EkonomiMemur terfide adalet istiyor

Memur terfide adalet istiyor

Paylaş
Memur terfide adalet istiyor

Memurlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Özelleştirme İdaresi, Toplu Konut İdaresi, Özelleştirme İdaresi, Diyanet İşleri ve özel kalem müdürlükleri gibi makamlara yapılan sınavsız atamalara ve görevde yükselmelere karşı çıkıyor

Yükselme ve atamalarda herkese eşit şans tanınmasını isteyen memurlar bu işin sınavla yapılması gerektiğini belirtiyor.

Memuriyet hayatına başlayanlar hep bir üst göreve yükselme isteği içindedir. Memurun bir üst göreve yükselmesi de üç nedenle önemlidir;

1- Yükseldiği yeni göreve bağlı olarak almakta olduğu maaşı artar,

2- Emeklilik aylığına katkısı olur,

3- Kariyeri artar ve sonraki yükselmeler için altyapı oluşturur.

Memurun görevde yükselmesi sadece kendi arzu ve isteği ile olmuyor. Belli bir göreve kadar eğitim ve sonrasında yapılacak sınavda başarı gösterilmesi halinde atama yapılırken, bazı görevlere de sınavsız doğrudan atama yapılabiliyor. Kamu kurumlarında unvan değişikliğine tabi kadroların ‘şube müdürü’ne kadar sınava tabi tutulması ve sınav sonunda atama yapılmasına karşın, daha üst görevlere sınavsız atama yapılması memurlarda huzursuzluk yaratıyor.

Görevde yükselme

Memurların görevde yükselmelerine ilişkin genel düzenleme, ‘Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelik’le yapılıyor. Kamu kurumları bu yönetmeliğe göre; kendi görevde yükselme esaslarını belirleyebiliyor. Mahalli idareler için de ayrıca düzenlenmiş bir görevde yükselme yönetmeliği var.

Memurların görevde yükselmesinde amaç, liyakat ve kariyer ilkeleri çerçevesinde, hizmet gerekleri ve personel planlaması esas alınarak üst görevlere atanmadır. Hiyerarşik olarak daha üst görevlere atanma, görevde yükselme sayılır. Hizmetlinin şoför veya memur, şoförün memur, memurun şef, şefin müdür, müdürün daire başkanı olarak atanması görevde yükselme anlamına gelir.

Yükselme nasıl olur?

Bazı yükselmeler sınavla yapılırken, bazıları sınavsız atamayla gerçekleşir. Memurun görevde yükselmesi, müdür unvanına kadar düzenlenecek üst göreve hazırlık eğitimi sonrasında yapılan sınavla olur. Müdür unvanından daha üst görevlere atanma ise hizmet, öğrenim ve kadro derecesine ilişkin şartları taşıyanlar arasından atamaya yetkili amir tarafından sınavsız olarak yapılır. En az ortaöğretim düzeyinde mesleki veya teknik eğitim sonucu kazanılan mühendis, tekniker, hemşire gibi unvanlara ilişkin görevlere atama, eğitime tabi tutulmaksızın yapılan unvan değişikliği sınavı ile yapılıyor.

İstisnai memura sınav yok

Ayrıcalıklı olarak istisnai memurluklar adı ile oluşturulmuş ve atamada KPSS dahil hiçbir sınav şartına bağlı olmayan;

- Cumhurbaşkanlığı’nda genel sekreterlik ile TBMM memurlukları,

- Başbakanlık’ta başmüşavir, müşavir, bakanlık müşaviri,

- Toplu Konut İdaresi’nde (TOKİ) hukuk müşaviri, daire başkanı, uzman, uzman yardımcısı, müşavir avukat ve şube müdürlükleri (Uzman),

- Özelleştirme İdaresi’nde, başkanlık müşaviri, daire başkanı, proje grup başkanı, basın ve halkla ilişkiler müşaviri,

- Bütün özel kalem müdürlükleri, gibi kadrolara atamada sınav şartı bulunmuyor. Hatta bu unvanlara atananlar aynı veya başka kamu kurumlarında sınavla atanılan müdür, şef, memur gibi görevlere de naklen sınavsız olarak atanıyor. Memurlar özellikle KPSS ve görevde yükselme kapsamında olmayan bu kadrolara ‘sınavsız atama yapılmamasını’, sınavsız atama yapılacaksa da bu kadrolara atananların sınavla atanılan kadrolara naklen atanarak haklarının yenilmemesini istiyor.

