Kredi çekerken bir daha düşünün!

Merkez Bankası’nın son 3 ayda faizleri 7.5 puan düşürmesi, kredi çekmek isteyenlerin iştahını da artırdı. Peki kredi çekmek için doğru zaman mı? Kredi çekerken nelere bakmak gerekiyor? Ucuz krediye ulaşmak ne zaman mümkün olacak?
Bilal Emin TURAN
ÜÇ TOPLANTI, 7.5 PUAN İNDİRİM
Enflasyonun düşüş trendine girmesiyle birlikte Merkez Bankası, 27 Aralık itibarıyla faiz indirim döngüsüne başlamış ve son 3 toplantıda faizleri 7.5 puan düşürmüştü. Böylece politika faizi yüzde 50’den yüzde 42.5’e gerilemişti. Faizlerdeki bu indirim ihtiyaç, konut, taşıt kredisi kullanmak isteyenlerin iştahını kabartmıştı. Ayrıca milyonlarca kredi kartı sahibi de nakit çekim ve gecikme faizindeki indirimlere odaklanmıştı. Peki son 3 aydaki faiz indirimi kredilere nasıl yansıdı?
DÜŞMÜYOR HATTA ARTANLAR VAR
Kredilerin barometresini Merkez Bankası her hafta ölçüyor ve bankalardan topladığı faizlerin ağırlıklı ortalamasını yayınlıyor. Buna göre; faiz indirimlerinden önceki 20 Aralık 2024 haftasında ihtiyaç kredilerinin ortama bileşik faizi yüzde 69.23 seviyesindeyken 7 Mart haftasında bu oran yüzde 64.12’ye gerilemiş. Yani 5 puanlık düşüş var. Taşıt kredilerinde ise durum tam tersi. Yüzde 36.13 olan yıllık taşıt kredi faizi ortalaması, 7 Mart haftasında yüzde 42.78’e yükselmiş durumda.
YÜZDE 2 YASAL SINIRA DEVAM
Konut kredi faiz oranlarında ise kısmi bir çekilme var. Bir başka ifadeyle 20 Aralık haftasında yüzde 41.01 olan yıllık bileşik konut kredi faizi yüzde 39.85’e gerilemiş durumda. Bu oranlardan da anlaşıldığı gibi bankalar faiz indirimlerini vadeli mevduata hızla yansıtırken kredi faizlerini aynı ölçüde düşürmüyor. Öncelikle bankalar faizleri düşürmeden de kredi müşterisi bulabiliyor. Yani parayı yüksek faizle satıp gelirini artırmak istiyor. Diğer yandan Merkez Bankası, aylık ihtiyaç ve taşıt kredi büyümesini yüzde 2’yle sınırlandırıyor. Bu oranı aşan bankaya ek maliyet çıkıyor.
BANKALAR YAN ÜRÜNLE FİYAT YÜKSELTİYOR!
Gelinen noktada tüketici kredi faizlerindeki yüksek seyir devam ediyor. Bazı bankaların kredi faizleri düşük gibi görünse de eklenen yan ürünlerle bu kredilerin maliyetinin yani faizinin dolaylı yollarla yükseltildiği görülüyor. Bu noktada en çok öne çıkan ürün sigorta. Bankalar hayat sigortası, vefat ve maluliyet sigortası, işsizlik sigortası gibi ürünleri sigorta maliyetine ekliyor. Bu da toplam maliyeti dolayısıyla kredi faizini yukarı çekmiş oluyor. Faizlerdeki bu illüzyondan kurtulmak için toplam maliyete odaklanmak gerekiyor.
SİGORTA NE KADAR ETKİLİYOR?
Bankalarda son dönemde ‘hayat sigortalı’, ‘işsizlik sigortalı’, ve ‘sigortasız’ olmak üzere üç farklı seçenek sunuluyor. Burada en düşük faiz hayat sigortalı pakette yer alıyor. Hem işsizlik hem de hayat sigortası paketi alınırsa faiz daha da düşüyor. Bir başka deyişle birinde yüzde 3.21 olan faiz, diğer seçenekte yüzde 3.46’ya çıkıyor. Eğer sigortasız kredi çekmek istenirse o zaman faiz yüzde 5.3 ila 7 arasında değişiyor. Özetle, 100 bin lira kredi için 36 ay vadede 195 bin lira, 204 bin lira veya 342 bin lira gibi 3 farklı toplam geri ödeme planı sunuluyor. Sigorta primleri de 5-10 bin lira arasında değişiyor. Hesabınızı buna göre yapın!
