EkonomiMerkez Bankası: 2025 içerisinde KKM uygulamasının sonlandırılması planlanıyor

Merkez Bankası: 2025 içerisinde KKM uygulamasının sonlandırılması planlanıyor

Paylaş
Merkez Bankası: 2025 içerisinde KKM uygulamasının sonlandırılması planlanıyor

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Para Politikası Kurulunun gelecek yıl 8 toplantı yapacağını, 2025 yılı toplantı ve rapor takviminin 5 iş günü içinde yayımlanacağını bildirdi. Açıklamada ayrıca, "KKM uygulamasının sonlandırılması planlanmaktadır" ifadeleri yer aldı.

TCMB, gelecek yıl izlenecek politikalara dair bir yol haritası niteliği taşıyan 2025 Yılı Para Politikası'nı yayımladı.

Haberin Devamı

Politika metninde, merkez bankalarının toplumsal refah artışına en büyük katkısının fiyat istikrarını sağlamak olduğu belirtilerek, bu çerçevede TCMB'nin temel amacının da fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek olduğu vurgulandı. Sahip olunan tüm araçların bu amaç doğrultusunda kararlılıkla kullanılmaya devam edileceğinin altı çizilen metinde, fiyat istikrarını destekleyici bir unsur olarak finansal istikrarın da gözetileceği ifade edildi.

Enflasyon hedeflemesi rejimi çerçevesinde, hükümet ile birlikte belirlenen enflasyon hedefinin yüzde 5 olarak korunduğuna işaret edilen metinde, şunlar kaydedildi:

"TCMB'nin hesap verme yükümlülüğünün unsuru olan belirsizlik aralığı, önceki yıllarda olduğu gibi hedef etrafında her iki yönde 2 yüzde puan olarak belirlendi. Para politikası, enflasyonu orta vadede bu hedefe ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde oluşturulacak. Enflasyon Raporu'nda açıklanan tahminler enflasyon beklentilerine yönelik referans oluşturma işleviyle ara hedef olarak kullanılacak. Yıl içinde enflasyon gelişmelerine ilişkin kapsamlı değerlendirmeler Enflasyon Raporu aracılığıyla kamuoyuyla paylaşılacak. Yıl sonunda gerçekleşen enflasyonun belirsizlik aralığının dışında kalması durumunda ise hesap verebilirlik ilkesi gereği Hükümet'e "Açık Mektup" yazılacak. Bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı, TCMB'nin temel politika aracı olmayı sürdürecek."

Haberin Devamı

Metinde, fiyat istikrarının kalıcı tesisi için gereken parasal sıkılık düzeyinin, enflasyonu Enflasyon Raporları'nda öngörülen patikaya, orta vadede ise yüzde 5 hedefine ulaştıracak şekilde gerektiği sürece korunacağının altı çizildi.

Kredi ve mevduat piyasalarında öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda, parasal aktarım mekanizmasının ilave makro ihtiyati adımlarla destekleneceği vurgulanan metinde, "Sterilizasyon araçları etkili şekilde kullanılmaya devam edilecektir. Para politikası kararları, fiyatların ayrıntılı analizi, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları, para politikasının etkileyebileceği talep unsurları, arz yönlü gelişmeler, iç-dış denge, tasarruf eğilimi ve krediler dahil olmak üzere finansal koşullar ile likidite ve fiyat istikrarını etkileyen diğer tüm unsurlardaki gelişmeler, kararların gecikmeli etkileri de dikkate alınarak oluşturulacak." ifadeleri kullanıldı.

Haberin Devamı

PPK toplantısı öncesindeki sessiz dönemin 3 iş günlük süreyi kapsayacağı belirtilen metinde, bu süre içinde para politikasına yönelik dış iletişim yapılmayacağı, söz konusu süreçte PPK toplantısına hazırlık amacıyla karar alma sürecine girdi sağlayan birimlerin PPK'ye kapsamlı analiz ve değerlendirmeler sağlayacağı bildirildi.

