Sürdürülebilirlik yolunda akıllı tarım
Dünya kaynakları hızla tükenmeye başlamışken hem mevcut kaynakların korunması hem de tarımda sürdürülebilirlik için çalışmalar hız kazandı. Gelecek için durumun öneminin farkında olan ülkelerde, akıllı tarım uygulamaları planlanma kapsamında.
Tarımsal üretim, dış etkenlere bağlı bir faaliyet olduğundan hava durumu, tohum kalitesi, toprak gibi birçok etken üretim oranını etkiliyor. Bu durum da tarımı, yıllar boyu riskli ve belirsiz bir konuma yerleştirdi. Fakat dünya nüfusunun tarıma ihtiyacı azalmamakta aksine artıyor. Bu nedenle tarım faaliyetlerini stabil konuma getirmek için çalışmalar yapılıyor. Günümüzde teknolojinin tarımsal faaliyetlerle bir araya gelmesi bu belirsizliklerin en aza indirgenerek, verimli, sürdürülebilir ‘akıllı tarım’ kavramını ortaya çıktı. Bu sayede gözlemlenebilir, kaliteli, düşük maliyetli ve her geçen gün bir adım daha ileriye giden tarım faaliyetlerine imkan sağlandı. Endüstri 4.0 ile meydana gelen gelişmeler, Tarım 4.0 dönüşümüne de ortam sağlandı.
Tarımda bilgisayar kullanımı, yazılım destekleri, teknolojik tarım aletleri, insansız araçlar ve yapay zeka uygulamaları ile akıllı tarım dönemi başladı. Bu dönemle birlikte 2017 yılında insan iş gücü olmadan tamamen makineler ile ekilip yetiştirilen tarım mahsulü ilk kez hasat edildi. Tarımın başlıca hedefi beslenme zincirine katkıda bulunmak; dolayısıyla akıllı tarımın ana amacı bu beslenme zincirine katkıyı en verimli hale getiriyor. Sürdürülebilir ve ölçülebilir tarım imkanı için teknolojiden destek alınıyor. Tarım faaliyetleri, dışarıdan etkiye açık olduğundan çıktıları belirsiz ve bu belirsizlik sektör için olumsuz bir durum yaratıyor. Akıllı tarımın amacı, bu belirsizliği minimuma indirmek, verimi maksimum düzeye çıkarmak, kaliteli hasat elde etmek ve bu süreçten tasarruf sağlamak.
GELECEĞİN MODELİ
Ekin üretiminde toprağın, atığın, böcek ilacının olmadığı yeni bir sistem düşleyin, işte topraksız tarım bu düşün karşılığı oluyor. Daha uygun maliyetli, daha az kimyasal kullanılan, daha dar alanda yapılan, kaynakları tasarruflu kullanan bir üretim mümkün mü sorusuna yanıt olan topraksız tarım sistemi, dik veya yatay uygulanabiliyor. Çiftçilerimizin üretim üzerinde daha fazla kontrol sahibi olmasını sağlayan, emekten, zamandan tasarruf sunan topraksız tarım, geleceğin tarım modeli olarak görülüyor.
HER BİRİ ATA TOHUMLARINDAN ÜRETİLDİ
Osmangazi Belediyesi, Ekolojik Yaşam Merkezi’nde Ata tohumları ile üretilen 100 bin domates, biber ve patlıcan fidesi vatandaşlara dağıtıldı. Ata tohumlarının tarımsal üretimde kullanılmasını arttırmayı ve gelecek nesillere aktarılmasını hedefleyen Osmangazi Belediyesi’nce gerçekleştirilen fide dağıtımına vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Yerli üretimi ve çiftçileri desteklediklerini ifade eden Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Mutlu Esendemir, “Çocuklarımıza ve gençlerimize sağlıklı yarınlar oluşturmak adına organik ürünlerin üretimi ve tüketimine destek olmak amacıyla 100 bin fideyi vatandaşlarımızla buluşturduk” dedi.
‘FİDE BİZDEN ÜRÜN SİZDEN’
Nilüfer Belediyesi’nin, “Fide Bizden Ürün Sizden” sloganıyla düzenlediği fide dağıtım kampanyası 5. yılında da vatandaşlardan büyük ilgi görüyor. Kampanya kapsamında yerel tohumlardan üretilen 300 bini aşkın fide, vatandaşlara ücretsiz dağıtılıyor. Kampanyaya gösterilen ilginin umut verici olduğunu ifade eden Belediye Başkanı Şadi Özdemir, hedeflerinin kentte tarım bilincini geliştirip, gençleri ve çocukları tarımla buluşturmak olduğunu belirtti. Sağlıklı gıdaya erişim ve tarımın önemini adaylık sürecinde hep dile getirdiğini ifade eden Başkan Özdemir, “Doğru üretim, toprak analizi gibi konularda iş birliği yaparak kooperatifimiz aracılığıyla pazarlama desteği sunacağız. Tarım alanlarının korunması için gereken adımları atacağız. Talan edilmesine asla müsaade etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
KURAKLIĞA DAYANIKLI ‘REKORTMEN BUĞDAY’
Alfa tohum tarafından geliştirilen ve kurak şartlarda yüksek verim kabiliyeti gösteren buğdaya ‘TREND’ ismi verildi. Konuyla ilgili açıklama yapan Alfa Tohum Ar-Ge Islah Bölüm Yöneticisi Resul Engin, “Yenilikçi çözümler üretmeyi kendine ilke edinen Alfa tohum tarımdan kazandığını tarıma yatırarak, ‘Güçlü Ar-Ge, Güçlü Gelecek’ ilkesini benimsemiş ve kurulduğu günden bu yana Ar-Ge yatırımlarını devamlı arttırarak güçlü bir Ar-Ge yapısı kazanmıştır” dedi.
ISLAH PLANLARI
Alfa tohum olarak, yıllara göre değişmekle beraber tüm ülke geneline yayılmış 8-10 farklı iklimsel lokasyonda denemeler kurup bu denemelerin sonuçlarını büyük bir titizlikle analiz ettiklerini dile getiren Resul Engin, “Tüm ülke geneline yayılmış 50 teknik personelle elde edilen veriler, Ar-Ge birimi tarafından işlenip geleceğe yönelik ıslah planları oluşturuyoruz. Gayemiz çiftçimizin alın terinin son damlasına kadar karşılığını almasıdır. ‘Vatanını En Çok Seven, Görevini En İyi Yapandır’ bilinciyle Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi; ‘Biz çok iyi çiftçi ve çok iyi asker yetiştiren bir milletiz. İyi çiftçi yetiştirdik; çünkü topraklarımız çoktur, iyi asker yetiştirdik: Çünkü o topraklara da göz diken düşmanlar fazladır. O toprakları sürenler, o toprakları koruyan hep sizlersiniz. Bundan sonra da daha iyi çiftçi ve daha iyi asker olacağız.’ Biz bir tarım coğrafyasındaki, tarım toplumuyuz ve her zaman en iyisini bu ülkeye kazandırmak için durmadan çalışmaya yenilikler üretmeye devam edeceğiz. Ayrıca şirketimiz tarafından geliştirilen TREND ismi verilen beyaz daneli ekmeklik buğday çeşidi Tarım Bakanlığı’nca yapılan çalışmalarda tüm yerli yabancı çeşitler içerisinde birinci olmuştur. TREND buğday çeşidimizin ülkemize hayırlı olmasını temenni ederiz” diye konuştu.