Tarım stratejik sektör ilan edilmeli

MÜSİAD Gıda, Tarım ve Hayvancılık Sektör Kurulu, 15’inci Gıda ve Tarım Sektör Raporu’nu yayınladı. Türkiye’de sürdürülebilir gıda ve tarım yaklaşımları ve çözüm önerilerine odaklanan raporda, eğitimden yeni yatırımcıları sektöre çekmeye kadar birçok konu yer aldı.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Gıda Tarım ve Hayvancılık Sektör Kurulu, 15’inci Gıda ve Tarım Sektör Raporu’nu yayınladı. Raporda, sürdürülebilir gıda ve tarım yaklaşımları: yapısal sorunlar, çözümler ve önerilerine yer verildi. MÜSİAD Gıda, Tarım ve Hayvancılık Sektör Kurulu Başkanı Cemal Özen, “Tarım sektörü, yeni dönemde ülke için stratejik bir sektör olarak ilan edilmeli. Savunma sanayisindeki iradenin tarım sektöründe de gösterilmesi gerekiyor. Türkiye, 100. yılı mottosuna yakışır şekilde tarım sektöründe güçlü ve uluslararası düzeyde rekabet edebilen 100 firma oluşturmak için kararlı bir şekilde adımlar atmış olmalı” derken bu adımların hayata geçirilmesiyle Türkiye tarımının önemli bir ivme kazanabileceğine değindi.
YATIRIM AJANSI
Cemal Özen, farklı sektörlerde faaliyet gösteren iş adamlarının tarım sektörüne yeni yatırımlar yapma isteğiyle hareket ettiklerini vurgularken, “Ancak sektördeki geçmiş kötü örnekler ve yanlış yönlendirmeler, yatırımcıların umutsuzluğa ve yanlış yatırımlara yönelmesine neden oluyor. Bu durum, yeni yatırımcıların sağlıklı yatırımlar yapabilme konusunda endişe duymasına sebep olmaktadır. Bu sorunu aşmak ve yatırımcıları doğru yönlendirmek için Tarım Yatırım Ajansı gibi bir kurumun oluşturulması önemli” değerlendirmesinde bulundu.
RAPORDA ÖNE ÇIKAN DİĞER BAŞLIKLAR ŞÖYLE:
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ TEHDİDİ
İklim değişikliğinin etkileri ve su gibi kritik doğal kaynakların verimsiz kullanımı, sektörde uzun vadeli sürdürülebilirliği tehdit ediyor.
İNOVASYON MERKEZLERİ
Dijital tarım uygulamaları ve yapay zekâ destekli süreç yönetiminin entegrasyonu ve akıllı tarım sistemlerinin yaygınlaştırılması ve blok zinciri tabanlı izlenebilirlik altyapıları geliştirilerek tarımın dijitalleşmesi sağlanmalıdır. Tarım ve gıda alanında farkındalık yaratmak, eğitim vermek ve yenilikçi projelere destek sağlamak amacıyla, her yaş grubundan öğrencilere ve girişimcilere yönelik Tarım İnovasyon Merkezleri’nin tüm şehirlerde kurulması öneriliyor.
GENÇLERE EĞİTİM PROJESİ
Türkiye’de çiftçi yaş ortalaması 59. Tarım sektörüne genç nüfusun ilgisini çekmek ve çiftçiliği geleceğe taşıyacak bir meslek olarak tanıtmak gerekiyor. Tarım sektörüne gençleri özendirici aktiviteler düzenlemek, çiftçiliğin prestijli ve değerli bir meslek olduğunu anlatmak büyük önem taşıyor.
PESTİSİT KONTROLÜ
Tarım, gıda ve sağlık sektörlerinde en büyük sorunlardan biri, pestisit kalıntıları ve yanlış kullanılan tarım ilaçlarıdır. Ülkemizde bu konuda yeterli denetim yapılmadığı için ihracatta da ciddi engellerle karşılaşılıyor. Bu sorunların çözümü için, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın tüm üretimlerde iyi tarım uygulamalarını zorunlu kılması, üreticilerin düzenli olarak denetlenmesi ve cezai yaptırımların uygulanması gerekiyor.
KÖY OKULLARI CANLANMALI
Özen, küçük ölçekli üreticilerin güçlendirilmesi ve kooperatif yapılarının geliştirilmesi konusunda yetersiz politikaların değer zincirinin optimizasyonunu engellediğini söyledi. “Kırsal bölgelerdeki atıl durumda bulunan köy okullarının yeniden canlandırılması, tarımsal kalkınma için kritik bir öneme sahiptir” diyen Özen, şöyle devam etti: “Bu okullar, yalnızca eğitim veren kurumlar olarak kalmayıp, çiftçiler için modern tarım teknikleri, verimlilik artırma yöntemleri ve pazarlama stratejileri gibi hayati konularda eğitim merkezlerine dönüştürülebilir. Ayrıca, bu okullara veteriner hekimler ve ziraat mühendisleri istihdam edilerek çiftçilere uzman desteği sağlanmalı.”