PPK'nin, önceden açıklanan bir takvim çerçevesinde 2025 yılında 8 toplantı yapacağına işaret edilen metinde, 2025 yılı toplantı ve rapor takviminin 5 iş günü içinde yayımlanacağı bilgisine yer verildi.

Metinde, para politikası kararı ile kısa gerekçesinin, İngilizce çevirisi ile birlikte, toplantı ile aynı gün saat 14.00'te PPK'nin ayrıntılı değerlendirmelerini içeren toplantı özetinin ise toplantıyı takip eden beş iş günü içinde TCMB internet sayfasında yayımlanacağı bildirildi.

Haberin Devamı

Enflasyon bilgilendirme toplantıları sürecek

TCMB'nin, para politikası iletişimi ile veri paylaşımına, şeffaflık, hesap verebilirlik ve öngörülebilirlik ilkeleri doğrultusunda devam edeceği belirtilen metinde, şunlar kaydedildi:

"Enflasyon Raporu yılda 4 defa yayımlanacaktır. Para politikası uygulamalarının kamuoyu ile iletişiminin etkin bir şekilde yapılabilmesi amacıyla Enflasyon Raporu’nun bilgilendirme toplantılarıyla tanıtılmasına devam edilecektir. TCMB’nin faaliyetleri, para politikası uygulamaları ve döneme özgü gelişmeler hakkında Başkan tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yapılan sunumlar sürdürülecektir. Başkan ve Başkan Yardımcıları tarafından diğer platformlarda yapılan sunum ve konuşmalar iletişim politikasının önemli bir bileşeni olmaya devam edecektir. TCMB’nin bir diğer önemli iletişim aracı olan Finansal İstikrar Raporu’nun yılda 2 defa yayımlanmasına devam edilecektir. Resmi fiyat istatistiklerinin açıklanması ile PPK toplantısı arasında geçen süre zarfında aylık enflasyon gelişmelerinin kamuoyu tarafından daha sağlıklı biçimde yorumlanmasına katkıda bulunması amacıyla, Aylık Fiyat Gelişmeleri Raporu’nun bir iletişim aracı olarak kullanılması sürdürülecektir."

Haberin Devamı

Basın, yatırımcılar, akademik çevreler ve genel kamuoyu ile iletişimin sürdürüleceğinin aktarıldığı raporda, "Bu kapsamda yatırımcılar, analistler ve ekonomistler ile yapılan teknik içerikli toplantılar devam edecektir. Reel ve finansal sektör temsilcileri, yurt içi ve yurt dışı kuruluşlar ve TCMB politikalarının tüm paydaşları ile etkileşim sağlamak üzere politika çerçevesi ve makroekonomik görünüm hakkında bilgilendirmeler yapılacaktır. TCMB, uluslararası kuruluşlar ve platformlar ile diğer merkez bankaları gibi yurt dışı paydaşlarıyla etkin iletişimini sürdürecektir." denildi.

Raporda, TCMB tarafından yayımlanan çalışma tebliğleri, ekonomi notları, Merkezin Güncesi platformundaki blog yazıları, Herkes İçin Ekonomi mikrositesinde yayımlanan içerikler ve TCMB’nin faaliyetleri ile para politikası uygulamaları hakkında çeşitli platformlarda yapılan sunumlar, seminer ve diğer etkinliklerin de kamuoyunun bilgilendirilmesinde önemli bir paya sahip olacağı belirtildi.

TCMB'nin, sahip olduğu mevcut iletişim araçlarına ek ve destekleyici olarak sosyal medya hesaplarını etkili birer iletişim kanalı olarak kullanmaya devam edeceği belirtilen raporda, söz konusu hesaplar aracılığıyla TCMB’nin aldığı politika kararları ve gerekçeleri, uygulamaları, yayınları ve kurumsal haberlerin duyurulduğu kaydedildi.

