Herkesin dijital ikiz kardeşi olacak

Teknoloji dünyasında, ‘Dijital İkiz’ rüzgarı esiyor. 3D modelleme sisteminden ve yapay zekadan güç alan bu teknoloji gerçek bir nesnenin sanal bir kopyasının oluşturulmasına deniyor. Halihazırda makine, otomobil, savunma sanayi, enerji santralleri ve akıllı şehirler gibi pek çok alanda kullanılmaya başlayan bu teknoloji, insanlığın da ta kendisini sanal ortama taşımaya hazırlanıyor. Uzmanlar, yakın gelecekte her bireyin kendi dijital ikizine sahip olabileceğini öngörüyor.

TIPTA SIRA DIŞI DEVRİM

Analizlere göre özellikle tıp alanında devrim yaratma potansiyeline sahip bu teknoloji, hastaların genetik, fizyolojik ve yaşam tarzı verileri kullanılarak oluşturulacak. Dijital ikizler, kişiselleştirilmiş tedavilerin geliştirilmesine, hastalıkların önlenmesine ve hatta cerrahi operasyonların sanal ortamda simülasyonuna olanak tanıyacak. Ayrıca bireylerin beslenme, egzersiz ve uyku gibi yaşam tarzı verileri analiz edilerek, sağlıklı yaşam alışkanlıkları geliştirilebilecek ve kronik hastalıklar önlenebilecek.

GERÇEK ZAMANLI VERİLER

Dijital ikiz teknolojisiyle yeni bir çağın başladığını ifade eden Yapay Zeka Uzmanı Tansu Yeğen, sistemi şöyle anlattı: “Dijital ikiz teknolojisi, bir nesnenin bilgisayarda sanal bir kopyasını oluşturmaktır. Bir nesnenin dijital ikizi, sensörler ve IoT cihazları aracılığıyla toplanan gerçek zamanlı veriler, 3D modelleme ve simülasyon yazılımları kullanılarak oluşturulur. Örneğin, bir fabrikanın dijital ikizi, makinelerin performansını izleyerek arızaları önceden tahmin etmeye ve üretim süreçlerini iyileştirmeye yardımcı olur.”

‘BENİM SANAL KLONUM’

An itibarıyla bu teknolojide küresel çapta sınırların iyice zorlandığına dikkat çeken Tansu Yeğen, şu bilgileri verdi: “Artık bilim kurgu filmlerinde gördüğümüz o ‘benim sanal klonum’ kavramı, gerçek hayata adım adım yaklaşıyor. Yapay zeka, büyük veri ve biyometrik sensörlerin entegrasyonu sayesinde, bireylerin dijital kopyaları oluşturulacak, sağlık takibinden kişisel yaşam simülasyonlarına kadar pek çok alanda devrim yaratacak.”

YAŞAM KALİTESİ ARTACAK

Dijital ikizlerin, bireylerin sağlık durumunu gerçek zamanlı izleyeceğini söyleyen Yeğen, şöyle devam etti: “Bu teknoloji, olası hastalıkların önceden tespit edilmesi ve tedavi süreçlerinin optimize edilmesi gibi alanlarda kullanılacak. Kişisel yaşam asistanları, bireylerin günlük aktivitelerini analiz edip öneriler sunarak yaşam kalitesini artırırken, sanal ortamdaki deneyimler sayesinde, eğitimden eğlenceye pek çok alanda özelleştirilmiş çözümler sunulacak. Bu teknolojik devrim, kendini yeniden keşfetme olanağı tanıyacak.”

DEV YATIRIMLAR YOLDA

Tansu Yeğen, dijital ikizlerin sadece bir bilim kurgu unsuru olmaktan çıkarak, önümüzdeki on yılda hayatın ayrılmaz bir parçası haline geleceğine de vurgu yaptı. Yeğen, şöyle konuştu: “2030’a kadar, dünya genelinde dijital ikiz teknolojisine yapılan yatırımların yüzde 30 artış göstermesi ve kullanıcı sayılarının milyonları bulması bekleniyor. Bu devrim niteliğindeki dönüşüm, insan yaşamının her alanına sızarak, yeni bir dijital çağın kapılarını aralıyor.”

ŞİRKETLER İÇİN HIZLI DÖNÜŞÜM

Dijital ikizlerin 2025-2030 döneminde günlük hayata entegre olmasının kaçınılmaz olduğunu belirten Yeğen, “Örneğin, global dijital ikiz pazarının 2025 yılına kadar 35 milyar dolar seviyelerine ulaşacağı öngörülürken, 2030’da bu rakamın 50 milyar doları aşması bekleniyor. Bu süreç, sadece teknoloji devleri ve girişimler için değil, aynı zamanda sağlık, eğitim ve kamu yönetimi gibi sektörler için de yeni iş modellerinin kapısını aralayacak. 2027 yılına kadar büyük şirketlerin yüzde 40’ı dijital ikizleri projelerinde kullanacaklar” sözlerinde bulundu.