Milli gelir 1.2 trilyon dolara dayandı!

Büyümeyi yerel seçim öncesi hızlanan hanehalkı tüketimi ile ihracat sırtladı. İhracat uzun bir aranın ardından büyümeye pozitif katkı sağladı. Milli gelir 1.2 trilyon dolara dayanırken, kişi başına düşen milli gelir 13 bin 564 dolar olarak hesaplandı.

YIL SONU HEDEFİ YÜZDE 3.2

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılının ilk üç aylık milli gelir rakamlarını açıkladı. Buna göre; ekonomi ocak-şubat-mart aylarını kapsayan ilk üç aylık dönemde yüzde 5.7 büyüdü. İlk üç ayda Türkiye ekonomisinin yüzde 5.5 ile 5.7 büyüyeceği öngörülüyordu. Yıllık büyüme tahmini ise yüzde 3.2 seviyesinde bulunuyor. Ekonomide alınan önlemlere ve sıkılaşan para politikasına rağmen 31 Mart’ta gerçekleştirilen yerel seçim öncesi talebin öne çekilmesinin büyümeyi desteklediği belirtiliyor.

EN YÜKSEK KATKIYI SAĞLADI

Verilere göre; vatandaşın tüketim harcamaları yılın ilk üç ayında yüzde 7.3 arttı. Devletin nihai tüketim harcamaları ise yüzde 3.9 oranında yükseldi. Bu veriler paralelinde büyümeye en yüksek katkı 5.5 puanla tüketimden geldi. Devletin nihai tüketim harcamalarının büyümeye katkısı 0.5 puan olurken, sanayinin büyümeye katkısı 1.04 puan, inşaatın katkısı ise 0.55 puan oldu. İlk üç ayda uzun zaman sonra net ihracat tarafından pozitif katkı geldi. İhracat büyümeyi 1.6 puan destekledi.

İNŞAAT SEKTÖRÜ DİKKAT ÇEKTİ

Bu yılın ilk üç ayında Türkiye ekonomisinde en çok dikkat çeken sektör inşaat oldu. İnşaat sektörü ocak-şubat-mart döneminde yüzde 11.1 büyüdü. Tarımda yüzde 4.6 büyüme ile son dönemlerin en iyi üç ayı yaşandı. Sanayi tarafında büyüme aynı dönemde yüzde 4.9 olarak kaydedildi. Hizmetler tarafında ise büyümenin yüzde 4.3 olduğu görüldü. Yatırımlar tarafında da inşaat dikkat çekti. Yılın ilk üç ayında inşaat yatırımlarındaki büyüme yüzde 9.6 oldu. Böylelikle 2021’den bu yana inşaat yatırımlarında en hızlı büyüme rakamı elde edildi.

HARCAMAYI FRENLEYEN ÖNLEMLER ETKİLİ OLACAK

Bir önceki üç aylık dönemde de Türkiye ekonomisindeki büyümede iç tüketim etkili olmuştu. TÜİK’in verilerine göre Türkiye ekonomisi geçen yılın son üç ayında yüzde 4 büyürken tüketimin büyümeye katkısı 6.7 puan olmuştu. Buna karşın net ihracattan 0.6 puan, stoklardan ise 5 puan olumsuz etki gelmişti. İç tüketimin bundan sonraki süreçte daha ılımlı seyretmesi bekleniyor. Ekonomi yönetimi de yılın kalanında ‘daha dengeli bir büyüme kompozisyonu’ görüleceğine dikkat çekiyor. Hükümet, geçen yılkı genel seçimlerin ardından enflasyonu düşürmek için peş peşe önlemler almıştı. Bu dönemde politika faizi yüzde 8.5’ten yüzde 50’ye çıkmıştı. İşte bu önlemlerin etkisiyle iç tüketimde yavaşlama, tasarruflarda artış, enflasyonda ve ithalatta da düşüş öngörülüyor.

ALINAN TEDBİRLERLE DENGELİ HALE GELECEK

Rakamları değerlendiren Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Yıllıklandırılmış milli gelir 1 trilyon 158 milyar dolara ulaştı. Uyguladığımız rasyonel, öngörülebilir ve kurala dayalı politikalarla ekonomimiz daha dengeli ve sürdürülebilir büyümeye doğru ilerliyor” dedi. Şimşek, iç talebin büyümeye verdiği katkının 4.1 puan, net dış talebin katkısının ise 5 çeyrek sonra pozitife dönerek 1.6 puan olduğunu belirterek, aynı dönemde yatırımlar yüzde 10.3 artarken, makine ve teçhizat yatırımlarının aralıksız büyümesini 18’inci çeyreğe taşıdığını söyledi. Mal ve hizmet ihracatının yüzde 4 büyüdüğüne işaret eden Şimşek, “Sanayi katma değeri yüzde 4.9 arttı. Yüksek teknolojili üretimin bu dönemde yıllık yüzde 21 büyüme kaydetmesi katma değer artışı için cesaret verici” dedi.

EN HIZLISI TÜRKİYE

Ekonominin kesintisiz büyüme performansını 15 çeyrektir sürdürdüğüne dikkati çeken Ticaret Bakanı Ömer Bolat da şunları söyledi: “Büyümeye dış ticaretin katkısı 1.6 puan seviyesinde oldu. Söz konusu katkı son 7 çeyreğin en yüksek seviyesinde gerçekleşti. Net ihracatın büyümeye katkısının 2024 genelinde pozitif olması bekleniyor. Türkiye, verisi açıklanan AB (27 üye ülke) ve G-20 ülkelerine kıyasla en hızlı büyüyen ekonomi oldu.” Bu dönemde Çin yüzde 5.3, ABD yüzde 2.9, Fransa ekonomisi yüzde 1.1, Euro Bölgesi yüzde 0.4 ve İngiltere ise yalnızca yüzde 0.2 büyürken, Almanya ve Japonya ekonomisi yüzde 0.2 küçüldü.