Raporda, bu kapsamda, TCMB duyuruları, raporları ve kullanılan para politikası araçları hakkında özet bilgilerin yer aldığı içeriklerin sosyal medya üzerinden kamuoyuyla paylaşılacağı aktarılarak, "Ayrıca, sosyal medyada yapılan paylaşımlar ile farklı hedef kitlelerin, ekonomik analizler, istatistikler, kavramlar ve TCMB tarafından düzenlenen etkinlikler gibi konular hakkında bilgi sahibi olmaları sağlanacaktır." bilgisi paylaşıldı.

Uygulanan para politikasının etkinliğinin artması için ilgili tüm paydaşlarla güçlü eşgüdüm içinde çalışılmaya devam edileceğine işaret edilen raporda, şu ifadeler yer aldı:

"TCMB, enflasyonun para politikasının etki alanı dışında kalan nedenlerine yönelik yapısal ve erken uyarı niteliğindeki analizlerini ve bulgularını da kamuoyu ve ilgili kurumlarla paylaşmayı sürdürecektir.

Politika kararlarını bilimsel temeli güçlü analizler ışığında şekillendirmek ve sürdürülebilir fiyat istikrarına katkı sağlamak amacıyla 'Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 2025-2027 Araştırma Gündemi' oluşturularak kamuoyu ile paylaşılmıştır. TCMB’nin akademik çalışmaları destekleme faaliyetleri politika tasarım süreçlerini güçlendirmek için en verimli şekilde kullanılacaktır.

Oluşturulan bu araştırma gündemi ile uyumlu olarak, ulusal ve küresel düzeyde araştırma çalışmaları yapılacaktır. Araştırmacılar davet edilerek ortak çalışmalar, çalıştaylar ve akademik konferanslar düzenlenecektir."

"Yıl içerisinde KKM uygulamasının sonlandırılması planlanmaktadır"

Raporda, piyasa mekanizmasının işlevselliğini artırmak, makro finansal istikrarı güçlendirmek ve parasal aktarım mekanizmasını desteklemek amacıyla 2024 yılında makroihtiyati politika çerçevesinde menkul kıymet tesisine ilişkin düzenlemenin yürürlükten kaldırılması başta olmak üzere sadeleşme adımlarına devam edildiği kaydedildi.

Raporda, sadeleşme adımlarının, mevcut makroihtiyati çerçevenin tüm bileşenlerinin enflasyon, faizler, döviz kurları, rezervler, beklentiler ve finansal koşullar üzerindeki yansımaları değerlendirilerek 2025 yılında da devam edeceği bildirildi.

Menkul kıymet tesis düzenlemesinin yürürlükten kaldırılmasıyla tahvil getiri eğrisinin para politikası duruşuyla ilişkisinin kuvvetlendiği aktarılan raporda, "Toplam mevduat içerisinde Türk lirası mevduatın payında artış ve KKM hesaplarından Türk lirası hesaplara geçiş hedefleri 2024 yılında da para politikası duruşunu desteklemiştir." ifadelerine yer verildi.

Raporda, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini artıran bu uygulamalar sonucunda 20 Aralık 2024 itibarıyla KKM bakiyesinin 34,2 milyar dolara gerilediğine işaret edilerek, Türk lirası mevduatın toplam mevduat içindeki payının da 20 Aralık 2024 itibarıyla yüzde 58,6’ya yükseldiği, KKM’nin toplam mevduat içindeki payının ise yüzde 6,2’ye düştüğü belirtildi.