AGROEXPO KAPILARINI AÇIYOR
AGROEXPO Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Fuarı, bugün Türkiye’nin en modern fuar alanı Fuar İzmir’de 20’nci kez kapılarını açıyor. 2024 yılında 88 ülkeden toplam 108 bin 512 ziyaretçiyi ağırlayan AGROEXPO’da bu yıl da katılımcılar 330 bin metrekarelik Fuar İzmir’de 17 ayrı holde ürünlerini sergileyebilecek. Dünyanın en prestijli organizasyonlarından biri olarak kabul edilen AGROEXPO, Küresel Fuar Endüstrisi Birliği (UFİ) tarafından onaylı tek tarım ve hayvancılık fuarı olma özelliğini de taşıyor.
BİTKİSEL ÜRETİM
Tarım sektöründe geniş bir yelpazeye hitap edilen fuara, tüm dünyada ivme kazanan bitkisel üretim ve gıda teknoloji firmaları da büyük bir alanda katılım gösterecek. Son teknoloji ve inovatif çözümlerin sunulacağı organizasyona, hem üreticilerin hem de ziyaretçilerin büyük ilgi göstermesi bekleniyor. Ulusal ve uluslararası düzeyde birçok firmanın hayvansal ürün teknolojilerini, ambalaj ekipmanlarını sergileyeceği AGROEXPO, sektöre yönelik son gelişmelerin ve kaliteli ürün gamının sergilendiği bir fuar olacak.
SEMİNERLER DÜZENLENECEK
Tarımın önde gelen isimlerinden oluşan ve İsmail Uğural koordinatörlüğünde, İzmir Tarım Grubu tarafından organize edilen seminerlerle 5 gün boyunca fuara katılacak ziyaretçi ve sektör profesyonelleri tarım sektöründeki son gelişmeler ve en yeni çözüm önerileri hakkında bilgi sahibi olacak. Sektörün duayen isimleri seminer programlarının haricinde gün boyunca ziyaretçiler ile sohbet edip sorunları hakkında çözüm önerileri getirecek. AGROEXPO her yıl olduğu gibi bu yıl da birbirinden renkli etkinliklere sahne olacak. WEBAGRON işbirliği ile organize edilen şov ve yarışmalar ile ziyaretçiler keyifli saatler geçirecek.
EKONOMİYE KATKI SAĞLAYACAK
Çekya, İran, Çin, Macaristan, Estonya’nın standlı ülke katılımlarının olduğu fuara, 90’a yakın ülkeden 1000’in üzerinde marka katılım sağlayacak. 5 gün boyunca yüz binlerce ziyaretçiyi ağırlayacak olan AGROEXPO’da düzenlenecek ikili görüşmeler ile milyarlarca dolar iş hacmi gerçekleşmesi hedefleniyor. Oluşacak iş hacmi ile Türk ekonomisine ve tarım sektörüne büyük katkı sağlanacak.
PESTİSİT SORUNUNA TOPRAKSIZ ÇÖZÜM
Tarımda zirai ilaçlama, diğer adıyla pestisit kullanımı; gıda güvenliği ve çevre sağlığı üzerinde ciddi tehditler oluşturuyor. Pestisit, ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Agro Termal markasıyla faaliyet gösteren Yediyol Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Muhammet Şuheyp Mendi, “Topraklı tarımda karşılaşılan hastalıklar ve zararlılarla mücadele için pestisit ve kimyasal ilaç kullanımı yaygınken, topraksız tarımda bu tür kimyasal içerikler kullanılmaz” dedi.
TEMİZ VE GÜVENLİ
Bitkilerin, kontrollü bir ortamda yetiştiği için doğal yöntemlerle sağlıklı bir şekilde büyüdüğünü söyleyen Mendi, “Bu sayede ürünlerin daha temiz ve güvenli olması sağlanır. Topraksız tarımda kimyasal gübre ve ilaç kullanımı en aza indirgenir. Böylece çevresel kirlenme engellenmiş ve ekosisteme olumsuz etkiler azaltılmış olur. Ayrıca topraksız tarımda su, doğrudan bitkilerin köklerine verildiği için daha az su ile daha fazla üretim yapılabilir” diye konuştu.
