Sigorta şirketlerinin 1 numaralı koltuğunda oturan CEO veya genel müdürler, kariyerleriyle genç sigortacılara örnek oluyor. Sigortacılığa en alt kademeden başlayıp basamakları birer birer çıkanlar olduğu gibi acar bir muhabirken sigortacı olan da var. Hayatımız Sigortalı Dergisi’nin Eylül sayısında yayınlanan haber; sigorta sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin genel müdür ve CEO’ların kariyerlerindeki başarı hikâyelerine yer verdi.
Gazetecilikten acenteye
Quick Sigorta Genel Müdürü Ahmet Yaşar, Ankara Atatürk Lisesi ve Gazi Üniversitesi İİBF Uluslararası İktisat Bölümünden mezun. Lise ve üniversite yıllarında muhabirlik, gazete temsilciliği ve yerel gazete yayıncılığı yapan Yaşar’ın sigorta sektörü ile tanışması ise üniversitenin son yıllarında oldu. “Kısaca vergiye kayıtlı ilk resmi işim gazetecilik; ilk sigortalı işim de sigorta acenteliğidir” diyor Ahmet Yaşar ve ekliyor: “Yaptığım işte ve ilgilendiğim konuda derinleşme isteğim benim sigortacılıkta kalıcı olmamı sağladı ve 31 yıldır iyi bir sigortacı olmaya çalışıyorum.”
Her ne yaparsan, severek yap!
Yaşar, “Mesleğe yeni başlayan genç sigortacılara kariyer anlamında ne gibi önerilerde bulunursunuz?” şeklindeki sorumuza ise şu cevabı veriyor: “Bir kere ne iş yaparsan yap işini severek ve hakkını vererek yapmalısın. Özellikle sigortacılık, gazetecilik gibi bazı mesleklerde mesai, yer, zaman mefhumu yoktur. Bu işleri yapan 7/24 yapar.”
Jetonculuktan sigorta şirketi ve üniversite patronluğuna
Sigorta sektöründe başarı kariyerine örnek göster ilecek bir başka isim de İstanbul Ayvansaray Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı ve Doğa Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Kırmızı. Kendisi henüz 10 yaşındayken atılmış ticarete. Telefon kulübelerinin etrafında jeton satan seyyar satıcılarla anlaşmış ve her gün PTT’den onlara jeton getirmeyi teklif etmiş. Kırmızı’nın satıcıları PTT’ye gitme zahmetinden kurtarmak için yaptığı bu teklif kabul edilmiş ve bundan oldukça iyi kazanç da sağlamış.
Kırmızı, ilk işini şöyle anlatıyor: “İlk işim ve kazandığım ilk para, ilkokul dönemlerinde oldu. 9-10 yaşlarındaydım. Ailemden aldığım harçlığımı nasıl artırırım diye düşünmekteydim. İstanbul’da meydanlarda yan yana sıralı 8-10 telefon kulübesi ve bu kulübelerin etrafında da jeton satan, çakmak gazı dolduran stantlar olurdu. Bir gün bir akrabamla telefon kulübesine gittik. O, ‘Aslında postanede daha ucuz, ama uzak. Şimdi oraya gidemeyiz’ diyerek kulübenin yanındaki satıcılardan jeton aldı. Ben de merak ettim. Hemen sonrasında aslında 10 dakika yürüme mesafesi olan postaneye gidip jeton fiyatını öğrendim ve baktım ki günlük harçlığımla 10 jeton alınabiliyor. Postaneyle jetoncular arasında da neredeyse yüzde 50 fark olduğunu görünce gidip, kulübe etrafındaki stantlarda bu işi yapanlarla konuştum. ‘İsterseniz ben size her gün jeton getirebilirim, siz de postaneye gitmemiş olursunuz’ dedim. Üzerine yüzde 10 kâr koyarak bu teklifte bulundum ve kabul eden birkaç esnafın küçük bir tedarikçisi oldum. Bir süre ailemden habersiz yaptım bu işi. Kazandığım o ilk ticaretimden gelen gelirin tadı halen damağımda…”
Hızlı karar alma ve kararlılık
Kırmızı, iş hayatındaki başarısının sırrını hızlı karar alma, kararlılık, sorumluluk alma, bu özelliklerin hepsini kapsayan ve en önemlisi baskı altında çalışabilme olarak özetliyor. Gençlere de tavsiyelerde bulunan Kırmızı, “Yoğun rekabetin yaşandığı günümüz iş hayatında hangi kademede olursanız olun birçok zorluk ve baskıyla karşılaşıyorsunuz. Bu baskıya karşı kendinizi yenileyemiyorsanız ve direnemiyorsanız hedeflediğiniz noktaya ulaşmanız biraz zor” diyor.