2025 yılında dezenflasyon sürecinin belirginleşmesiyle Türk lirası varlıklara olan talebin devam edeceği kaydedilen raporda, şu ifadeler yer aldı:

"TL mevduat payındaki artış ve KKM hesaplarındaki azalışla birlikte bu alandaki düzenlemelerde sadeleşme adımlarına devam edilmesi ve yıl içerisinde KKM uygulamasının sonlandırılması planlanmaktadır. Kredi büyümesine yönelik politikalar, 2024 yılında para politikası aktarım mekanizmasını desteklemek ve iç talepte dengelenmeyi sağlamak amacıyla etkin bir şekilde kullanılmıştır. Kredi büyüme sınırının etkinliğini artırmak amacıyla kredi büyümesine dayalı olarak zorunlu karşılık tesis yükümlülüğü getirilmiştir. Bu kapsamda, aylık büyüme sınırı, Türk lirası ticari kredilerde yüzde 2,5’ten yüzde 2’ye, ihtiyaç kredilerinde yüzde 3’ten yüzde 2’ye indirilmiştir.!"

Ayrıca dezenflasyon patikasıyla kredi büyümesinin uyumlu seyri ile Türk lirası kredilerin payının korunması amaçlarıyla yabancı para kredilere aylık yüzde 2 büyüme sınırı getirildiği daha sonra bu sınırın yüzde 1,5’e indirildiği aktarılan raporda şöyle denildi:

"Borçlanma davranışının sınırlandırılması ve iç talepteki dengelenmeye katkı sağlanması amacıyla kredi kartı işlemlerinde uygulanacak azami faiz oranları bireysel kredi kartları için dönem borcu bakiyesine göre farklılaştırılmıştır. Ayrıca, kredi kartı nakit çekim işlemleri ile kredili mevduat hesaplarına uygulanan azami faiz oranları ayrıştırılarak daha yüksek seviyede belirlenmiştir.

Kredi büyümesinin ve kompozisyonunun dezenflasyon sürecini ve makroekonomik dengeleri destekleyici bir çerçevede oluşması sağlanacaktır. Kredi büyüme sınırları ve düzenleme kapsamında sağlanan istisnalar yıl içinde gözden geçirilecektir."

Politika metninde, 2024'ün başında sistemin fonlama ihtiyacının (SFİ) 1 trilyon 12 milyar lira likidite açığına işaret ettiği bildirildi.

Eylül ayından itibaren kalıcı hale gelmeye başlayan fazla likiditenin 20 Aralık'ta 622 milyar liraya gerilediğinin bildirildiği metinde, "Söz konusu fazla likiditenin 378 milyar lirası net APİ yoluyla ve 244 milyar lirası satım yönlü döviz/altın karşılığı TL swap ihaleleri (ters swap) yoluyla sterilize edilmiştir." ifadesi kullanıldı.

Metinde, 2024'te sistemde oluşan fazla likiditenin parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini artırmak amacıyla çeşitli araçlar kullanılarak sterilize edildiğine vurgu yapıldı.

Sterilizasyon işlemlerinin etkinliğinin desteklendiğine dikkati çekilen metinde, para piyasalarında oluşan kısa vadeli faiz oranlarının TCMB politika faiziyle daha uyumlu hale geldiği ve faiz oynaklıklarının belirgin ölçüde azaldığı belirtildi.

Fiyat istikrarı temel hedefi doğrultusunda parasal aktarım mekanizmasını güçlendirmek ve para politikası duruşunu desteklemek amacıyla tüm likidite yönetimi araçlarının etkili şekilde kullanılmaya devam edeceği kaydedilen metinde, şu ifadelere yer verildi:

"Likidite yönetimi genel çerçevesi, piyasadaki likidite düzeyi ve likiditenin sistem içindeki dağılımı dikkate alınarak belirlenecektir. TCMB'nin temel politika aracı, miktar ihalesi yöntemiyle gerçekleştirilen bir hafta vadeli repo ihalesinin faiz oranıdır. Bu çerçevede, TL likidite yönetiminde, gecelik piyasa faiz oranlarının politika faizi etrafında oluşmasının sağlanması, uygulanan likidite yönetimi stratejisi ile uyumlu şekilde para piyasalarının etkin ve istikrarlı çalışması, kullanılan araçların para politikasının etkinliğini desteklemesi, ödeme sistemlerinin kesintisiz çalışmasının temini hedeflenmektedir."