BURSA’DA ÇIFTÇIYE NEFES OLACAK YATIRIM
Bursa’da her alanda çiftçiyi destekleyen Büyükşehir Belediyesi, kentin tarımsal geleceğini şekillendirecek, suyun verimli kullanımını sağlayarak bereketli topraklara hayat katacak önemli bir yatırımı hayata geçirdi. Tarım Peyzaj AŞ yatırımıyla Mustafakemalpaşa ilçesinin Ovaazatlı Mahallesi’nde kazandırılan Tarım Plast Fabrikası (Damla Sulama Boru Üretim Tesisi) hizmete açıldı. 8 bin 500 metrekare alan üzerine kurulan tesis, çiftçilerin ihtiyaçlarına en iyi cevap verecek şekilde tasarlandı.
HAMMADDESİ YÜZDE 100 GERİ DÖNÜŞÜM
Tesiste, 1000 metrekarelik alanda damla sulama borusu üretimi, 500 metrekarelik alanda ise gübre dolum ve dağıtım işlemleri gerçekleştiriliyor. Üretilen boruların hammaddesi ise yüzde 100 geri dönüşümden elde ediliyor. Tarım Peyzaj AŞ ekipleri tarafından Büyükşehir Belediyesi’ne ait parklardan ve Şehirlerarası Otobüs Terminali’nden toplanan plastik atıklar, modern teknolojilerle işlenerek çiftçinin hizmetine sunuluyor. Tesis, günlük 72 bobin yuvarlak boru ve 36 bobin yassı boru üretim kapasitesine sahip. Yuvarlak boruda yıllık 7 bin 600 kilometre, yassı boruda ise 28 bin 500 kilometre üretim gerçekleştirilecek.
HİZMETE AÇILDI
Tesisin açılış törenine Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, CHP İlçe Başkanı Gökhan Demir, CHP Parti Meclisi Üyesi Canan Taşer, Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Şükrü Erdem, Tarım Peyzaj AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aydın Saldız, Tarım Peyzaj AŞ Genel Müdürü Sedat Akar, Gemlik, Karacabey, Yenişehir belediye başkanları katıldı.
ÖNÜMÜZE BAKARAK KOŞMAYA DEVAM EDECEĞIZ
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, her zaman çiftçinin yanında olduklarını, sorunlarını dert edindiklerini, dertlerine çözüm bulmak için de gece gündüz çalıştıklarını söyledi. Başkan Bozbey, “Göreve geldiğimizde ‘Ekibimizle birlikte 6 ayda Bursa Büyükşehir Belediyesi’yle ilgili birçok konuyu toplarlar, Nilüfer Belediyesi’nde olduğu gibi koşa koşa devam ederiz’ dedik. Ancak hangi konuyu ele alsak altından başka bir konu daha çıktı. Önümüze bakarak koşmaya devam edeceğiz. Bugüne kadar da durmadık. Bursalıların hizmetkarı olarak altyapıdan üstyapıya kadar her konuda çalıştık” diye konuştu.
SUYUN VERİMLİ KULLANIMI BİR ZORUNLULUKTUR
Tesisin açılışında büyük emekleri olan Tarım Peyzaj AŞ’ye teşekkür eden Başkan Bozbey, hem tarımsal üretimin sürdürülebilirliğini sağlamak, hem de su kaynaklarını korumak adına önemli bir adım attıklarını belirtti. Suyu en ekonomik şekilde değerlendirmeyi ve üreticiye sunmayı hedeflediklerini ifade eden Başkan Bozbey, “Ülkemizdeki su kaynaklarının yüzde 77’si tarımsal sulamada kullanılıyor. Suyun verimli kullanımı ve modern sulama tekniklerinin uygulanması artık bir zorunluluktur. Bu tesisimiz hem doğaya hem de üreticilerimize nefes olacaktır” diye konuştu. Başkan Bozbey, sıvı gübre fabrikası için de çalışmalara başladıklarını açıkladı.
ESKİSİNİ GETİR YENİSİNİ GÖTÜR
Tesiste üretilen boruların yüzde 100 geri dönüşümden yapılacağını söyleyen Başkan Bozbey, fabrikanın çevreye değer katacağını da belirtti. Başkan Bozbey, “Ayrıca eski sulama borularını geri dönüşüme kazandırmak isteyen çiftçilerimize de ‘eskisini getir, yenisini götür’ uygulamasıyla destek sağlıyoruz. Böylelikle çiftçilerimiz hem modern sulama borularına sahip olacak hem de topraklarının temiz kalmasına katkıda bulunacak” dedi.
HİBE YOLUYLA DESTEK
Aynı zamanda hibe yoluyla sulama borusu desteği sağlayarak, tarımsal maliyetlerin önemli ölçüde azaltılmasını sağlayacaklarını belirten Bozbey, şöyle konuştu: “Çiftçimizin gelirlerinin artması konusunda da projelerimiz var. Bunları tek tek uygulayacağız. Ben de çiftçi çocuğuyum. Ben de çok tarlada çalıştım. Çiftçiliğin ne demek olduğunu iyi bilirim. Bursa’da çiftçimize sahip çıkmak, onların sorunlarıyla birebir ilgilenmek benim sorumluluğum ve görevimdir. Çiftçimiz, ‘Yanımızda Bursa Büyükşehir Belediyesi var’ desin. Bu bize yeter.”
