İşçi sendikasından asgari ücret çıkışı: Pazarlık başlamadan her şeye zam yapılıyor
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) Genel Başkanı Ergün Atalay, 1 Aralık’ta başlayacak asgari ücret görüşmelerine dikkat çekerek, “Öyle bir noktaya geldik ki, asgari ücret lafı çıktığında, daha zamlı maaşı almadan ete, süte her şeye zam gelmeye başlıyor” dedi. Asgari ücret pazarlığı için bu yıl Türk-İş heyetinde 4 işçinin de yer alacağını belirten Atalay, maaşlardaki vergi diliminde düzenleme yapılmasını istedi.
Milyonlarca vatandaşın gündemindeki konu 1 Aralık itibarıyla görüşmelere başlanacak asgari ücret. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda 5 kişilik Türkİş heyetinde üye sendikaların başkanlarının görev yaptığını hatırlatan Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) Genel Başkanı Ergün Atalay, bu yıl ilk defa komisyondaki sendika temsilcilerinin başkanları hariç tamamının asgari ücretli işçilerden oluşacağını belirtti. Atalay, sokakta çalışan (pompacı, kurye, garson gibi), sendikalı olmayan 4 asgari ücretliyi masaya oturtacaklarını ve nasıl geçinemeyeceklerini onların anlatacağını söyledi. Önceki yıllarda 1 işçi komisyonda yer alıyordu.
ZAM TAHMİNLERİ YÜZDE 35-50 ARASINDA
Asgari ücretle ilgili yüzde 35-50 arasında artış tahminleri yapılıyor. Şu anki mevcut asgari ücret net 11 bin 402 lira. Bu tahminlere göre; pazarlıkların 15 bin lira ile 17 bin lira arasında yoğunlaşacağı anlaşılıyor. Ancak Atalay, toplantı öncesi asla rakam konuşmayacaklarını, çünkü rakam konuştuklarında hemen zamların peş peşe gelmeye başladığını vurguladı. Zamlı asgari ücret maaşlarının bundan 2.5 ay sonra alınacağını belirten Atalay, “Bunlar daha zamlı maaşı almadan oluyor. Zamlı maaş 1 Ocak itibarıyla geçerli ve ilki 1 Şubat itibarıyla alınıyor. Asgari ücrete zam gelmesin ete de süte de zam gelmesin. Kiraya da gelmesin” diye konuştu.
‘EN TEMEL İLKEMİZ ENFLASYONA EZDİRMEMEK’
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ergün Atalay’ın ‘heyette 4 işçi yer alacak’ açıklamasının sorulması üzerine şunları söyledi: “Her zaman söylediğimiz gibi, Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi çalışanlarımızı enflasyona ezdirmemek bizim için en temel ilke olacak. Bu şekilde bir planlama içerisindeyiz inşallah. Tabii ki her tarafı dinleyeceğiz. Sosyal diyalog bizim en önemli iletişim aracımız. Sosyal diyalog mekanizmasıyla bu şekilde harekete geçeceğiz. Ben katkı getireceğine inanıyorum. Çalışma hayatıyla ilgili sorunlar varsa biz de bu sorunları çözmek için gayret edeceğiz.”
NASIL BELİRLENİYOR?
Asgari ücreti, yasa gereği işçi, işveren ve hükümetten beşer temsilci olmak üzere 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu belirliyor. Komisyon, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından toplantıya çağrılıyor ve yeni asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında teamül üzerine aralık ayında dört kez toplanıyor. Bakanlığın belirlediği üyelerden birinin başkanlık ettiği komisyon, en az 10 üyenin katılımıyla toplanıp oy çokluğuyla karar veriyor. Oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu tarafın çoğunluğu sağladığı kabul ediliyor. Asgari ücretin işverene toplam maliyeti, bir işçi için 15 bin 762 lira 4 kuruş. Bunun 13 bin 414 lira 50 kuruşunu brüt asgari ücret, 2 bin 79 lira 25 kuruşunu sosyal güvenlik primi, 268 lira 29 kuruşunu işveren işsizlik sigorta primi oluşturuyor.
VERGİ DİLİMİNDE DÜZENLEME TALEBİ
Ergün Atalay, Habertürk TV’de katıldığı programda çalışanların vergi dilimi nedeniyle ocakta aldığı maaşla aralıkta aldığı maaşı arasında fark oluştuğuna da dikkat çekti. Vergi dilimi, çalışanlar tarafından elde edilen ücret üzerinden alınan gelir vergisi oranını belirleyen ve elde edilen gelir toplamının yüzde kaç üzerinden vergiye tabi tutulacağını gösteren artan oranlı bir tarifedir. Bu oranlar gelire göre yüzde 15, 20, 27, 35 ve yüzde 40 olarak uygulanıyor. Gelir tarifede belirlenen tutarları aştığında bir üst vergi dilimi devreye giriyor. Yani kesilen vergi her üst dilimde artıyor. Dolayısıyla brüt ücrete göre maaş alanların eline yılın sonuna doğru daha düşük maaş geçiyor.
5-6 BİN LİRA FARK EDİYOR
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda yapılan Üçlü Danışma Kurulu toplantısında ele alınan birinci konunun vergi, ikincisinin ise taşeron olduğunu belirten Ergün Atalay, çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınması gerektiğini 10 yıldır dillendirdiklerini söyledi. Atalay, kısa zaman öncesine kadar ortalama işçi ücretlerinin yüzde 27 vergi dilimine aralık ayında girdiğini, şimdi ise mayıs ayında girdiğini vurguladı. Atalay, bir işçinin ocak ayında ortalama 20 bin lira olan net ücreti bir de şubat ayında alabildiğini, mart ayından sonra ise vergi diliminden dolayı bu ücretin 19, 18, 17 bin liralara gerilediğini, aralıkta ise bu ücretin 15 bin 500 liralara düştüğünü belirtti.
KİT’LERDEKİ TAŞERON MESELESİ
Ergün Atalay, 5 yıl önce 780 bin taşeron işçi kadroya geçirilirken kapsam dışında bırakılan KİT’lerdeki işçi sayısının 40 bin olduğunu, şimdi ise bu sayının 90 bine çıktığını söyledi. Daha çok Enerji Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı’nda taşeron işçi bulunduğunu kaydeden Atalay, taşeronun bu ülkenin başına bela olduğunu, vazgeçilmesi gerektiğini söyledi ve ekledi: “Aynı yerde asfalt döküyorsun, aynı yerde kar temizlemede çalışıyorsun iki aracın birindeki taşeron işçisi, diğerindeki devletin işçisi. Bir yerde yemek var diğerinde yok, birinde ikramiye var diğerinde yok. Burada çalışma barışı huzuru olmaz.” Belediyelere bağlı yan kuruluşlarda çalışan 1 milyon dolayında işçinin de taşeron gibi olduğunu kaydeden Atalay, bu işçilerin de belediye elemanı olması gerektiğini savundu.
- Dilan Polat ve ablası Sıla Doğu'ya hapis talebi
- Bir ilde eğitime ara verildi
- Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Kahire'de Mısırlı ve İranlı mevkidaşlarıyla görüştü
- Kar yağışı, karla karışık yağmur ve kuuvetli sağanak yağışlar geliyor!
- Lübnan Başbakanı Türkiye'de! Erdoğan: Suriye'nin istikrarı bölgenin istikrarı demektir