Metinde, gerekli görülen günlerde, 5 ile 12 gün arasında olmak kaydıyla farklı vadelerde birden fazla repo ihalesinin düzenlenebileceğinin altı çizildi.

Likiditede öngörülemeyen nedenlerle sıkışıklık ortaya çıkması halinde 13.00-16.00 saatlerinde haftalık vadede miktar yöntemiyle gün içi repo ihalesinin yapılacağının belirtildiği metinde, "Sadeleşme adımları kapsamında, TCMB nezdindeki Açık Piyasa, Bankalararası Para Piyasası ve Döviz Piyasaları işlemlerinde geçerli olan teminat iskonto oranları gözden geçirilmiştir. TÜFE'ye endeksli DİBS ve kira sertifikalarının iskonto oranının yüzde 80'den yüzde 30'a indirilmesine karar verilmiştir. Önümüzdeki dönemde, ihtiyaç halinde teminat koşulları gözden geçirilecektir." ifadesi kullanıldı.

Metinde, TCMB'nin likidite yönetiminde araç çeşitliliğinin ve operasyonel esnekliğin korunabilmesi için teknik nedenlerle APİ portföyünde yeterli miktarda DİBS ve T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı Varlık Kiralama Anonim Şirketi (HMVKŞ) tarafından ihraç edilen TL cinsi kira sertifikası bulundurulması gerektiğinin altı çizildi.

APİ portföyünün 20 Aralık'ta nominal 9,2 milyar TL kira sertifikası ve nominal 165,1 milyar TL DİBS olmak üzere toplam nominal 174,3 milyar lira seviyesinde olduğu kaydedilen metinde, "2025 yılında TCMB APİ portföy büyüklüğünün mevcut seviyelerini koruması hedeflenmektedir. Önümüzdeki yıl vadesi gelecek nominal 36,5 milyar TL'lik kısım öncelikli olmak üzere söz konusu portföy büyüklüğünün korunması için doğrudan alım işlemleri gerçekleştirilebilecektir." değerlendirmesi yer aldı.

"Alım yönlü swap stoku, temmuz ayı sonu itibarıyla sıfırlanmıştır"

Metinde, bankaların TL ve döviz likidite yönetimlerine katkıda bulunmak amacıyla geleneksel yöntemle gerçekleştirilen alım yönlü (TCMB’nin valör tarihinde döviz/altın aldığı) swap ihalelerine ve kotasyon yöntemiyle gerçekleştirilen alım yönlü swap piyasası işlemlerine 2024'ün ilk yarısında devam edildiği bildirildi.

Mayıs ayından itibaren alım yönlü döviz/altın karşılığı TL swap ihalelerinin düzenlenmediğinin bildirildiği açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Kotasyon yöntemiyle gerçekleştirilen swap işlem limitleri kademeli şekilde azaltılarak haziran ayında TL Karşılığı Altın Swap Piyasası işlemlerine, temmuz ayında ise Döviz Karşılığı Altın Swap Piyasası ile Döviz Karşılığı TL Swap Piyasası işlemlerine son verilmiştir. Bu doğrultuda, 2024 yıl başında 47,7 milyar dolar seviyesinde olan ve mart ayında 58,5 milyar dolara yükselen alım yönlü swap stoku, temmuz ayı sonu itibarıyla sıfırlanmıştır."

Metinde, 20 Aralık itibarıyla satım yönlü Döviz Karşılığı TL Swap İhalesi stok miktarı 6,3 milyar dolar, satım yönlü Altın Karşılığı TL Swap İhalesi stok miktarının ise net 8,3 ton seviyesinde bulunduğu vurgulandı.

