Parıltılı hayatların gölgesinde 20 TL’lik yemekle gece gündüz sette
Sinema ve dizi sektörünün çilesini çeken sahne emekçilerinin günde 15-16 saate varan çalışma süreleri yetmezmiş gibi bir de başları yetersiz beslenmeyle dertte. Bir öğünde bazen sadece pörsümüş bir sandviç yediklerini belirten işçiler, “Yapımcılar yemek şirketleriyle anlaşırken ‘Nasıl daha ucuz olur?’ diye düşünüyor” diyor.
Sinema sektörü deyince aklımıza ünlü oyuncular ve onların parıltılı hayatları geliyor. Ancak sektör sadece ekranda görünenlerden ibaret değil, bu işin bir de görünmeyen kısmında çalışan yani kamera arkasındaki tüm yükü sırtlayan işçiler var. Günde 15 saatten fazla çalışan işçiler, fazla çalışma için mesai almazken bir de yol, yemek gibi temel ihtiyaçlarıyla ilgili de sorunlar yaşıyor.
150 KİŞİYE KADAR
Çekim yapılan sette çaycısından yönetmenine kadar herkesin set işçisi olduğunu söyleyen Sinema Emekçileri Sendikası (Sine-Sen) Genel Sekreteri ve oyuncu Galip Görür, “Yani çaycı, şaryocu, panter operatörü, mönitör masasını kuran, çevre temizliğini yapan, çadırı kuran, kamera ekibi, reji grubu, sanat grubu, oyuncular, ses ekibi, ışık ekibi, makyaj, kuaför, set ekibi, servis şoförleri vs. hepsi set işçisi. Bir dizi setinde en az 50 işçi var. Büyük bütçeli projelerde işçi sayısı 150’yi bulabilir” dedi.
ANGARYA DEYİP GEÇİŞTİRİLİYOR
İş Kanunu gereği işçilerin kendi rızasının da olması koşuluyla günde en fazla 11 saat çalışabileceğini söyleyen Görür, “Ama setlerde buna uyulmuyor. Birçok projede işçiler 15-16 saat çalıştırılıyor. Bu ekstra çalışma saatlerinin karşılığında bir ücret verilmiyor ve buna ‘angarya’ deniyor. Bu sorun bütün özel kanallar ve dijital mecralardaki projelerde var. Yani film üretenler yoğun bir emek ve zaman sömürüsüne maruz kalıyor. Aile bütünlüğü bozuluyor, sosyal hayat sıfırlanıyor” diye konuştu.
YETERLİ BESLENEMİYOR
Uzun çalışma saatlerinin yetersiz beslenmeyle birleştiğini söyleyen Galip Görür, şöyle konuştu: “Yemekler yapımcı firmalar tarafından catering şirketlerine hazırlatılıyor. Burada işçi sağlığı değil de ‘Dahaucuz olan hangisi?’ mantığı hakim olunca işçiler, doğru beslenemiyor. Genelde setlerde kalitesiz yemekler veriliyor. Sendikamıza bu konuda çokca şikayet geliyor. Buz gibi havalarda ellerine tutuşturulan buruşuk soğuk sandviçlerle öğün geçiştirildiği de oluyor. Günde bazen üç, bazen iki öğün yemek veriliyor ama sette vejetaryen varmış, midesi ağrıyormuş vs. bunlara bazı setler dışında pek dikkat edilmiyor.”
13 LİRA KÂR ETMEK İÇİN
Devletin 2022 yılı için açıkladığı günlük yemek ücreti 36.75 lirayken, piyasada şirketler hâlâ 23-24 lira bandından yemek alıyor. Bazı catering firmaları da buna ses çıkarmıyor. Konuyla ilgili bilgi veren catering firması yetkilisi Batu Bilişik,“Biz kendi menülerimizi çıkartırken yemekleri ortalama bir insanın alması gereken bütün besin değerlerinin uygunluğuna göre hazırlıyoruz. Bununla ilgili hem mutfak ekibimiz hem de diyetisyenlerden destek alıyoruz ancak şirketler buna uymuyor” dedi.
BESİN DEĞERI DÜŞÜK
Dizi film sektöründeki işçilerin de bu duruma maruz kaldığını belirten Bilişik, “Setlerde çok yoğun bir tempoda çalışılıyor ve fizik gücü harcanıyor. Özellikle dizi setlerinde ekipler bölümleri yetiştirmek için uzun saatler çalışıyor. Normalde 6 saatte bir verilmesi gereken yemek arası 8-10 saati buluyor. Bu yüzden besin değeri yüksek yemeklerin tüketilmesi gerekirken aksine firmalar günlük yemek ücretinin altında fiyat verebilmek için ürün çeşitliliğini ve besin değerini düşürüyor” diye konuştu.
UCUZ FİYAT POLITIKASI
Düşük maliyetli yemeklerin doyurucu da olmadığını söyleyen Bilişik, şöyle konuştu: “Bir insanın ihtiyacı olan kalori alınamıyor. Bu da vücutta halsizlik, kas kaybına bağlı aşırı kilo verme, yorgunluk ve hatta kalıcı şeker ve tansiyon gibi hastalıklara sebep oluyor. Ayrıca dizi film sektöründe iç ve dış çekimler yapıldığı için insanlar ısı değişimine maruz kalıyor. Bu da bağışıklık sistemini sekteye uğratıyor ve besin ihtiyacı artıyor ama bu ihtiyaç düşük fiyat politikalarından dolayı hiçbir zaman karşılanamıyor.”
KAÇ KİŞİNİN ÇALIŞTIĞI BİLİNMİYOR
Sinema Emekçileri Sendikası’nın örgütlü olduğu 10’uncu işkolunda yaklaşık 4 milyon işçi çalışıyor. Ancak bu sayıya ticaret, büro eğitim ve güzel sanatlar işçileri dahil. Dolayısıyla bu alanda kaç kişinin çalıştığı bilinemiyor.
- Datça açıklarında 4.7 büyüklüğünde deprem
- Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Şara ile Kasyun Dağı’nda çay içti
- Kar yağışı beklenen iller belli oldu! Yılbaşı için kritik uyarı
- Suriye'ye tarihi ziyaret! Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: Terör örgütü PKK/YPG'ye Suriye'de yer yok
- Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın Şam ziyaretine Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'dan açıklama: Kardeşliğin nişanesi