DİĞER MALİYETLER NELER?
Kredide faiz ve sigorta dışında 3 farklı maliyet daha söz konusu. Hesaplanan kredi faiz tutarından yüzde 15 oranında Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi (BSMV) ve yüzde 15 oranında da Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF) tahsil ediliyor. Ayrıca kredi tutarının binde 5’i oranında tahsis ücreti alınıyor. Bu ücrete bir de yüzde 15 oranında BSMV ekleniyor. Yani 100 bin liralık kredinin tahsis ücreti 500 lira olurken, buna eklenen BSMV ile tutar 575 liraya çıkıyor.
BORÇ PARAYLA YATIRIM YAPMAK MANTIKLI MI?
Öncelikle bankalar aylık mevduat faizlerinin altında kredi faizi ya da maliyeti belirlemez. İkincisi bugün piyasada telaffuz edilen en düşük ihtiyaç kredi faizinin yıllık maliyeti (efektif yıllık faiz oranı) yüzde 64’ün üzerinde. Bazı kredilerde bu oran yüzde 125’lere çıkabiliyor. Mevduat faizleri düşme eğilimindeyken bu oranların üzerinde getiri elde etmek mümkün olmaz. Diğer yandan çekilen kredinin taksit ödemesi 1 ay sonra başlıyor ve ele geçen para her ay eksiliyor. ‘Altın, borsa yükselecek. Krediyi ikiye katlarım’ mantığıyla borçlanmayın. Yani krediyle para çekip faize yatırmak, fon, altın, döviz, kripto para ve hisse almak riskli bir hareket olur.
NE ZAMAN UCUZLAYACAK?
Merkez Bankası bu yıl 6 faiz toplantısı daha gerçekleştirecek. Enflasyonda istenen düşüş sağlanması halinde 6 toplantıdan da faiz indirimi çıkabilir. Bu durumda her toplantıda 2.5 puan indirim olursa yüzde 42.5 olan faizin yıl sonunda yüzde 27.5 olması beklenebilir. Faiz indirim hızı adımları küçülürse yıl sonunda yüzde 30-32 seviyesinde bir faiz görebiliriz. Bu seviyelerde kredi maliyetleri daha makul seviyelere inebilir. Ancak kredilerde asıl ucuzlama politika faizinin yüzde 20’nin altına indiği ve aylık kredi büyüme sınırının yüzde 2’nin üzerine çıkarıldığı bir dönemde gerçekleşecektir. Bunun için de 2026’nın ikinci yarısı öngörüsü hakim. Bu yıl kredilerde beklenen ucuzlama görülmeyebilir.
KART SAHİPLERİ ÇOK BEKLER Mİ?
Faiz indirimleri henüz kredi kartı faizlerine yansımadı. Nakit çekimde aylık faiz yüzde 5 olarak uygulanıyor. Ayrıca dönem borcu 25 bin liranın altında olanlar borcun asgarisini ödediyse geri kalan borca yüzde 3.5; dönem borcu 25-150 bin lira olanlar sadece asgariyi ödediyse geri kalan borca yüzde 3.8; dönem borcu 150 bin liranın üzerinde olanlar borcun asgarisini ödediyse geri kalan borca yüzde 4.75 faiz uygulanıyor. Bu faizlerdeki düşüşün politika faizinin yüzde 30’lar seviyesine geldikten sonra gerçekleşmesi bekleniyor. Dolayısıyla asgari ödeme sarmalıyla borç çevirenler, nakit avans çekecek olanlar iki kere düşünmeli. Çünkü faiz maliyeti çok yüksek.
İçişleri Bakanı Yerlikaya'dan "provokatörlerin oyununa gelmeyin" uyarısı!
Adalet Bakanı Tunç'tan sokak çağrılarına ilişkin açıklama: Hukuk dışıdır ve asla kabul edilemez
Murat Ongun'un gözaltına alındığı anların görüntüleri ortaya çıktı
Bakan Yerlikaya: Saraçhane'de yapılan gösterilerde 6 polisimiz yaralandı
Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü tehlike altında! İklim krizi ve kuraklık su kaybını artırıyor