Döviz likiditesinin dengelenmesi amacıyla, KKM hesaplarının vade tarihlerinde döviz piyasasında oluşabilecek likidite ihtiyacının TCMB tarafından bankalara TL karşılığı doğrudan döviz satımı ile karşılanmasına 2024'te devam edildiğinin belirtildiği açıklamada, şu değerlendirmelere yer verildi:

"2025 yılında dalgalı döviz kuru rejimi sürdürülecek ve döviz kurları, serbest piyasa koşullarında, arz ve talep dengesine göre oluşmaya devam edecektir. TCMB'nin, döviz kurlarının seviyesine ilişkin herhangi bir hedefi olmayıp, kurların düzeyini ya da yönünü belirleme amacıyla herhangi bir döviz alım ya da satım işlemi yapılmayacaktır. TCMB, döviz piyasasının etkin bir şekilde çalışabilmesi ve sağlıklı fiyat oluşumlarının desteklenmesi amacıyla döviz kuru gelişmelerini ve buna ilişkin risk faktörlerini yakından takip etmeye ve gerekli önlemleri alarak ilgili araçları kullanmaya devam edecektir.

2025 yılında rezerv biriktirme amaçlı olarak TL karşılığında yurt içinde cevherden üretilen altın alımı işlemlerine devam edilecektir. Ayrıca, piyasa koşulları çerçevesinde bankalarla lokasyon swap işlemleri gerçekleştirilebilecektir. TCMB ile döviz piyasalarında işlem yapmaya yetkili bankalar arasında gerçekleştirilen döviz karşılığı efektif işlemlerine devam edilecektir. TCMB nezdindeki Döviz Depo Piyasasında bankalara yaklaşık olarak toplam 50 milyar ABD doları limit ile bir hafta ve bir ay vadeli döviz likiditesi imkânı sağlanmaya devam edilecektir. Bankalar, TCMB’ye kendilerine tanınan limitler çerçevesinde ve çeşitli vadelerde teminat döviz deposu veya altın deposu getirebilecektir."

Metinde, para politikasının etkinliği ve finansal istikrar açısından uluslararası rezervlerin güçlendirilmesinin büyük önem arz ettiğine vurgu yapıldı.

Uluslararası rezervlerin 13 Aralık itibarıyla 163,5 milyar dolara ulaştığı bilgisi verilen metinde, "Swap hariç net rezervler ise sene başından 13 Aralık'a kadar olan dönemde 87,2 milyar dolar iyileşerek 50,1 milyar dolar seviyesine yükselmiştir. Bu doğrultuda, 2025 yılında da piyasa koşulları elverdiği müddetçe rezerv biriktirilmesi yönündeki stratejiye devam edilecek ve uluslararası rezervlerdeki istikrarlı artış eğiliminin devamlılığı sağlanacaktır." ifadelerine yer verildi.

Metinde, uluslararası rezervler güçlendirilirken, rezerv kompozisyonunun iyileştirilmesine yönelik çalışmalara 2025 yılında da devam edileceği bildirildi.

TL reeskont kredisi tutarı 563,8 milyar lira oldu

Metinde, 20 Aralık itibarıyla ihracatçılar ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetlerde bulunan firmalara Türk lirası olarak kullandırılan reeskont kredisi tutarının 563,8 milyar lira olduğu bildirildi.

Aynı dönemde reeskont kredileri taahhütlerine istinaden TCMB'ye yapılan döviz satışları vasıtasıyla TCMB döviz rezervlerine yaklaşık 16,8 milyar dolar katkı sağlandığının bildirildiği metinde, "İhracat ve döviz kazandırıcı hizmetler reeskont kredilerinin etkin kullanımının desteklenmesine yönelik olarak reeskont kredisi kullanımlarında net ihracatçı olma şartı yerine 13 Ocak 2025 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ihracatçı skoru uygulamasına geçilmiştir. 2024 yılı içerisinde yeni Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi (YTAK) uygulaması kapsamında kredi tahsisi ve kullandırımlarına başlanmıştır. 2024 yılında ulusal para cinsinden ticaretin desteklenmesini amaçlayan para takası anlaşmaları kaynaklı reeskont kredileri kullanımları artarak devam etmiştir." ifadesi kullanıldı.