İnsan var oldukça yok olmayacak meslek: Çiftçilik
Uluslararası Tarım Üreticileri Federasyonu (IFAP)’nun kuruluş tarihi olan 14 Mayıs 1946’nın anısına, 1984’ten bu yana dünyada ve ülkemizde, her yıl 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü olarak kutlanmaktadır.
Tarım, ülkeler açısından kritik öneme sahip üretim kolları arasında yer alıyor. Yerleşik hayata geçilmesi ile tüm medeniyetler için tarım başlıca geçim ve üretim kaynağı, çiftçilik en temel mesleklerden bir tanesi.
YAŞAMSAL VE DEĞERLİ
İnsanın varlığını devam ettirebilmek için vazgeçilemez ve ertelenemez ihtiyacı olan gıdanın ana kaynağı tarımdır. Yiyeceğini kendi üretmeyi başaran insan, çiftçilik sayesinde yerleşik düzene geçebilmiş ve günümüz uygarlığının temellerini atabilmiştir. İki binli yılların başında Türkiye’de yaklaşık 3 milyon olan kayıtlı çiftçi sayısı, 2 milyona düşmüştür. Kırsalda yaşayanların yaş ortalaması 56’ya ulaşmıştır. Bugün dünyanın her ülkesinde, insanın yaşadığı her yerde çiftçilik vardır. Her yörede, coğrafya ve iklimin elverdiği koşullarda bitkisel ve hayvansal üretim faaliyetleri yapılmaktadır. Çiftçinin kadim bilgisi yanında bilimsel çalışmalarla gelişen teknolojiler tarımı giderek daha bilgi tabanlı ve eğitim gerektiren bir meslek haline dönüştürmektedir. Ancak tarımın; insanın, toplumun ve doğanın esenliği için en yaşamsal, en büyük ve en değer yüklü ekonomik faaliyeti olma özelliği hiç değişmemiştir ve hiçbir zaman değişmeyecektir. İnsan türü bu mavi gezegende varlığını sürdürdükçe yok olmayacak tek meslek varsa o da çiftçiliktir.
BİR YAŞAM BİÇİMİ
Tarihin en eski mesleklerinden olan çiftçilik, insanlık tarihi kadar eski olup dünyanın en itibarlı işidir. İnsanların doyurulması, beslenmesi, biyolojik çeşitliliğin korunması gibi işlevlerinden dolayı çiftçilik her zaman dünyanın en onurlu işi olmuştur. Çiftçilik hem bir meslek hem de bir yaşam biçimidir. Küresel iklim değişiklikleri, hızlı nüfus artışı, yetersiz kalan gıda üretimi ve azalan küçük işletmeler insanoğlunu ve tüm ülkeleri endişelendirmeye başladı. Dolayısıyla tarım, günümüzde dünyanın en önemli stratejik sektörlerinden birisi olmuştur. Bu nedenle tüm dünya ülkelerinde korunan ve desteklenen bir sektördür. Tarım sektörü, Cumhuriyet’in kuruluşundan günümüze kadar, ülkenin ekonomik ve sosyal gelişmesinde çok önemli görevler üstlenmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, “Eğer milletimizin büyük çoğunluğu çiftçi olmasaydı, biz bugün dünya üzerinde olmayacaktık” demiştir.
MÜCADELE VE ÜRETİM
1.3 milyar kişi, yani dünyanın çalışan nüfusunun yüzde 40’ı, tarım sektöründe çalışmaktadır. Geriye dönüp baktığımızda, yeniliklerin çiftçiliği daha verimli hale getirdiğiniz görmekteyiz. Bu verimlilik özellikle gelişmiş ülkelerde belirgin hale gelmiştir. 115 yıl önce tek bir çiftçi, o dönemdeki teknolojik kısıtlamalar nedeniyle yalnızca dört kişinin besin ihtiyacını karşılayabiliyordu. 1950’ye gelindiğinde, modern tarım makinelerinin kullanılmaya başlanmasıyla her bir çiftçi, yaklaşık on kişinin besin ihtiyacını karşılayabilir hale geldi. Günümüzde yetiştirme, bitki koruma ve toprak işleme sistemlerinde sürekli gelişen teknolojik yenilikler sayesinde gelişmiş ülkelerde tek bir çiftçi, 129 kişi için yeterli gıda üretebilmektedir. Çiftçilerin modern teknolojilere açık olması da daha fazla önem kazanmaktadır. Dünya nüfusu her yıl 80 milyon artmaktadır. 2050’ye kadar çiftçiler tarıma elverişli arazi, sınırlı doğal kaynaklar ve daha değişken iklim sorunlarıyla mücadele ederken 9-10 milyar kişinin besin ihtiyacını karşılamak zorunda kalacaklar.