Lojistikte elektrikli TIR ambalajda dönüştürülmüş plastik!
Türkiye’de 100 yıldan uzun süredir varlığını sürdürüyor. 20 markasıyla tüketiciyle buluşuyor. Güzelliksağlık, kişisel bakım, gıda, dondurma ve ev bakım gibi 5 kategoride faaliyet gösteriyor.
BİLAL EMİN TURAN
4 FABRİKADA ÜRETİM 5 BİN KİŞİYE İSTİHDAM
Tekirdağ Çorlu, İstanbul Tuzla ve ikisi Konya’da olmak üzere 4 fabrikası bulunuyor. Türkiye’de piyasada bulunan ürünlerinin (Omo, Yumoş, Cif, Dove, Knorr gibi) yüzde 94’ü de bu tesislerde üretiliyor. 5 bin çalışanı var. ABD’ye kadar ihracat gerçekleştiriyor. Son 5 yılda 700 milyon doları aşan ihracat yaptı. Türkiye’nin en büyük 40 sanayi kuruluşundan biri. Unilever Türkiye’den bahsediyoruz...
İNSANA VE DOĞAYA KATKI SAĞLAMA MİSYONU
Önceki gün bir araya geldiğimiz Unilever Türkiye Ülke Başkanı Ali Fuat Orhonoğlu, şirketin ülkemizdeki faaliyetlerinden söz ederken sürdürülebilirlikteki yeni yolculukları hakkında önemli bilgiler paylaştı. “Dünyaya bilanço gözüyle bakmıyoruz. Bir değerler zinciri içinde hareket ediyoruz” diyen Orhonoğlu, şöyle devam etti: “İnsanlara, doğaya, gezegene katkı sağlamak en önemli görevimiz. İnovasyonu ön plana alan, karbon ayak izini azaltan, çevresel ve sosyal konulara önem veren politikalarımızı sürdürüyoruz.”
NET SIFIR EMİSYON HEDEFİ DAHA YAKIN
Dünyada sürdürülebilirlik kavramını ilk dile getiren şirketlerden biri olduklarına işaret eden Orhonoğlu, daha önce 2010 ve 2020 yıllarında 10’ar yıllık hedefler koyduklarını anımsatarak 2020 yılındaki hedefin dolmasına 6 yıl kala (2024’te) güncellemeye gittiklerini açıkladı. Orhonoğlu, “Sürdürülebilirlik yolculuğumuzun üçüncü çağına başlıyoruz. 2039’da net sıfır emisyona ulaşmayı hedefliyoruz” diye konuştu. Unilever, böylece Paris İklim Anlaşması’ndaki 2050 yılına ilişkin net sıfır hedefini 10 yıl öne çekmiş oldu.
DONDURMA DOLAPLARINDA 6 DERECELİK FARK
Daha temiz ve yaşanabilir bir dünya için hedeflere giden yol haritasını da çizen Ali Fuat Orhonoğlu, ‘iklim’, ‘doğa’, ‘plastikler’ ve ‘yaşam koşulları’ olmak üzere dört ana başlığa odaklandıklarını söyledi. İklim alanında 2015 yılına göre kendi operasyonlarında yüzde 78 sera gazı azaltımı sağladıklarını belirten Orhonoğlu, bu yolculukta aldıkları önlemleri şöyle özetledi:
* Algida ürünleri 215 bin noktada satılıyor, 260 bin dondurma dolabı var. Her hafta yoğun bir lojistik operasyon oluyor. Bu operasyonları elektrikli TIR ve kamyonetlerle yapmaya başladık.
* Dolapların derecesini -18’den -12’ye çektik.
* Dolapların tükettiği elektriği GES’ten karşılamaya başladık.
* Konya fabrikasında elektriğin üçte birini güneşten sağlıyoruz.
DETERJANDA YENİLENEBİLİR FORMÜLLER
* Deterjanda yenilenebilir karbon içeren formüllere geçiyoruz.
* Deterjan kaplarında yenilenebilir plastik kullanıyoruz.
* Piyasaya sürdüğümüz plastiğin yüzde 60’ını Çevko ile topluyoruz. 2025’te tamamını toplamayı hedefliyoruz.
* Plastiğin toplanmasında çok fazla sayıda aktör ve sorumlu var, bu konuda ciddi bir koordinasyon ve katılım gerekiyor.
* Sos, deterjan, şampuan ambalajlarında belli oranda dönüştürülmüş plastik (PCR) kullanılıyor.
YENİDEN DOLUM NOKTALARI ARTIYOR
* Plastik atığını azaltmak için yeniden dolum noktaları açmaya başladık.
* Bu kapsamda İstanbul’da 2 (Ataşehir, Beşiktaş), Ankara ve İzmir’de 1’er Omo dolum makinesi kurduk. Bu makinelerden dolumda yüzde 30’a yakın maliyet avantajı sağlıyoruz.