DAHA ÇOK İHRACAT İÇİN DAHA ÇOK ÜRETİM
İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, sektörün 2024 yılını değerlendirirken, 2025 yılı hedeflerini açıkladı. 2024 yılının küresel ekonomide, yüksek enflasyon, enerji, gıda ve emtia fiyatlarındaki artış gibi birçok alanda mücadele verilen bir yıl olduğunu söyleyen Taycı, “İhracatı hızlandırmak için imalatı hızlandırmamız gerekiyor. Bunun için de mevcut kapasitelerimizi artırmamız çok önemli. Küresel gıda ihracatında önümüzdeki dönemde iklim değişikliği, jeopolitik gerilimler ve tedarik zinciri sorunları beklenirken, zorunlu bir ihtiyaç olan gıdanın konumu dikkate alındığında 2025 yılında bizlere olan talebin azalmaktan ziyade artacağını düşünüyoruz” dedi.
ABD MERCEK ALTINDA
İHBİR olarak geleneksel pazarlar dışında da varlıklarını artıracaklarını vurgulayan Taycı, şunları söyledi: “ABD pazarını mercek altına aldık. Avrupa ve Asya’daki bir kişinin tüketimi ile ABD’deki bir kişinin tüketimi arasında özellikle çikolata ve şekerli mamullerde yaklaşık 4 katlık bir fark var. ABD, bu ürünlerde ülkemizi tercih ediyor. Biz de İHBİR olarak ABD’ye 2 milli katılım fuar organizasyonu düzenliyoruz. Ayrıca Almanya ve Rusya’da düzenleyeceğimiz fuarlar ile birlikte ihracat kapasitemizi daha da arttırmayı hedefliyoruz. Yine Türk şekerleme ve pastacılık ürünlerinde, ABD’ye yönelik Turquality programını hayata geçiriyoruz.”
12 MİLYAR DOLARA ULAŞTI
Kazım Taycı, ihracata yönelik şu bilgileri verdi:
Türkiye geneli hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektörünün 2024 yılı toplam ihracatı yüzde 3.32 düşüş ile 11 milyar 915 milyon dolar oldu.
Haziran-ekim döneminde uygulanan buğday ithalatı kısıtlamasından dolayı buğday unu ihracatı 1 milyar 159 milyon dolar oldu. 973 milyon dolara ulaşan tatlı bisküvi ve gofret ihracatı yüzde 9.1 artışla ikinci sırada yer aldı.
İHBİR, 2024’te 200’ün üzerinde ülkeye, geçen yıla oranla yüzde 1.21 artışla 3 milyar 655 milyon dolar ihracat yaptı.
Hububat ihracatının 13.5 milyon ton olarak gerçekleştiği bu dönemde, kilogram başına ihracat fiyatı yüzde 3.5 artışla 0.88 dolar oldu.
İHBİR’in hububat ihracatı ise 1 milyon 867 bin ton olurken, kilogram ihracat fiyatı yüzde 12.95 artışla 1.80 dolar oldu.
BUĞDAY UNUNDA BİRİNCİ MAKARNADA İKİNCİYİZ
Kazım Taycı, ihracatın detayları hakkında şu bilgileri verdi:
Türkiye, dünya buğday unu ihracatında yüzde 22 payla ilk sıradayken, makarna ihracatında yüzde 13 payla 2’nci sırada yer alıyor.
Şeker ve şeker mamulleri, kakaolu mamuller ve yağlı tohumlar ürün gruplarında ihracat önemli artış gösterdi.
Bisküvi ihracatında yaklaşık 200 bin ton ile dünyada 5’inci sıraya gelirken, bulgur ihracatında 255 bin ton ile birinci sıradayız.
Ülkemizde 2024 yılında 39 milyon ton tahıl üretimi gerçekleşti. Türkiye, dünya hububat üretiminde arpada 5’inci, buğdayda 9’uncu, mısırda 16’ncı sırada.
2024 yılında, Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı ülkeler ise Irak, Birleşik Devletler, Suriye, Cezayir ve Almanya oldu.
