İşverenler, esnekliğe açık olmalı
Küresel Refah Anketi’nin 2021 sonuçlarına göre küresel çapta şirketlerin yüzde 82’si çalışanlarının refahının bir öncelik olduğunu düşünüyor. Ancak buna rağmen birçok şirket; kurumsal kültürlerinde, yeteneği kendilerine çekme yaklaşımlarında ve performans hedeflerinde bir refah stratejisinden yoksun.
Gerçekleştirilen 2021 Küresel Refah Anketi’ne dünyanın dört bir yanındaki işverenlerin, çalışan refahını ele alış biçimlerini ve çalışan refahı programlarının şirket performansı üzerindeki etkisini inceleyen araştırmaya 41 ülkeden 1.648 şirket katıldı.
Şirketlerin yüzde 82’si için kurumsal refah olmazsa olmaz
Aon’un, IPSOS işbirliği ile gerçekleştirdiği araştırma sonuçları, çalışan refahının şirket performansı üzerinde doğrudan etkisi olduğunu göstermektedir. Aynı zamanda stres, tükenmişlik ve kaygı gibi faktörler nedeniyle şirket performansının olumsuz etkilenebileceğini ortaya koyuyor. Ankete göre küresel çapta kurumların yüzde 82'si, şirketlerinde refahın önemli olduğuna inanıyor.
Kurumsal refah performansının, güçlü ve odaklı bir stratejiyle doğrudan bağlantılı olduğunu belirten Aon Türkiye Sağlık ve Emeklilik Çözümlerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Sinem Yalçın, anket sonuçlarıyla ilgili şu görüşü paylaştı: “Kurumsal refah, şirketlerinizde uyguladığınız inisiyatiflerin ve politikaların ötesinde kapsamlı bir stratejidir. Bir stratejiye sahip olmak, kurumsal refah performansını olumlu yönde etkileyerek daha yüksek müşteri memnuniyeti ve sadakat oranı sağlar. Yönetim kademelerinin desteği ve katılımı, genel şirket performansını olumlu yönde etkileyebilecek başarılı bir refah stratejisi oluşturmada kritik faktörlerdir. Kurumsal refah, 2020'den önce de önemliydi, ancak küresel bir pandemi ve hızla değişen ekonominin bir araya gelmesiyle birlikte bireyler, kuruluşlar ve topluluklar için önemi daha da arttı.”
Anket bulguları bireysel ve kurumsal refah performansının iş sonuçları üzerinde olumlu etkiler yaratabildiğini ortaya koyuyor.
Dünyanın her yerinde, işverenler koronavirüs pandemisinin başlangıcından bu yana, birçoğu kendi çalışanları arasında olmak üzere ruh sağlığı sorunları tespit ettiklerini belirtiyor ve yakın tarihli küresel bir anket ise pandemi başladığından beri çalışanların yüzde 42'sinin ruh sağlıklarında bir düşüş yaşadığını ortaya koyuyor.[1] Bu çalışmaya göre çalışanların yüzde 28’i işlerine konsantre olmakta güçlük çekmekte, yüzde 20’sinin işlerini tamamlaması normalden daha uzun sürmekte;çalışanların yüzde 15’i ise düşünmekte, muhakeme etmekte ve karar vermekte zorluk çekiyor.
Halihazırda küresel çapta şirketlerin yüzde 82’si çalışanlarının refahını bir öncelik olarak görse de birçok şirket, kurumsal kültürlerinde, yeteneği kendilerine çekme yaklaşımlarında ve performans hedeflerinde bir refah stratejisinden yoksun. Kurumsal refah inisiyatiflerine sahip olan yüzde 87’lik kesimin yalnızca yüzde 55’inKüresel Refah Anketi’nin 2021 sonuçlarına göre küresel çapta şirketlerin yüzde 82’si çalışanlarının refahının bir öncelik olduğunu düşünüyor. Ancak buna rağmen birçok şirket; kurumsal kültürlerinde, yeteneği kendilerine çekme yaklaşımlarında ve performans hedeflerinde bir refah stratejisinden yoksun.in bu alana yönelik bir stratejisi bulunuyor.
Uzun vadeli bir eylem planı şart
Kurumsal refaha yönelik inisiyatifler; herhangi bir refah programı, aracı, çalıştayı ya da kampanyası olarak kısa süreli uygulamalar olarak tanımlanırken; kurumsal refah stratejileri, kurumsal refah çözümlerine veya hedeflerine ulaşmak için kaynakları kullanan, uzun vadeli bir eylem planı olarak tanımlanıyor.
Şirketlerin refah politikalarında yaşadığı zorluklar
Kurumların kurumsal refah inisiyatiflerini hayata geçirmelerinin ya da bu inisiyatifleri geliştirmelerinin önündeki engeller ise şöyle sıralanıyor:
· Finansal kaynaklar ve yatırım - %51
· Uygulanan aksiyonların geri dönüşünün ölçülmesi - %44
· Çalışan bağlılığı ve ilgisi - %42
· Program değerini anlama ve gösterme - %32
· COVID-19 nedeniyle iş gücünün uzak olması - %32
· Yerelleştirme – her konuma/ülkeye uyarlanması - %24
· COVID-19 nedeniyle güvenlik endişeleri - %23
· Kıdemli yönetici desteği - %23
· Kararlaştırılan eylemlerin uygulanması - %15
· Yeterli verinin olmaması - %15
· Veri gizliliği ve yönetmelik - %12
· Bunlardan hiçbiri - %5