Otomotivde büyük dönüşüm

“130 yıllık otomotiv endüstrisi tüm dünyada teknoloji odağında müthiş bir dönüşümden geçiyor. Artık otomobil için kullanılan ‘4 tekerlekli akıllı bir cep telefonu’ tanımı genel kabul gören bir tanım oldu. Araçların içinde pil var, yazılım var, biz buna tekerlek ve motor takıyoruz, bir de kabin yapıyoruz, araba oluyor. Ve bunun en önemli girdisi bundan sonra yazılım. Bu değişen dünyada eski telefonlardan yeni akıllı telefonlara geçtiğimizde olan neyse araçta da aynı şey geliyor. Sektör bambaşka bir yere gidiyor. Teknoloji, tüketici ihtiyaç ve beklentilerini dönüştürürken, otomotiv endüstrisi de tüm ekosistemiyle birlikte bu ihtiyaçlara cevap verebilmek için zamanla yarış içine girdi.”

TEKNOLOJİ ŞİRKETİNE EVRİLİYOR

Bu sözlerin sahibi Renault Group Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) ve Oyak Renault Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Doğu. Hatırlarsak ses ve data satarak büyümenin sınırlı kalacağını keşfeden GSM operatörleri, hızlı bir değişim yaşayarak teknoloji şirketleri haline dönüşmüş ve sonrasında piyasa değeri milyar dolara ulaşan (unicorn) yeni iştirak şirketleri doğmuştu. Şimdi benzer bir dönüşümü otomotiv sektöründe izliyoruz. Bu dönüşüm elektrikliye geçişle daha da hızlandı. Artık global dev markalar kendilerini sadece bir otomobil üreticisi değil, ‘teknoloji şirketi’ olarak konumlandırmaya başladı. Hakan Doğu, gerçekleştirdiğimiz sohbet toplantısında, Türkiye’nin de bu dönüşümü kaçırmaması gerektiğini vurguladı.

TOGG’LA YAKALANAN TARİHİ FIRSAT

Dünyada 2030 yılına kadar satılan her iki araçtan birinin elektrikli olacağını vurgulayan Hakan Doğu, “Türkiye, otomobil üretimi ve yan sanayiinde sahip olduğu deneyim ve altyapıyla oldukça önemli bir avantaja sahip. Togg, bu noktada doğru bir vizyona işaret ediyor ve doğru uygulandığı takdirde mobilitenin geleceğinde Türkiye’nin söz sahibi olma fırsatını beraberinde getiriyor. Türkiye’nin tüm paydaşlarıyla bu alanda kamu sektörü, özel sektör, yasa yapıcı ve uygulayıcıları arasındaki know-how paylaşım mekanizmalarını doğru kurgulaması gerekiyor. Bunu başarması halinde Türkiye’nin mobilitenin geleceği adına tüm dünyaya örnek teşkil edecek bir dönüşüm mühendisliği yaratma adına önünde tarihi bir fırsat bulunuyor. Bu değişimi oturup planlayıp konuşmamız gerekiyor” dedi.

YENİ YATIRIMLARA HAZIRLANIYOR

Türkiye’ye yatırım yapmaya devam edeceklerinin sinyalini veren Hakan Doğu, şunları söyledi: “Biz 53 yıldır buradayız. Türkiye bizim evimiz. Türkiye’de yürüyen her 5 araçtan 2-2.5 tanesi Renault kökenli ortaklarla yapılmış araçlar. Dolayısıyla bizim bakış açımız her zaman bir yerli firmanın bakış açısı gibidir. Biz Türkiye’ye yatırım yapmaktan önümüzdeki yıllarda çekinmeyiz, devam ederiz. Yıllarca globalde yurtdışında çalışmış bir kişi olarak söylemiyorum, Türkiye otomotivde çok kaliteli üretim yapan bir ülke. İç piyasamızı büyüterek 2 milyonlu rakamlara gelecek bir hamleyi başlatmamız lazım. Bunu yaparsak Türkiye’de üretim daha da artar.”

REYTİNGE GÖRE TRAFİK SİGORTASI

Yakında filo kiralama şirketiyle araç kullanım şeklini ölçmeye dönük bir uygulama başlatacaklarını belirten Doğu, “Araca takılan cihaz, kullanım alışkanlığını analiz edecek. İyi sürücü az sigorta, kötü sürücü çok sigorta ödeyecek veya kiralama şirketinin fiyatlaması buna göre olacak. Çünkü kötü sürücü araç ömrünü kısaltıyor. Bu da zarar demek” dedi.

HAKAN DOĞU’NUN AÇIKLAMALARINDAN ÖNE ÇIKAN DİĞER BAŞLIKLAR ŞÖYLE:

2 MİLYONLUK PAZAR IÇIN OTOMOBİL ERİŞİLEBİLİR OLMALI

• Araç alımını kolaylaştırmamız ve otomotiv pazarını 2 milyona çıkarmamız lazım. Türkiye’de 1000 kişiye 160 araç düşüyor, bunun 40 tanesi 20 yaşın üzerinde. Nüfusun yarısı da 30 yaşın altında olduğu için insanların otomobile erişime ihtiyacı var. Bunda hem devlete, hem bize, hem de bu ticareti yapan arkadaşlara iş düşüyor. Avrupa’da 1000 kişiye düşen ortalama araç sayısı 650-550 adet, 700 adet olan gelişmiş ülkeler var.
• Değişik üniversitelerde konferans veriyorum. Geleceğin otonom araçlarını anlatıyorum, öğrenciler, ‘Ben nasıl Clio alacağım, çok pahalı satıyorsunuz’ diyor. Çünkü ihtiyaç meselesi.