Yönetmeliğe tabi şanslılar

İlk defa memuriyete girişte KPSS ve görevde yükselme sınavına gerek kalmadan atanan istisnai memurluklar yanında;

- Anayasa Mahkemesi’nin 657 sayılı kanununa tabi kadrolarına,

- Adalet Bakanlığı’nın icra müdür ve yardımcısı kadrolarına,

- Diyanet İşleri’nde protokol işlerinde görevli şube müdürlüğüne,

- Milli Eğitim’de eğitim uzmanı kadrolarına, atanmalar da görevde yükselme sınavına tabi değil. Böylece kurumsal bazda Başbakanlığı ikna edenler istediği kadroyu sınav kapsamından çıkarıyor. Kapsamdan son olarak Temmuz 2012’de eğitim uzmanları çıktı. Bu istisnalar da diğer memurlarda beklenti ve özenmeye yol açtı. Aynı zamanda da herkesin haklı beklentisi ortaya çıktı ve kapsamdan çıkmak için baskılar başladı. Memurlar herkesin görevde yükselme sınavına tabi olmasını yani unvan yükselmesinde ‘fırsat eşitliği’ istiyor.

Söylentiler başladı Son olarak 27 Mart 2012 tarihinde genel yönetmelikte yapılan değişiklikle;

- SGK sosyal güvenlik merkezi müdürleri,

- Spor Genel Müdürlüğü gençlik merkezi müdürleri,

- Yurtkur, yurt müdürleri,

- İlçe müdürleri, görevde yükselmede sınavı kapsamından çıkarıldı. Özellikle sayısı 1700 civarında olan SGK’nın merkez müdürleri, 720 civarında ilçe gençlik, spor ve gençlik merkezi müdürü kadrosunun sınav kapsamından çıkarılması kadrolaşma söylentilerini de beraberinde getirdi. Bu düzenlemeyle de görevde yükselme bekleyen memurların umudu iyice azaldı. Karamsarlık başladı.

‘Başvuran herkes sınava girsin’

Görevde yükselme eğitimine ve eğitim sonunda sınava alınacakların sayısı, atama yapılacak boş kadro sayısının üç katını geçemiyor. Üç katından az istekli bulunması halinde ise şartları taşıyan ve başvuran herkes eğitime alınıyor. Atama yapılacak boş kadro sayısının üç katından fazla kişinin başvurması halinde, belli unsurlara göre puanlama yapılmak ve toplam puanı en fazla olandan başlamak üzere, kadro sayısının ‘üç katı’ kadar kişi belirlenerek eğitime alınıyor. Burada aynı öğrenime sahip olanlar arasında sınava girecekleri en belirleyici unsur, ‘çalışma yılı’ oluyor.

Örnek: Açılan şeflik sınavına girmek için başvuran ve ikisi de 4 yıllık üniversite mezunu olan Ahmet Bey’in 10 yıl, Mehmet Bey’in ise 25 yıl çalışması olsun. Sınava girme ile ilgili kriterlere göre Ahmet Bey’in puanı 18, Mehmet Bey’in puanı ise 21.75 olacak. Bu şartlarla da sıralamaya Ahmet Bey giremeyecek. Hatta Ahmet Bey kendisinden fazla çalışma süresi olanların tamamı işten ayrılmadan veya ‘şef’ olmadan, ‘şef’ olamayacak.

Yapılan puanlamada eşitlik olması halinde sırasıyla yine ilk sırada hizmet süresi olmak üzere, öğrenim ve aynı öğrenimdeyseler de mezuniyet notu yüksek olanlara öncelik veriliyor. Gençler “Hizmeti fazla olanlar sınava alınmasın” demiyor. Ancak kendilerinin de sınava alınmasını istiyor. Yani sınavda fırsat eşitliği istiyor. Görevde yükselme sınavına öğrenim ve çalışma sürelerini karşılayan herkesin alınmasını talep ediyor.

