Depremzede çiftçiye yeme-içme sektöründen büyük destek
Ürünleri tarlada toplanmayı bekleyen depremzede çiftçilerin yardımına yeme-içme sektörü koştu. Sektör şirketleri hem çiftçilerin tarladaki ürünlerinin toplanmasına yardım ediyor hem de ürünlerini satın alıyor. Her gün bölgeden 2-3 kamyon ürünün büyükşehirlere geldiğini belirten sektör temsilcileri, “Yani depremzedelerin ürettiği ürünler bu illerdeki çocukları, işçileri, askerleri doyuruyor” diyor.
Hülya ÇAYLAK / POSTA
Kahramanmaraş merkezli ve 11 ili etkileyen depremlerin yaraları sarılmaya devam edilirken, bir yandan da deprem bölgesindeki çiftçilerin ürünleri kurtarılmaya çalışılıyor. Yaklaşık 14 milyon kişinin yaşadığı şehirlerdeki çiftçilerin birçok ürünü tarlada toplanmayı bekliyor. Vatandaşlar sosyal medya aracılığıyla bölgedeki ürünlerini satışa çıkaran üreticilerin ürünlerini almak için sıraya girerken, tam da bu noktada Türkiye yeme içme sektörünün önemli oyuncuları, çiftçilere, hem alım hem de toplama desteği sunmaya başladı.
TEK GEÇİM KAYNAĞIYDI
Deprem olduğundan beri sadece depremin vatandaşlar üzerinde bıraktığı yaraları sarmaya odaklandıklarını belirten Türkiye Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu (YESİDEF) Başkanı Hüseyin Bozdağ, “Deprem bölgesinde gıda üretiminin yoğun olduğu yerler var. Dolayısıyla uzun vadede bakıldığında oradan gelmesi beklenen tarım ürünlerinin toplanılamaması ya da heba olması fiyat artışlarına neden olabilirdi. Ayrıca oradaki birçok insanımızın tek geçim kaynağı da tarım. Dolayısıyla bu vatandaşlarımıza yardım etmek için hemen harekete geçtik” dedi.
FİYAT DENGESİ SAĞLANACAK
Bölgedeki tarımsal ürünlerin toplanması ve satın alınması konusunda çiftçilere destek başlattıklarını belirten Bozdağ, “Deprem tarım alanlarını çok fazla etkilemedi. Ancak hem yaşananlar hem de kayıplar nedeniyle ürünlerin toparlanması aşamasında sorunlar yaşanıyordu. Bu kapsamda federasyon üyelerimiz bölgedeki çiftçilerimizin ürünlerini önce toparlamaya, sonra da satın almaya başladı. Böylece hem sektördeki fiyat dengesini kontrol altına almış olacağız hem de bölge insanına desteğimizi sürdürmüş olacağız” dedi.
20’YE YAKIN ÜRETİCİYLE ANLAŞTI
Öncelikle depremin en çok zarar verdiği Hatay’dan başladıklarını belirten Bozdağ, şunları söyledi: “En hızlı şekilde burayı toparlamamız gerekiyor çünkü buradaki ürünlerin toplama ve söküm sezonu geldi. Bölgeden tarım ürünü alımına başladık. Gerek ürünlerin toparlanabilmesi için eleman desteği vererek, gerekse ürünlerin satın alımını yaparak bölge ekonomisini döndürmeye çalışıyoruz. Şu ana kadar Antakya, Arsuz, Defne, Samandağ ve Reyhanlı’da 20’ye yakın üreticiyle anlaştık. Yaklaşık 6 bin üyemiz onlarla irtibatta. Her gün o bölgeden 2-3 kamyon İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlere geliyor. Yani depremzedelerin ürettiği ürünler bu illerdeki çocukları, işçileri, askerleri doyuruyor.”
10 MİLYON LİRALIK DESTEK
Toplanılan ürünleri de anlatan Bozdağ, şöyle konuştu: “Örneğin, 60 ton tatlı kabak neredeyse enkaz altında kalmıştı, onları alarak İstanbul’a getirdik. 70 bin dönüm ekili soğan arazisi var. Martın sonuna doğru sökümü yapılacak ve federasyon üyelerimiz alacak. Alım yapılacak ürünler arasında roka, tere, kırmızı ve beyaz lahana, karnabahar, pırasa, limon, biber, domates, zeytinyağı ve marul gibi ürünler de var. İlk etapta çiftçilerden 1000 tona yakın ürün alıyoruz. Kabaca bir hesapla ilk etapta yaklaşık 10 milyon liralık tarım ürünü alımı yapıyoruz. Hatay’dan başladık ama tabii ki diğer illerimizde de benzer çalışmaları yapacağız.”
FIRSATÇILAR KOL GEZİYOR
Deprem etkilenen bazı üreticiler, ürünlerini yakın illerdeki toptancılara satmaya çalıştıklarını ancak toptancıların fiyatları yarı yarıya indirmek istediğinden yakındı. Bu durumu sosyal medya uygulamaları üzerinden dile getiren üreticiler, vatandaşlardan satın alım desteği istedi. Bölgedeki çiftçileri yalnız bırakmayan yüzlerce vatandaş da birlik olup çiftçilerin ellerinde kalan ürünleri satın almaya talip oldu.
KİMSENİN ÜRÜNÜ TARLADA KALMAZ
Yeme içme sektörüyle ilgili bilgi veren Sardunya Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Zincirkıran ise depremler nedeniyle kimsenin boğazından hiçbir şey geçmediğini belirterek, şöyle devam etti: “Sektör olarak biz bile ne yemek ne de eğlenceyi düşünmek istemedik. Bu açıdan sektörde tabii ki bir miktar durgunluk var ve sektörün bir kaybı oldu ama bu oldukça normal. Ayrıca sektördeki birçok firmada eşi dostu depremden etkilenen personeller vardı. Bunun dışında çalışanlarımız bölgeye yardıma gitti. Zaten biz de daha ilk andan itibaren bölge için neler yapabileceğimizin derdine düştük. Bölgeye ilk yemek yardımı yapan kurumlardan biri olduk. Bunun dışında bölgedeki çiftçiler de yalnız değil, kimsenin ürünü tarlada kalmaz mutlaka alıcısını bulur.”