TRAKTÖR PİYASASININ ONLINE PAZARYERİ
FİYATLAR
Çiftçinin traktörünü ve ekipmanlarını değerinde satabilmek için 2022’de kurulan ve ESA grup şirketi bünyesine katılan traktorborsam.com.tr, bir ilki hayata geçirdi. Çiftçinin ücretsiz ilan sitesi olarak Türkiye’nin traktör piyasasının online pazaryeri haline gelen traktorborsam.com.tr, çiftçiye odaklı lider, yenilikçi ve güvenilir teknoloji platformu olma vizyonu ile tüm sistemini mükemmelleştirme yönünde çalışıyor. Platform, Türkiye’nin güvenilir galerilerinden uygun fiyatlı ilanlarla kullanıcılarına avantajlı seçenekler sunuyor.
DEĞERİNDE SATIŞ
Traktör Borsam ekibi, her ay yeni fonksiyonlarla kullanıcılarının deneyimini iyileştirmeyi amaçlıyor. Traktör Borsam’ın sahibi Ahmet Kırkpınar, yeniliklerle hizmet vermeye devam edeceklerini belirterek, “Çiftçinin traktörünü ve ekipmanlarını değerinde satabilmek için kurulan platformumuz ile her zaman çiftçinin yanında olmaktan gurur duyuyoruz. Tüm çiftçilerimize desteklerimiz sürecek. Emekleriyle toprağı yoğuran, soframıza gelen her türlü nimette emeği olan çiftçilerimize teşekkür ediyorum” dedi.
KURU İNCİR ALTIN DEĞERİNDE
2023/24 sezonunun ilk 4 aylık döneminde ortalama 4 bin 506 dolara ihraç edilen kuru incir, 2024/25 sezonunun 4 aylık döneminde dolar bazında yüzde 37’lik sıçramayla 6 bin 162 dolara alıcı buldu. 25 Eylül 2024 tarihinde başlayan 2024/25 kuru incir sezonunda 25 Ocak 2025 tarihine kadar Türkiye, 31 bin 425 ton kuru incir ihraç etti. Kuru incir rekoltesinde 2024/25 sezonunda yüzde 15 düşüşe rağmen kuru incir ihracatında miktar bazındaki düşüş yüzde 4 ile sınırlı kaldı. Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, kuru incire dünya genelinde talebin her geçen yıl daha da arttığını ifade etti.
TARIM UYGULAMALARI İLE ÖRNEK OLUYOR
Nilüfer Belediyesi, hayata geçirdiği birçok proje ile tarımsal kalkınmayı destekliyor. Belediye bünyesinde 350 dekarlık alanda tarımsal üretim yapılırken, yerel tohumlar da tohum takas şenliği ve tohum kütüphanesi ile geleceği taşınıyor. Hasanağa Gıda Merkezi, Tıbbi ve Aromatik Bitki İşleme Tesisi ve Tarımsal Analiz Laboratuvarı’nda da tarımın desteklenmesi için örnek çalışmalara imza atılıyor. Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, “Tarımı desteklemek ana hedefimiz, Nilüfer’in köylüsünü yeniden Nilüfer’in efendisi haline getirmek istiyoruz” dedi.
YOL HARİTASI BELİRLENDİ
Nilüfer Belediyesi, tarımsal kalkınma ile ilgili izlenecek yol haritasını belirlemek için tarımın tüm ilgili kesimlerinin katıldığı bir çalıştay düzenlendi. 3 gün süren, Tarımsal Kalkınma ve Kooperatifçilik Çalıştayı’nda akademisyenler, kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve kooperatif temsilcileri ile çiftçileri bir araya geldi ve yapılacakları ele aldı. Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, tüm kesimlerin görüşünü alarak ortak bir yol haritasını belirlemek için çalıştıklarını söyledi.
LABORATUVAR DESTEĞİ
Nilüfer Tarımsal Kalkınma Kooperatifi (NİLKOOP) işbirliğiyle toplam 350 dekarlık alanda meyve, sebze, buğday ve tıbbi aromatik bitkiler ürettiklerini belirten Başkan Özdemir, “NİLKOOP ile birlikte tarımın her aşamasında yer alıyoruz. Ürünlerin ekiminden, yetiştirilmesinden, laboratuvar analizlerine kadar tüm süreci yakından takip ediyoruz. İlaçsız üretim yaparak, çiftçimize de bu konuda örnek oluyoruz. Nilüfer Tarımsal Analiz Laboratuvarı’nda çiftçilerimize teknik destek sağlayarak daha verimli tarım yapmalarını sağlıyoruz” diye konuştu.