Danıştay sınavsız atamaya ‘dur’ dedi

SGK müdürleri, Gençlik Spor Müdürlüğü müdürleri, Yurtkur müdürleri ve çeşitli ilçe müdürlerinin görevde yükselmede sınav kapsamından çıkarılması ‘işi çığırından çıkardı’. Artık bu görevlere atanmak için kariyer ve liyakata bakılmayacak. Bu düzenlemenin iptali için açılan dava neticesinde de Danıştay 5. Dairesi 2 Ekim 2012 tarih ve 2012/4710 (YD) sayılı kararıyla bu unvanlara sınavsız atamada yürütmenin durdurulmasına karar verdi. Gözler artık itiraz sürecinde yine Danıştay’da...

Şube müdürlüğü basamak oluyor

Memurlar il müdürü, il müdür yardımcısı, daire başkanı, müşavir, belediye başkan yardımcısı gibi kadrolara sınavsız atanabiliyor. Kurumlar da özellikle il müdür yardımcısı, belediye başkan yardımcısı, müşavir kadrolarını sınavsız şube müdürü atamaları için basamak olarak kullanıyor. Kurumlar önce varsa kadrolarındaki il müdür yardımcılığı kadrolarına şef, memur, veri hazırlama kontrol işletmenlerinden sınavsız atama yapıyor ve birkaç ay sonra da boş bulunan bir şube müdürlüğüne asaleten atayabiliyor. Yargıya yapılan başvurularda da kişiler sonuç alamıyor. Çünkü üst kadrolardan alt kadrolara kişilerin isteği ile atama yapılmasında yasal bir engel bulunmuyor.

Mahalli idareler istismar ediyor

Hatta mahalli idareler personeli görevde yükselme yönetmeliğinde bu husus resmiyet kazanmış ve sınavla atama kapsamı dışında bulunan daha üst görevlerde, en az altı ay süreyle çalışmış olanların, sınav haricinde aranan şartları taşımaları kaydıyla müdür, şef, hukuk müşaviri ve uzman kadrolarına sınavsız atanmaları yasal zemine kavuşmuştur. Kişi istiyorsa şef, muhasebeci, memur gibi diğer kadrolara sınavsız atanmak için altı ay çalışmış olmak şartı da aranmıyor.

Örnek: Bir kamu kurumunda 10 yıl hizmeti olan yüksek öğrenim mezunu şef olarak görev yapan Ahmet Bey kurumun boş kadro bulunan herhangi bir il müdür yardımcılığına sınavsız atanabiliyor. Ahmet Bey il müdür yardımcısı olarak 3-4 ay çalışıp kurumuna daha alt kadroya atanmak istediğini belirten bir dilekçe veriyor ve kurumunca da uygun görülmesi halinde istediği ildeki boş bulunan şube müdürlüğüne asaleten atanabiliyor.

6 ay sonra yüksek ek gösterge

Örnek: Belediyede 11 yıl memuriyeti olan yüksek öğrenim mezunu muhasebeci Selma Hanım boş bulunan müdürlüğü de vekaleten yürütüyor. Belediye başkanı Selma Hanım’ı boş bulunan belediye başkan yardımcılığı kadrosuna atarsa, Selma Hanım yönetmeliğe göre 6 ay belediye başkan yardımcısı olarak çalıştıktan sonra vekalet ettiği müdürlüğe asaleten atanabiliyor. Müdürün 2200 olan ek göstergesi daha az olduğu için belediye başkan yardımcısı olarak 6 ay çalıştığı için emeklilikte de 3000 ek göstergeye hak kazanıyor.

YARIN: Özel güvenlik, infaz koruma ve zabıta çalışanları yıpranma istiyor

>>Belediyelerde çalışan 156 bin kişi kadro bekliyor

2

Haberin Devamı