EkonomiDenizler palamutla doldu

Denizler palamutla doldu

Paylaş
Denizler palamutla doldu

Balık avı yasağının bitiş tarihi olan 1 Eylül’e sayılı günler kala balıkçılar da hazırlıklara başladı. Bir an önce işbaşı yapmayı bekleyen balıkçıların yüzünü ise şimdiden görülmeye başlayan palamut güldürüyor. Bu sezon vatandaşın palamuta doyacağını belirten birçok balıkçı bir yandan da kontrolsüz yani yasadışı avlanmadan dert yanıyor.

Denizlerde av yasağının kalkacağı tarih olan 1 Eylül yaklaşırken, denizlerde palamut balığının görülmesi yüzleri güldürdü. Karadeniz’in her bölgesinde ve Marmara’da şimdiden palamut gözüktüğünü belirten Türkiye Deniz Canlıları Müzesi kurucusu balıkçı Kenan Balcı, av yasağının kalkması ile birlikte palamut bolluğu yaşanacağını söyledi. Balcı, “Palamutlar ortalama 30 gram. 1 Eylül’den sonra 500 gram olacak” dedi.

Haberin Devamı

VATANDAŞ BALIĞA DOYACAK

Bu yıl bol ve bereketli bir sezon beklediklerini belirten Balcı, “Çünkü palamut erken görüldü. Bu da yeni sezonda palamutun bol çıkacağını gösteriyor. Gelişim açısından en çabuk büyüyen balık palamut. İnşallah bu sezon halkımız palamuta doyacak” dedi. İstanbul Balık Satıcıları Esnaf Odası Genel Sekreteri Semih Kurt da “Denizlerimizde şimdiden palamut, çinekop, tekir ve mezgit görünüyor. Palamut 1 veya 1.5 ay devam eder, ardından hamsi başlar. Bu sezon balık bolluğu yaşanacak. Fiyatlara bakarsak da denizden ne kadar çok balık çıkarsa fiyatlar o kadar azalır. Fiyatları arz ve talep belirleyecek” diye belirtti.

ÇARŞILAR KURULMALI

Balık fiyatlarını belirleyen en önemli faktörün gider maliyetleri olduğunu ifade eden Kurt, şöyle devam etti: “Yani tekne fiyatları, bakım ve onarım giderleri vs. En büyük kalem ise mazot fiyatları. Oysa maliyet düştükçe, balıklar tezgahlara daha ucuz gelir. Başta enerji giderleri olmak üzere esnafa destek verilmeli. Ayrıca bürokratik işlemlerin azaltılması, sektörde hızlı çözümler üretilmesi için su ürünleri ve denizlerimizle ilgili bakanlık kurulmasını talep ediyoruz. Modern, temiz balık halleri inşa edilmeye başlandı ama sayıları yetersiz. Balıkçı çarşıları eskiden her şehirde bulunurdu ama artan kiralar nedeniyle pek çoğu kapattı ya da yerini değiştirdi. Özellikle belediyeler balık satıcılarımız için çarşılar inşa etmeli.”

Haberin Devamı

SEZON BiTMEDEN iŞ DEĞiŞTiRiYOR

Esnafın yaşadığı zorluklardan bahseden Kurt, şunları söyledi: “Usta veya çırak işçinin azalması en büyük sorun. Denizcilik tecrübe isteyen bir meslek. Belli bir tecrübeye ulaşmak için uzun yıllar gerekiyor ama genç nesil bu sabrı gösteremiyor. Dolayısıyla balıkçılarımız çalışacak işçi bulmakta zorluk çekiyor. Yeni başlayan tayfalar ise sezon bitmeden birçok kez iş değişikliği yapıyorlar. Çünkü mesleğimiz yoğun bir emek gerektiriyor. Hem zihinsel hem de fiziksel olarak güçlü olmanız lazım.”

25 BİN ESNAF DENİZLERDE

Türkiye’deki balıkçılık sektörüyle de ilgili bilgi veren Kurt, 25 bin balıkçı esnafı bulunduğunu söyledi. Bunların 18 bin 500’ünün tutucu, 6 bin 500’ünün ise satıcı olduğunu belirten Kurt, “Bunun yanında 3 bine yakını da aracı olarak hizmet veriyor. Balıkçılar genelde 20 metre ile 50 metre arasındaki tekneleri kullanıyor. Sektörde yaklaşık 29 bin tekne bulunuyor. Küçük motorlarda 20-25 kişi, diğer motorlarda ise 40 kişiye kadar tayfa çalışıyor” diye ekledi.

Haberin Devamı

ÇEŞİTLİLİK AZALIYOR

“Daha önce yüzlerce çeşide sahip olan denizlerimiz şimdi ise 10 çeşide sahip” diyen Kurt, “Yasadışı avcılığın önüne geçilmezse doğal balık yerine yetiştirme balık yemek zorunda kalacağız. Bizden sonraki nesiller de balık kültüründen yoksun olacaklar. Balık hem sağlığımız hem ekonomimiz için çok önemli. Bu yüzden denetimler sıkı bir şekilde yapılmalı” diye konuştu. Öte yandan iklim değişikliğinin denizlerdeki ekosistemi tehdit ettiğini belirten Kurt, şu bilgileri paylaştı:

GÖÇ YOLLARI ETKİLENİYOR

“İklim değişikliği nedeniyle deniz suyu sıcaklıkları ortalamanın üzerinde. Bu durum balıkların göç yollarını ve yumurtalama dönemlerini etkiliyor. Suların ısınması balıkların büyümesini engelliyor. Balıklar, serin noktalara gitmek için derine iniyor ya da bölgeyi terk ediyor. Örneğin eskiden Marmara hamsisi daha büyüktü. Denizler ısındıktan sonra artık büyümüyor. Bilim insanlarının iklim değişikliğinin balık türleri üzerindeki etkilerini incelemesi gerek. Belki de av sezonu tarihleri yeniden ele alınmalı.”

Haberin Devamı

BİLGİSİZ VE KAYITDIŞI

Balıkçıların avlanma dönemini her ne kadar hevesle beklese de, kayıtdışı ve bilgisiz avlanma sorunundan muzdarip olduğunu vurgulayan Kurt, balıkçıların zaten dönemsel olarak para kazandıklarını ifade ederek, şunları söyledi: “Ülkemizdeki balıkçılığı bekleyen en önemli tehlikelerden biri yasadışı avcılık. Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke olarak balık yoksunu olma riski ile karşı karşıya kalırsak, sebebi budur. Yasa dışı avcılık pek çok türün azalmasına hatta yok olmasına neden oluyor” dedi.