Savunma sanayinden sigortacılığa…
Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, ODTÜ Endüstri Mühendisliği Bölümü’nü bitirdikten sonra master yapmaya karar veriyor ve master yaparken eş zamanlı olarak Aselsan’da çalışmaya başlıyor. Sonrasında bankacılığa ilgi duyan Gülen, şimdi sigorta sektöründeki genel müdürlük görevini oldukça başarıyla yürütüyor. Gülen, ilk işini şöyle anlatıyor: “Orta Doğu Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nü bitirdikten sonra master yapmaya karar verdim. Master yaparken eş zamanlı olarak da Aselsan’da Ar-Ge bölümü haberleşme sistemlerinde çalışmaya başladım. Aselsan, orada çalışan öğrenciler için çok güzel olanaklar sağlıyordu. Daha sonra bankacılığa ilgi duymaya başladım ve 1990 yılında Interbank’ta ‘management trainee’ sınıfına dahil oldum ve 1992 yılında Interbank’ta çalışmaya başladım. Yani gerçek anlamda profesyonel yaşamıma Interbank’ta başladım.”
Yaptığın işe katkı sağla
Çalışmanın kendisi için bir tutku olduğunu ifade eden Gülen, yükselmek gibi hedefler yerine, hep yaptığı işe her an katkı sağlama hedefiyle yoluna devam ettiğini söylüyor. Yeni mezunlara ya da henüz kariyerinin başında olanlara da mesaj veren Gülen, şunları söylüyor: “Tutku ile çalışmak bence kişiyi başarıya götüren en önemli gereklilik.”
Bir acentede hayat sigortası satıyordu
Gulf Sigorta Genel Müdürü Süleyman Sağıroğlu, sektöre ve aynı zamanda iş yaşamına hayat sigortası satarak atılanlardan. Sigorta sektörüne 26 yaşında satış görevlisi olarak giriş yapan Sağıroğlu, şimdi büyük bir sigorta şirketinin başında. “Meslek hayatıma 1995 yılında Aegon ABD iştiraki olan Monumental Acente Grubu’nda hayat sigortası satarak başladım. 26 yaşındaydım ve yıllık maaşım 50 bin ABD Doları’ydı” diyen Sağıroğlu, işini tutkuyla yaptığını söylüyor. “Enerjimin yüksek olması ve hızlı düşünebilme kabiliyetim en büyük etkenler. İyi bir eğitim almış olmak, görev yaptığım global şirketlerde bana mentorluk eden yöneticilerin destek ve güveni, birlikte çalıştığım takım arkadaşlarımın katkılarını da mutlaka eklemeliyim” diyor Sağıroğlu. Gençlere de işlerini tutkuyla yapmaları konusunda tavsiyeler veren Sağıroğlu, “Gençler, kariyer seçiminde kendilerine uygun ve severek yapabilecekleri alanları tercih etmeli. İletişim, takım çalışmasına, öğrenmeye, kendini geliştirmeye açık olmak, sebat etmek, farkındalık ve duygusal zekanın da en az teknik donanım kadar önemli olduğunu hatırlamak diğer tavsiyelerim” diyor