklı, güvenilir ve ekonomik gıdayla buluşturuyor.
SAĞLIKLI VE GÜVENİLİR GIDA
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in Cumhuriyet’in 100’üncü yılında İzmir’e 100 eser kazandırma vizyonuyla Ekim 2023’te kapılarını açan 100.Yıl Bayındır Süt İşleme Fabrikası, küçük üreticiye hayat verirken tüketiciyi de sağlıklı, güvenilir ve ekonomik gıdayla buluşturuyor. Başkan Soyer’in “Başka Bir Tarım Mümkün” vizyonuyla yapımı tamamlanan ve Büyükşehir Belediyesi’nin 350 milyon liralık öz kaynağıyla kurduğu fabrika, günlük 100 ton süt işleme kapasitesiyle üretime başladı. Toplam 130 kişinin istihdam edildiği fabrika, 250 milyon TL’lik işlem hacmiyle, yıllık 36 milyon 500 bin litre süt işleyebilecek.
KATMA DEĞERİ YÜKSEK ÜRÜNLER
“Mera İzmir” projesi kapsamında çiftçiden alınan sütlerin işlenerek “İzmirli” markasıyla satışa sunulduğu Bayındır Süt İşleme Fabrikası, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraki olan İzTarım A.Ş. tarafından işletiliyor. Fabrikanın mandıra grubu ürünlerinde; kaşar, tulum ve feta, beyaz peynir dışında dünya piyasasında marka olmaya aday “İzmir mozzarellası” ve “burrata” gibi katma değeri yüksek peynirler üretiliyor. 92. İzmir Enternasyonal Fuarı’nda ilk kez tanıtılarak beğeni toplayan ve tamamen keçi sütünden yapılan “İzmirli Dondurma” da fabrikada üretilecek.
ET VE BİTKİSEL ÜRÜNLER İZMİRLİ MARKASIYLA SATIŞTA
Çiftçiden aldığı sütleri Bayındır Süt İşleme Fabrikası’nda işleyerek “İzmirli” markasıyla satışa sunan Büyükşehir Belediyesi, aynı zamanda 30 milyon TL’lik öz kaynak yatırımıyla Ödemiş Et İşleme Tesisi’ni yenileyerek ileri işleme tesisini dahil etti. Günlük 10 ton et işleme kapasitesine sahip Ödemiş Et İşleme Tesisi’nde üretilen ürünler de paketlenerek “İzmirli” markasıyla raflardaki yerini aldı. Büyükşehir Belediyesi, Türkiye genelinde yaygınlaştırdığı atalık karakılçık tohumlarının bir kısmından ürettiği karakılçık unu ve makarnasını da “İzmirli” markasıyla tüketiciye sundu.
‘ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ’
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir’de artık yükselen bir Cumhuriyet kalesi olduğunu belirterek “Bu kale ile topraklarımız yeniden özgürlüğüne kavuşuyor, yerli ve milli tohumlarımız yeniden toprakla buluşuyor. Başka bir tarımının mümkün olduğunu İzmir’den tüm dünyaya tüm Türkiye’ye göstermeye başladık. İzmir’de geçim derdi yaşayan tek bir çoban, umut ışığının söndüğü tek bir ağıl, bereketin eksik olduğu tek bir tarla kalmayana dek çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
DOĞAYLA YÜZDE 100 UYUMLU ÜRETİM MODELİ
Avrupa Hijyen Belgesi’ne sahip Türkiye’deki sayılı tesislerden biri olan fabrika, enerji ihtiyacını güneş enerjisi panelleriyle karşılıyor. Fabrikada atık su tarımsal sulamada kullanılacak standartlarda arıtılıyor. Mera İzmir projesinde belirlenen 5 bin 117 çobanın ürettiği küçükbaş sütünün buluşma noktası olan fabrika, İzTarım tarafından piyasanın iki katına alınan sütleri katma değerli ürüne dönüştürüyor. Fabrika ayrıca Süt Kuzusu projesiyle 30 ilçede çocuklara hediye edilen sütleri üretecek.
İKİ GRUPTA ÜRETİLİYOR
Fabrikada süt grubu ve mandıra grubu olmak üzere ürünler iki grupta üretiliyor. Süt grubunda UHT Süt Kutu, UHT Süt Poşet ve Pastörize Süt Cam var. Mandıra grubunda ise İzmir mozzarellası (manda), burrata (manda), beyaz peynir (inek/keçi/koyun), feta peynir (keçi/koyun), kaşar peynir (keçi/koyun/manda), örgü, dil, tulum peyniri (keçi/koyun/ manda), kaşkaval/gravyer peyniri (inek/koyun/manda/ keçi), dondurma (manda/keçi), kaymak (manda), tereyağı (inek/manda/keçi), yoğurt (koyun/manda), dondurma (keçi) bulunuyor.
İHRACATI DA YAPILIYOR
Başkan Tunç Soyer’in “İzmir üreticisini ihracatçı yapma” hedefiyle yola çıkan “İzmirli” markası, Türkiye piyasasının yanı sıra ihracatın kapısını da Amerika ve Kanada ile araladı. 8 bin yıllık geçmişe sahip karakılçık buğdayından yapılan ve İzmirli markasıyla satışa sunulan makarna ile keçi ve koyun sütünden üretilen dört ayrı çeşit peynir Amerika’ya ve Kanada’ya ihraç edildi. İlerleyen süreçte ürünlerin, Dubai, Suudi Arabistan ve Fas’a da gönderimi başlatılacak.
MERA İZMİR İLE İZMİRLİ ÇOBANLAR DOĞDUĞU YERDE DOYDU
“Başka Bir Tarım Mümkün” vizyonuyla oluşturulan İzmir Tarımının en önemli halkalarından biri olarak hayata geçirilen “Mera İzmir” projesi, hem tarımda su tüketiminin azaltılması hem küçük üreticinin kazanması hem de İzmir’de yaşayan milyonlarca insanın sağlıklı gıdayla buluşturulmasını hedefliyor. Projeyle İzmir’in 30 ilçesinde saha araştırması yapılarak Türkiye’nin ilk Çoban Haritası oluşturuldu. Ayrıca üreticilere alım garantisi verildi. Menemen, Bergama, Kınık, Seferihisar, Karaburun, Tire, Bayındır’da süt alım sözleşmeleri imzalandı. 2022 ve 2023 yıllarında toplam 838 bin 919 litre keçi sütü, 2 milyon 388 bin 345 litre koyun sütü olmak üzere toplamda 3 milyon 227 bin 264 litre süt alımı yapıldı. Süt alımları sayesinde köyünü terk etmenin eşiğine gelen küçük üreticilere 50 milyon 333 bin TL’lik destek sağlandı. Böylelikle küçük üretici doğduğu yerde doyarken İzmir’in doğasıyla uyumlu küçükbaş yetiştiriciliğine geri dönüş başladı.
- Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan '24 Kasım Öğretmenler Günü' mesajı
- Asgari ücret ve emekli maaşında zam için geri sayım! Kabine toplantısında masaya yatırılacak
- Kar yağışı nedeniyle bazı yollar trafiğe kapandı
- Nurten öğretmenin başarısı Samsun'dan dünyaya uzanıyor
- Bakan Tekin, 81 ilden gelen öğretmenlerle Anıtkabir'i ziyaret etti