Girişimcilere ballı fırsat

Türkiye, yılda ortalama 115 bin tonluk bal üretimiyle Çin’den sonra dünyada ikinci sırada yer alıyor. 9 milyon arı kolonisine, 500 adet ballı endemik bitkiye sahip Türkiye’de 100 bin arıcı ailesi bulunuyor. Ancak bu yıl iklim değişikliği sebebiyle kuraklıkların artması ve bitmek bilmeyen orman yangınları sebebiyle rekoltede gözle görülür düşüşler meydana geldi. Sorunun hızla üstesinden gelmek için devlet önemli desteklerde bulunurken, sektörden girişimcilere ve gençlere de nitelikli iş gücü çağrıları yapıldı.

HASAT DEVAM EDİYOR

Pazarın önde gelen oyuncularından Anavarza Bal’ın Genel Müdürü Can Sezen, sektörün son durumuyla ilgili bilgi verdi. Bal hasatının ülke genelinde devam ettiğini belirten Sezen, şunları söyledi: “Arılar, balı gezdiği çiçeklerin nektarından üretiyor. Dolayısıyla mevsimler ve mevsim değişikliklerinin bitki örtüsüne yansıması doğrudan arıları etkiliyor. Yine yangınlar sebebiyle aynı durum söz konusu. Bu da doğrudan ülkemizin bal üretim rekoltesini etkiliyor” dedi.

ENDEMİK BİTKİ ZENGİNİ

500 endemik bitkiye sahip olması nedeniyle dünyanın en lezzetli ballarının Türkiye’de üretildiğini de anlatan Sezen, şöyle devam etti: “Bu nedenle istiyoruz ki ülkemizde arıcılık daha fazla gelişsin ve bu işi yapmak isteyen gençler artsın. Yeni arıcı aileler bu işe dahil olsun. Ayrıca arı sadece bal yapmaz. Bunun yanında arı zehiri, polen, propolis gibi katma değerli ürünler de üretiyor. Ülkemizin bu tür alternatif arı ürünlerinde gideceği çok yer var. Bal üretiminin artması için bu işin arıcı aileler için cazip bir hale gelmesi gerekir.”

POLEN HARİTASI ÖNEMLİ

Türkiye’de bilinen balların dışında ‘anason balı’, ‘peygamber çiçeği balı’, ‘çakşır balı’, ‘meşe balı’, ‘yonca balı’, ‘üçgül balı’, ‘pamuk balı’, ‘tütsü balı’ gibi daha bir çok bal çeşidinin bulunduğuna dikkat çeken Sezen, şu bilgileri verdi: “Buradan hareketle bu balları ortaya çıkarmak ve ülkemizin bu zenginliğini tüketicilerimiz ile paylaşmak adına her yıl ‘Polen Haritası’ yayınlıyoruz. Buradaki sayının ilerleyen yıllarda çok daha artacağına inanıyoruz.”

LEZZET TESTİ YAPILIYOR

Anavarza Bal olarak Türkiye’nin her yerindeki anlaşmalı arıcılardan ürün alımı yaptıklarını da dile getiren Sezen, şunları söyledi: “Bizim için önemli olan kriter, alacağımız balın akredite laboratuvarımızda yapmış olduğumuz 100’e yakın analizden ve tat kurulumuzun lezzet testlerinden geçmiş olmasıdır. Ayrıca sürdürülebilirlik adımları çerçevesinde geçen yıl güneş enerjisi yatırımını gerçekleştirdik. Böylelikle tesisimizin ihtiyacı olan tüm elektrik tüketimini bugün güneş enerjisinden sağlamaktayız.”

DESTEKLER ÇEŞİTLENMELİ

Can Sezen, devletin bu yıl için kovan başı 100 TL desteği olduğunu da vurguladı. Sezen, şöyle konuştu: “Ancak arıcılarımızın en önemli giderlerinden birisi ülkemizde gezici arıcılık olduğu için arılarını taşıma yani yakıt gideridir. O yüzden çiftçilerimizde olduğu gibi arıcılarımıza da mazot desteği verilmelidir. Ayrıca, ülkemiz arıcısının dünya ile rekabet edebilmesi için polen, arısütü, propolis ve arı zehiri gibi kovandaki mucizevi ürünler için de ürüne dayalı teşviklerin olması gerek.”

BELGELERİ KONTROL EDİN

Tadına, rengine, kokusuna bakarak bir balın gerçek ya da sahte olup olmadığının anlaşılmasının imkansız olduğunu kaydeden Can Sezen, “Bu nedenle akredite kuruluşların analizlerini yaptığı, markalı balları tercih etmek en güvenilir yöntemdir. Balı arı üretir ve biz onun kontrollerini yaparak kavanozlarız. Kavanozlamayı yapmadan da tüketicilerin sofralarında güvenle tüketmelerini garanti altına almak için yüze yakın bilimsel test ve lezzet testi yaparız” diye konuştu.