Giriş
2025 yılı, kendi içinde çok fazla risk ve aynı zamanda çok fazla da fırsat barındıracak. 2024 yılından devralacağımız jeopolitik risklerin varlığı, 2025 yılında da kendini hissettirecek gibi görünüyor.
KIVANÇ MEMİŞOĞLU - İNTEGRAL YATIRIM GENEL MÜDÜRÜ / Türkiye'nin Yıldızları
TARİFE TEHDİTLERİ ZORLUYOR
Trump’ın ABD siyaset koltuğunun başına geçmesiyle birlikte jeopolitik risklerin ve ticaret unsurlarındaki gelişmelerin nasıl olacağı, 2025 yılının önemli başlıkları arasına yazıldı bile. Gümrük vergileri, tarife tehditleri ve büyüme odaklı benimsediği politikalar oyun kurucu ülke konumunda olan ABD ekonomisini ve dolayısıyla dünyayı ilgilendiren konular arasında öne çıkıyor. Bu politikaların sınırları belli olmadığı için yaratacakları etki de risk hanesine giriyor.
KÜRESEL FAİZ TRENDLERİ
Son dönemde dünyada açıklanan imalat sektöründeki daralmanın hizmetler sektörüne ulaşması, büyüme yönünde bir tehdit oluşturabilir. Özellikle Asya tarafında büyümede oluşabilecek daha güçlü bir daralma, talep üzerinde etkili olabileceği gibi hemen hemen tüm varlık sınıflarında kendini hissettirebilir. Özetle, enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar, jeopolitik belirsizlikler ve yüksek borç seviyeleri küresel ekonomiyi tehdit etmeye devam edebilir. 2025 yılında Türkiye içinde belirsizlik ve fırsatlar beraberinde yaşanacak. 2023 ve 2024 yılında ekonomide yaşanan anomalinin yerine daha ılımlı bir toparlanmaya bırakmasını bekliyoruz. Türkiye’nin büyüme performansı güçlü kalmakla birlikte, enflasyon ve dış finansman risklerini izlemeye devam edeceğiz. Jeopolitik gelişmeler ve küresel faiz trendleri de her iki ekonomi üzerinde etkili olacaktır.