SAĞLIKLI GIDA SOFRALARA TAŞINIYOR
Nilüfer Belediyesi, Hasanağa Gıda Merkezi ile hem NİLKOOP’un hem de yerel üreticinin yetiştirdiği meyve ve sebzeleri hijyenik ortamda işliyor. Kadın dernekleri üyelerinin, gıda mühendisleri gözetiminde hazırladığı salça, reçel, erişte, tarhana, sos gibi ürünleri hiçbir katkı maddesi veya koruyucu kullanmadan sofralara ulaşıyor. 2024 yılında 715 kadın derneği üyesiyle yaklaşık 30 ton ham maddenin işlendiği merkezde üretilen ürünler, “Nilüfer Bostan” satış noktalarında vatandaşlarla buluşuyor. Başkan Özdemir, Nilüfer Bostan satış noktaları sayesinde tüketicilerin, doğal ve katkısız ürünlere kolayca ulaştığını aktardı.
TIBBİ VE AROMATİK BİTKİLER İŞLENİYOR
Nilüfer Tıbbi ve Aromatik Bitki İşleme Tesisi’nin de Bursa’da bir ilk olma özelliği taşıdığını ifade eden Başkan Şadi Özdemir, tesiste; lavanta kekik, biberiye, defne ve adaçayı gibi bitkilerin işlenerek yüksek katma değerli uçucu yağlar ve hidrosoller elde edildiğini söyledi.
FESTİVALLERLE TANITIM
Tarımsal faaliyetlerin yanı sıra yerel gastronomiyi ve kültürel mirası da yaşatmak için yıl boyu farklı etkinlikler düzenlediklerini aktaran Başkan Şadi Özdemir, “Hasanağa Enginar Festivali”, “Akçalar- Fadıllı İncir Festivali” ve “Misi Yerel Lezzetler Şenliği” gibi etkinliklerle ilçenin tarımsal ve kültürel zenginliklerini tanıttıklarını söyledi.
TOHUM İHRACATININ YÜZDE 10’UNDAN FAZLASINI KARŞILIYOR
Türkiye’nin önde gelen tohum ıslahçı, üretici ve ihracatçı firmalarından biri olarak faaliyet gösteren MAY Tohum, 2023 yılında gerçekleştirdiği ayçiçeği ve mısır tohumu ihracat verilerine göre ‘İhracatın öncüleri’ ödülünü aldı. İstanbul Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin (İHBİR) düzenlediği ‘Lezzeti Dünya’ya Taşıyanlar: 2023 İhracat Öncüleri’ ödül töreninde, bitkisel yağlaryağlı tohumlar ve hububat-bakliyatbaharat ürünleri kategorisinde iki platin ödül alan MAY Tohum, Türkiye’nin en çok ihracat yapan tohum firmalarından birisi olarak başarısını gösterdi.
5 YILLIK HEDEFLER
MAY markası ile ihracata 2005 yılında başladıklarını, bugün gelinen noktada cironun yüzde 35’ini ihracat ve lisans gelirlerinin oluşturduğunu söyleyen MAY Tohum Yurtdışı Pazarlama ve Satış Direktörü Ersin Güneş, gelecek 5 yıllık sürede rakamı yüzde 50’ye çıkartmayı hedeflediklerini belirtti. Güneş, “2023 yılında ihracat rakamlarımızı bir önceki yıla göre yüzde 70 artırarak, hedeflerimizin üzerinde bir gerçekleşme sağladık. Geliştirdiğimiz çeşitleri Avrupa Birliği, Karadeniz Kuşağı, Orta Doğu, Orta Asya, Afrika ve ABD’ye kadar olan coğrafyada en etkili şekilde tanıtarak, pazarlama ve satış faaliyetlerini gerçekleştiriyoruz” dedi.
200 ÜRÜN, 45 ÜLKE
MAY markası altında yer alan 200’den fazla uluslararası tescilli ticari çeşidi 45’i aşkın ülkeye ihraç ettiklerini kaydeden Güneş, “Türkiye tohum ihracatının yüzde 10’undan fazlasını MAY Tohum olarak biz gerçekleştiriyoruz” diye konuştu. MAY Tohum, gelecek dönem hedeflerinde sadece ihracat oranlarını artırmakla kalmayıp, yenilikçi ürün portföyünü genişleterek sürdürülebilir tarımsal çözümler sunmayı da amaçlıyor. Firma, bu hedef doğrultusunda araştırma ve geliştirme faaliyetlerine büyük yatırımlar yaparak, dünya çapında rekabetçi bir marka olmayı sürdürüyor.
ABD’DE BÜYÜYOR
2019 yılı itibarıyla hibrit mısır ve pamuk türünde, Türkiye’deki Ar-Ge merkezlerinde ıslahını gerçekleştirdikleri çeşitleriyle ABD GDO’suz tohum pazarında yer almaya başladıklarını ifade eden Güneş, şunları söyledi: “Hibrit mısır ve pamuk türünde dünyanın en rekabetçi pazarlarından biri olan ABD GDO’suz tohum pazarına, rekabet gücü yüksek çeşitlerimizle giriş yaptık. Çeşitlerimiz adaptasyon kabiliyetleri ve verim potansiyelleri ile müşterilerimizin beğenisini kazandı. Islahını ve üretimini Türkiye’de gerçekleştirdiğimiz nitelikli tohum çeşitlerimizle ABD GDO’suz pazarında büyümemize hızla devam Ersin Güneş ediyoruz.”
