Şehri sanatla yönetmek
Sanatçı Metin Şentürk yazdı... Başkan Menderes Türel, Antalya’ya bir sanatçı gözüyle bakıyor ve kenti o naiflikte inci gibi işliyor. Tebrikler Başkan, Antalya’nın sana çok ihtiyacı var...
Merhaba değerli okurlar. Bir kez daha köşe yazarı olarak karşınızdayım. POSTA Gazetesi’nin değerli yöneticileri güzel ülkemizin kentlerini ziyaret ediyor ve doğru yapılan ya da yapılmayan, ihmal edilmiş hizmetleri yerinde gözlemliyor. Bana hep yediğin, içtiğin senin olsun gördüklerini anlat derlerdi. Bu sefer öyle yapacağım, gördüklerimi bu satırlarda sizlerle paylaşacağım.
HAYATA SANATSAL BAKMAK
30 yıldır Metin Şentürk olarak çalışıyor, üretiyor ve toplumuma katkı sağlıyorum. Bu süre boyunca aktif sanat hayatımın bana öğrettiği en önemli unsur, meselelere farklı açılardan bakarak, eğer varsa problemlerin çözümünde de sanatın kullanılmasının gerekliliğidir. Yani hayata sanatla ve sanatsal açıdan bakmak öyle bir şeydir ki, hayatın her alanında sizin en önemli yardımcınız, arkadaşınız ve yeri geldiğinde stresle baş etme hatta onu yenmede en önemli paydaşınız olabilir. 2012 yılında, başkanlığını yaptığım Dünya Engelliler Vakfı (DEV) organizasyonuyla gerçekleştirdiğimiz 65 kişilik senfoni orkestrası yöneten dünyada ilk kör olarak tarihe de geçtik (vesselam).
DÜNYANIN TEK PİYANO FESTİVALİ
Türkiye’de tanınmaya başladığım 1991 yılında, o zamanın en popüler ve tek özel televizyonundaki programa konuk olarak çağrılmıştım. Programda ‘Bırakma Beni’ isimli şarkımı söyledim ve çok beğenildi. Öyle ki artık sokağa çıktığımda insanlar benimle fotoğraf çektirmek istiyor ve şarkımı mırıldanıyordu. Programdan sonra Unkapanı Plakçılar Çarşısı’ndan Ümit Ağabey bir gün beni aradı ve dedi ki; “Metin sen ne yaptın? Seni izleyen 100-150 kişilik görme engelli grup ellerinde enstrümanlarıyla, kol kola dizilmiş olarak plakçılar çarşısını bastılar. Seni soruyorlar ve kaset yapmak istiyorlar.” O an nasıl canlandı ve nasıl mutlu oldum anlatamam.
Posta Gazetesi’nin değerli yöneticileri ve yazarlarıyla birlikte Antalya’ya giderken de bu düşünceler aklımdaydı. Antalya, özellikle son 20 yıldır Türkiye’de turizmin dinamosu konumunda marka bir şehir olma özelliğiyle önemli bir kentimiz. Başkan Menderes Türel’le olan dostluğumuz dolayısıyla kendisinin sanata olan ilgisini de biliyordum.
Öyle ki dünyanın ilk ve tek Piyano Festivali de Başkanın öncülüğünde ve gayretleriyle her yıl bu şehrimizde yapılıyor. Başkanla beraber ekipçe yemek yediğimiz restoranda katılımcılara piyano ve udla mini bir konser verdik. Başkan her ne kadar mütevazı olmaya çalışsa da piyanoda harikalar yaratıyor.
SANATI SEVEN BAŞKAN
Başkanın sanat yönü elbette şehrin yönetimine de yansıyor. Doğal olarak şehrin estetiği de, imarı da, peyzajı da, sosyal hizmetleri de bundan etkileniyor. Antalya’da turizm sezonu eskisi gibi 3 ayla sınırlı değil. Artık oteller ortalama 8 ay boyunca yüksek bir doluluk oranıyla misafirlerini ağırlıyor. Bunda turizmin çeşitlendirilmesine yönelik projelerin büyük bir etkisi var. Golf turizmi, spor kulüplerinin sporcularının kamp yapmak üzere bu şehrimizi seçmesi turizmi dolayısıyla ülke ekonomisini olumlu etkiliyor.
Biz de Dünya Engelliler Vakfı olarak ‘Erişilebilir Turizm’ projemizi Başkana anlattık ve işbirliği yapmak üzere sözleştik. Nietzsche’nin dediği gibi: “İnsanlığın iki temel sorunu var; adaletsizlik ve anlamsızlık. Adaletsizliğe karşı hukuku bulduk, anlamsızlığa karşı da sanatı.”
Benim gözümden de Antalya bir huzur kenti, doğasıyla bir gurur abidesi ve Türkiye’nin dünyaya açılan önemli bir penceresi. Bu yüzden Antalya’ya gözümüz gibi bakmalıyız. Sanata ulaşmanız ve hayatın tadını çıkarmanız temennisiyle...
ENGELLİ KARDEŞLERİME BÜYÜK HİZMET
Başkan Menderes Türel’in bir projesi var ki inanılmaz etkilendim; Büyükşehir Özel Eğitim Okulu ve Rehabilitasyon Merkezi. Başkan Türel’in 2007’de kurduğu merkez, Türkiye’deki emsallerinin en büyüğü. Burada engelli kardeşlerime dünya standartlarında özel eğitim veriliyor. Merkezin içinde yok yok; 48 derslik, konferans salonu, yemek salonu, otel, olimpik yüzme havuzu, hidroterapi havuzu, kapalı spor salonu, açık oyun parkı, bitki ve hayvan uğraş birimleri, fizyoterapi üniteleri. Engelli kardeşlerime verilen bu hizmetleri görünce o kadar duygulandım ki...
Merkezdeki ‘İş-Uğraş Atölyeleri’nde ise kardeşlerimiz üretiyor, yeteneklerini keşfediyor. Tekstil, drama, el sanatları, yaşam atölyesi, müzik, seramik gibi atölyelerde eğitim alıyor. Birlikte üretmenin keyfini yaşıyorlar. Menderes Başkanıma kardeşlerim adına çok teşekkür ederim...