İstemeyerek girdiği işte kendi işinin patronu oldu! 'Yetiştirmesi de yemesi de güzel'

İşini geliştirmek için Tarım ve Orman Bakanlığının Genç Çiftçi Projesi'ne başvuran Gülmez, aldığı hibe desteğiyle serasını büyüttü. Gülmez, 1 dönüm alanda yetiştirdiği salatalık, domates, biber, patlıcan, marul, tere, dere otu, pırasa ve ıspanağı pazarlarda satarak aile bütçesine katkı sağlıyor.

Filiz Gülmez, AA muhabirine, 16 yıl önce bahçe satın aldıklarını, eşinin desteğiyle üretmeye başladığını, ürünlerini de pazarlarda sattığını anlattı.

Emeğinin karşılığını aldığını ifade eden Gülmez, "Şehirden köye gelmenin mutluluğu içerisindeyim. Evimizi yaptık. 16 senedir burada kazanıyorum. 2016'da devlet destekli 1 dönüm sera yaptık. Bu serayla birlikte verimim arttı. Ürün çeşitliliği fazlalaştı. Yazın salatalık, domates, biber, patlıcan, dolma biber, kışın ise marul, tere, dere otu, pırasa ve ıspanak yetiştiriyorum." dedi.

İSTEMEYEREK GİRDİ

İlk başta köye gelmeye karşı çıktığını, eşinin ev yapma ısrarı üzerine buraya yerleştiklerini aktaran Gülmez, "Gençlere tarım yapmalarını tavsiye ederim. Burada rahat rahat çalışıyorum, ekiyorum ve üretiyorum. Hayatımdan memnunum." diye konuştu.

Pazarda müşterilerin "Hal malı mı, kendin mi üretiyorsun?" diye sorduğunu söyleyen Gülmez, şöyle devam etti: "Ben pazarda hal malını alıp sattıktan sonra o zaman bu sera işini yapmanın, köyde yaşamanın ne anlamı var? Organik ürünleri kendin üretirsen, onun yetiştirmesi de yemesi de güzel oluyor.

İneği olan sütünü sağıyor, pazara götürüyor, yoğurdunu, sütünü satıp parasını alıyor. Akşam olunca da evine giderken ihtiyaçlarını alıyor. Ben de bahçem sayesinde ihtiyaçlarımı gideriyorum. Çocuklarımız büyüdü, okuyorlar, okul ihtiyaçları var. Çok şükür, kimseye muhtaç olmadan bu bahçede üretip, çalışıp ürünlerimi satıyorum."

ÜRETİCİLERE DESTEK

İl Tarım ve Orman Müdürü Çetin Ayvalık da il genelinde üretimin duraksamadan devam etmesi için çalıştıklarını belirtti. Bu kapsamda projeler geliştirdiklerini belirten Ayvalık, üreticilerin her koşulda yanlarında olduklarını anlattı. Ayvalık, üretmek isteyen bütün üreticileri il ve ilçe müdürlüklerine beklediklerini ifade ederek, "İçlerinde kadın girişimcilerin olduğu çeşitli projelerle destek alan çiftçilerimiz var. Hibe destekli projelerin de katkısıyla üretimde devamlılık sağlanmakta. Üreticilerimizle birlikteyiz, üretimdeyiz. Tüm üreticilerimize kolaylıklar diliyorum." dedi.

Öte yandan Erzincan'da uzun yıllar tarım işçisi olarak çalışan 53 yaşındaki Şengül Özege, devlet desteğiyle iki dönümlük bahçesine kurduğu serayla tarımsal üretime katkı sağlıyor.

Kentte uzun yıllar tarım işçi olarak çalışan Özege, eşinin de katkılarıyla geçen yıl Tarım ve Orman Bakanlığı ile Erzincan Valiliği tarafından verilen yüzde 75 hibe desteğiyle kendi bahçesindeki iki dönümlük arazi üzerine sera kurdu. Devlet desteğiyle işinin patronu olan Özege, daha önce işçi olarak çalıştığı sera ve sebze tarlalarında edindiği tecrübeyle ilk yıl kendi serasında ektiği domatesten yaklaşık 40 ton verim aldı.

Serasına bu yıl marul, salatalık gibi sebze çeşitlerini de eken Özege, eşiyle bakım ve hasadını yaptığı mahsullerini kentteki restoran ile pazarcılara satıyor. Kadın girişimci Özege, AA muhabirine, yıllarca tarımsal üretimde işçi olarak çalıştığını ve işini çok sevdiğini söyledi.

Kadınların da birçok işi başaracağını ve ailesine katkı sağlayabileceğini ifade eden Özege, şöyle konuştu: "Ben eşime 'hem tarlamız var hem de biz bu işi zaten yapıyoruz ve bu iş elimizden geliyor' dedim. Allah razı olsun o da beni kırmayarak teşvik için Erzincan Tarım ve Orman Müdürlüğüne müracaat etti.

Ben öncelikle müdürlükte bulunan ziraat mühendisi Murat beye ve çalışanlarına teşekkür etmek istiyorum. Onlar sayesinde özgüven kazanarak 2 dönümlük arazimize teşvikle birlikte sera kurduk. İlk yılımızda domates ve ardından kıvırcık marul ektik. Şu anda üretimimize devam ediyoruz." Özege, girişimcilikten korkmadığını belirterek, kendisine güvendiğini ve bu işi başaracağına inandığını dile getirdi. Devletten yüzde 75 hibe desteği aldıklarını anlatan Özege, "İyi ki bu işe başvurmuş ve bu işe girmişiz. Ben herkese bunu tavsiye ediyorum. Özellikle kadınlarımız hiç korkmasınlar, bu tarz işlere girsinler. Hem çocuklarımıza katkımız hem de evimize katkımız oluyor." diye konuştu.

PATRON OLDU

Hamza Özege ise eşinin talebi üzerine bu işe giriştiklerini ifade ederek, "Eskiden tarım işçisi olarak eşim başkalarının işine giderdi artık kendi işinin sahibi oldu. Keşke 10 yıl önce başlamış olsaydık ama o zamanda maddi durumlarımız el vermiyordu. Devletimizin katkısı ile Allah razı olsun geçinip gidiyoruz." dedi.

İl Tarım ve Orman Müdürü Murat Şahin de her alanda olduğu gibi tarımsal sektörde de kadınların önemli bir misyonu üstlendiğini aktardı. Bakanlıklarının kadınlara pozitif ayrımcılık yaptığına dikkati çeken Şahin, şunları kaydetti: "Biz ilimizde kadın çiftçilerimizin projelerini desteklemekteyiz.

Özellikle sera, küçükbaş hayvan yetiştiriciliği, sebze ve meyve bahçesi üretimi gibi birçok alanda kadınlarımıza destek sağladık. Yüzde 75 hibe vermiş olduğumuz seralarda, 12 kadın çiftçimiz sera sahibi oldu. Burada özellikle tarım işçisi olarak çalışan kadın çiftçilerimiz, vermiş olduğumuz destekle kendi işlerini kurmuş oldular. Kadınlarımız kendi işlerinin sahibi olunca üretime dört elle sarılıp katkı sunmaya başladılar. Biz kadınlarımızın daha çok tarımsal alanda faaliyetlerde bulunmasını istiyoruz. Ben bu vesile ile dünyada, ülkemizde üreten kadınların 15 Ekim Dünya Kadın Çiftçiler Günü'nün hayırlı olmasını diliyorum"

AA