ZEYTİN SEKTÖRÜNDEKİ KOBİ’LERE DESTEK
Tarım alanında üreticiyi ve sektörü kalkındıracak her çalışmanın yanında olan İzmir Ticaret Borsası, bölge için önemi büyük olan zeytin ve zeytinyağı sektöründe, ‘Zeytin Değer Zincirinde Yenilikçi ve Sürdürülebilir Kümelenme’ (OASIS) projesi ile sürdürülebilir büyümeyi destekliyor. Avrupa Yenilikçilik Konseyi ve KOBİ Yürütme Ajansı (EISMEA) tarafından yönetilen “Tek Pazar Programı” altında desteklenmekte olan OASIS Projesi, İzmir Ticaret Borsası’nın koordinatörlüğünde, zeytin ve zeytinyağı üretiminde dünyanın önemli üreticilerinden Türkiye, İtalya ve İspanya ortaklığındaki konsorsiyum tarafından yürütülüyor.
İSTİKRARLI PİYASA
Mayıs 2024’te çalışmaları başlayan ve KOBİ başvuru ve değerlendirme süreçleri devam etmekte olan OASIS projesi 36 ay sürecek olup, Mayıs 2027 tarihine kadar uygulanacak. OASIS Projesi ile Türkiye, İtalya ve İspanya’daki ana faaliyet alanı sofralık zeytin ve zeytinyağı işleme olan KOBİ’lerin iklim değişikliğinin neden olduğu dış etkenlere karşı kırılganlıklarını azaltmak, teknolojinin benimsenmesi ile üretim süreçlerinde gıda kaybı ve atıklarını azaltarak kaynak verimliliğini artırmak, üretim maliyetlerini düşürerek daha istikrarlı piyasa koşulları oluşturmak hedefleniyor.
İŞBİRLİĞİ HEDEFİ
Türkiye’den İzmir Tarım Teknoloji Merkezi, İspanya’dan Ulusal Gıda ve Konserve Teknoloji Merkezi ve İspanya İtalyan Ticaret ve Sanayi Odası, İtalya’dan Akdeniz Tarım Bilimleri Enstitüsü ve Puglia Bölgesi Odalar Birliği’nin ortak olarak yer aldığı proje kapsamında, Türkiye’den Ege Havzası’nda faaliyet gösteren KOBİ’ler ile İtalya ve İspanya’dan KOBİ’ler arasında işbirliğini destekleyecek bir küme oluşturulacak. Üç ülkeden tarım-gıda sektörü teknoloji merkezleri arasında işbirliği kurularak her ülkeden seçilecek 50’şer KOBİ’nin mevcut durum değerlendirmesi yapılarak zeytin hammaddesi, su ve enerji verimliliği gibi sürdürülebilirlik ve kaynak verimliliği konularında eğitim programları düzenlenecek.
İYI ÖRNEKLER PAYLAŞILACAK
Ayrıca, Avrupa Birliği’nin “Tarladan Sofraya” stratejisi doğrultusunda iklim değişikliğinin olumsuz etkileri ile mücadeleye yönelik çözüm stratejileri geliştirme fırsatı bulunacak. Türkiye, İtalya ve İspanya’da daha önceden kaynak verimliliği ve gıda israfı konularında uygulanmış iyi uygulama örneklerinin paylaşılması ile ülkeler arası işbirliği ve etkileşim artırılacak, yenilikçi uygulamaların geliştirilmesi teşvik edilecek. KOBİ’lerin belirlenen ihtiyaçları doğrultusunda, ücretsiz eğitim programlarına ek olarak, yeşil dönüşüm uzmanları desteği ile proje süresi boyunca birebir ve bütüncül ücretsiz mentörlük desteği sağlanacak.
ÜÇ ÜLKEDEN 150 FİRMA
OASIS Projesi sonunda, üç ülkeden 150 KOBİ’nin sürdürülebilirlik ve rekabetçiliğinin artırılması, 20 işbirliği ortaklığı kurulması, 25 tematik eğitim ile KOBİ’lerin yetkinliklerinin geliştirilmesi ve 250’den fazla KOBİ’nin yeşil dönüşüm ve sürdürülebilirlik konusunda farkındalıklarının artması bekleniyor.
SEFERİHİSAR’İN SİMGE ÜRÜNLERİ FESTİVALLERLE TANITILIYOR
Seferihisar ilçesi, tarihi ve doğal güzelliklerinin yarattığı turizm ekonomisinin yanı sıra bereketli topraklarında yetişen onlarca ürünüyle tarım alanında da ekonomiye katkı sağlıyor. İlçenin simge ürünlerinden mandalinanın yanı sıra, zeytin, enginar, lavanta, karakılçık başta olmak üzere yüzlerce dönüm arazide onlarca ürün binlerce ailenin geçim kaynağı. Seferihisar Belediyesi’nin de destek verdiği çiftçiler, düzenlenen festivallerle ürünlerini tüm Türkiye’ye tanıtma şansına sahip oluyor. Belediyenin Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü öncülüğünde yıllardır gerçekleştirilen mandalina, tohum takas, lavanta, karakılçık armola, ekinezya festivalleri büyük ilgi görüyor.
ATALIK TOHUM, TAVUK, HİNDİ...
Son 5 yılda belediye tarafından Seferihisarlı üreticilere 1500 alım garantili hindi dağıtıldı. Yetiştirilen hindiler üreticiden alınıp, Halk Market raflarında tüketici ile buluşturuldu. 400 aileye, 4 bin köy yumurtası üretimi için tavuk dağıtıldı. 900 üreticiye “İyi Tarım Sertifika Desteği” verilirken, 300 bin atalık tohum, 600 bin sebze ve lavanta fidesi dağıtıldı. 40 milyon metreküp sulama suyu çiftçiye ulaştırıldı.
855 BİN ZEYTİN AĞACI
İlçe genelinde 1734 üretici, 15 bin dekarlık alanda 595 bin narenciye ağacı, 1900 üretici 56 bin 600 dekarlık alanda 855 bin zeytin ağacı ile üretim yaparken, 20 üretici 10 dekarlık alanda enginar, 150 dönümde 100 bin lavanta ve ekinezya fidesi, 350 dönümlük alanda da karakılçık buğdayı üretimi gerçekleştiriyor. Bu ürünlerin yanı sıra domates, incir, biber, bamya, üzüm gibi onlarca ürün de yüzlerce dönüm tarım arazisinde üretilip tüketiciyle buluşuyor.
TOPRAĞIMIZA SAHİP ÇIKIYORUZ
Belediye Başkanı İsmail Yetişkin, “Herkesin temiz ve adil gıdaya erişebildiği bir dünya için çalışmaya devam edeceğiz” diyerek şunları söyledi: “Ülkemizin her karış toprağı, binbir çeşit güzelliklerini bizlere sunmakta. Bereketin vücut bulduğu topraklarımız verimi ile bizlere kendini her fırsatta hatırlatmakta. Bu amaçla yıllardır iyi niyetli, yerelde çiftçiyi güçlendiren, bilimsel ve sürdürülebilirlik öncelikli uygulamalarla, tüm Türkiye’ye örnek bir ilçe olma gururu yaşıyoruz. Gerçekleştirdiğimiz projeler ile köyden kente göçün aksine tarımsal üretim yapmak için kentten, Seferihisar’ın köylerine yerleşen bir nüfus oluştu. Bizler doğduğumuz ve yaşadığımız yerde doymak için tarım politikalarımızı her şeyin üzerinde tutuyoruz. Üretmeye, toprağı işlemeye devam edeceğiz.”
ATA EKMEĞİ TÜBİTAK LİSTESİNDE
Seferihisar’ın atalık buğdayı topan karakılçıktan yapılan Ata ekmeği, TÜBİTAK 4006 projesi arasına girdi. TÜBİTAK’ın 2023 yılının projeleri arasında sunulan ‘Ata Ekmeği’ liseli öğrenciler arasında da merak uyandırdı. Ata ekmeğinin elde edilme ve üretim süreci aynı zamanda özellikleri yönünden zenginliği tartışılan bir konu oldu.
KADIN GİRİŞİMCİLERE KATKI
Gıda ve tarım teknolojilerinde kadın liderler için düzenlenen ve Avrupa Birliği’nin bu alandaki en büyük fonu olan EIT Food tarafından desteklenen EWA Programı, Impact Hub İstanbul’un gıda ve tarım girişimcilik platformu Foodback işbirliğiyle tamamlandı. Bu sene beşincisi düzenlenen programa beş yılda binin üzerinde başvuru yapıldı. Programda 10 bin Euro değerindeki birincilik ödülünü Yugen girişimi kurucusu İpek Tüysüzoğlu, 5 bin Euro değerindeki ikincilik ödülünü ise Bio4Life girişimi kurucusu Saadet Alpdağtaş aldı. Impact Hub İstanbul ve Foodback Kurucu Ortağı Ayşe Sabuncu, “Bu yıl, geride bıraktığımız beş yılın tecrübelerini geleceğe taşıyacağımız bir dönüm noktası” dedi.