Trafik sigortasıyla ilgili emsal karar! Yargıtay duyurdu
Trafik kazası sonucu sakat kalan sürücüyle ilgili Yargıtay, kritik bir karara imza attı. Kazada sakat kalan kişinin bakıcı giderlerini kim karşılayacak? İşte Yargıtay'ın trafik kazası ve sigorta şirketleriyle ilgili flaş kararı...
Yargıtay, trafik kazası sonucu sakat kalan sürücüyle ilgili kritik bir karara imza attı. Emsal kararda, "Sigorta şirketi kazada sakat kalan kişinin bakıcı giderlerini de karşılamak zorundadır" denildi.
Geçirdiği tek taraflı trafik kazası sonucu sakat kalan sürücü, bakıcı giderlerinin aracın trafik sigortası poliçesini düzenleyen şirket tarafından karşılanmasını talep etti.
Mahkeme, talebi reddetti. Mağdur sürücü, kararı istinafa götürdü. Bölge Adliye Mahkemesi de bakıcı giderlerinin sigorta şirketince ödenmesini yasaya aykırı buldu. Hukuk mücadelesini sürdüren sürücü kararı temyiz edince devreye Yargıtay 4. Hukuk Dairesi girdi.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin kararında şu ifadelere yer verildi:
"Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle sürekli bakıcı gideri zararından oluşan maddi tazminat talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) genel şartları gereği bakıcı giderinin sakatlık teminatı çerçevesinde kaldığı ve sakatlık teminatına ilişkin limitin tüketilmiş olduğu gerekçesiyle davalının sorumluluğunun kalmadığına hükmedilmiştir. Davaya konu edilen sürekli bakıcı gideri zararının poliçedeki tedavi giderleri teminatından karşılanması gerektiği dikkate alınmak suretiyle karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir."
TRAFİK CEZALARIYLA İLGİLİ EMSAL İPTAL KARARI
Öte yandan geçtiğimiz günlerde Yargıtay emsal bir karar daha imza atmıştı.
Bir fahri trafik müfettişi tarafından kesilen cezayla şok olan sürücü, kararı yargıya taşıdı. Fahri trafik müfettişinin başka bir şehirde yaşamasının önemli olmadığına dikkat çeken Sulh Ceza Mahkemesi itirazı reddetti. Karar kesinleşince sürücü cezayı ödemek zorunda kaldı. Yıllar sonra Adalet Bakanlığı, kararın bozulmasını talep edince devreye Yargıtay 7. Ceza Dairesi girdi. 2021 yılında emsal nitelikte bir karara imza atan Daire, fahri müfettişin başka bir kentte ceza kesemeyeceğine hükmetti. Kararda; 5326 sayılı Kabahatler Yasası'ndaki, 'İdari kurul, makam veya kamu görevlileri, ancak ilgili kamu kurum ve kuruluşunun görev alanına giren yerlerde işlenen kabahatler dolayısıyla idari yaptırım kararı vermeye yetkilidir' ifadesinin bulunduğu hatırlatıldı.
CEZAYI ÖDEYEN SÜRÜCÜ, PARASINI İADE ALDI
Yargıtay kararında şöyle denildi: "2918 sayılı Yasanın 114/1. maddesi ise “Bu Kanunda yazılı trafik suçlarını işleyenler hakkında yetki sınırları içinde Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı personeli ile Ulaştırma Bakanlığının ve Karayolları Genel Müdürlüğünün ilgili birimlerinin il ve ilçe kuruluşlarında görevli ve yetkili kılınmış personelince tutanak düzenlenir.
Bir ilçede işlendiği ileri sürülen kabahat ile ilgili olarak idari para cezası kararını verme yetkisinin de bu yer idaresine ait olduğu cihetle, cezanın kesildiği Fahri Trafik Müfettişliği Büro Amirliği tarafından yetki alanı dışında işlenen kabahat ile ilgili düzenlenen idari para cezası karar tutanağının yetki yönünden hukuka uygun olmadığı anlaşılmıştır. Kararın bozulmasına oy birliği ile hükmedilmiştir." Bozma kararı sonrası cezayı ödeyen sürücü, parasını iade aldı.
CEZALAR İPTAL EDİLECEK
Böylece Yargıtay 7. Ceza Dairesi, fahri trafik müfettişlerinin başka ilde ceza kesemeyeceğine hükmetti. Emsal kararla birlikte, sürücüler, başka şehirde yaşayan fahri trafik müfettişlerinin kestiği cezaları iptal ettirebilecek.
ELDİVEN VE SİPERLİK TAKMAYAN TRAFİK POLİSİNİN KESTİĞİ CEZA İPTAL
Ayrıca Muğla'da geçtiğimiz yıl trafik kazasına karışan bir motosiklet sürücüsü alkolmetreyi üflemeyi reddedince 3 bin 836 TL para cezası kesildi ve ehliyetine el konuldu. Ancak sürücü, corona virüs genelgesini gerekçe gösterip alkol testi yapmak isteyen polislerde eldiven ve siperlik olmadığını belgeleyerek itirazda bulundu. Ceza iptal edildi.
Muğla'nın Bodrum ilçesinde geçtiğimiz yıl 22 Temmuz'da Ali Z., alkollü olarak kullandığı motosikletle park halindeki otomobile çarptı. Çevredekiler, durumu sağlık ve polis ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine gelen polis ekipleri, Ali Z.'den alkometreye üflemesini istedi. Alkolmetreye üflemeyi reddeden motosiklet sürücüsü, hastanede kan örneği alınarak yapılan ölçümde 2,46 promil alkollü çıktı. Ali Z.'nin ehliyetinin de motosiklet kullanmaya uygun olmadığı tespit edildi. Ali Z.'ye 'alkollü araç kullanmak' ile 'yetkili olmadığı aracı kullanmak' suçlarından toplam 3 bin 836 TL para cezası kesilip, ehliyetine el konuldu.
AVUKATI ARACILIĞIYLA İTİRAZ ETTİ
Ali Z., Covid-19 salgını nedeniyle Emniyet Genel Müdürlüğü'nün alkolmetre ile alkol testinin nasıl yapılacağı konusunda yayınladığı genelgeyi gerekçe göstererek, avukatı aracılığıyla karara itiraz etti. Genelgeye göre, alkol testi sırasında polislerde eldiven ve siperlik bulunması gerektiği belirtildi. Ali Z.'nin kaza yerinde test yapılmak istendiği sırada cep telefonu kamerasıyla çektiği görüntülerde, polislerde eldiven ve siperlik bulunmadığı tespit edildi.
MAHKEME CEZAYI İPTAL ETTİ
Bodrum 2'nci Sulh Ceza Hakimliği, polislerin corona virüs tedbirlerine aykırı şekilde alkolmetre üfletmeye çalıştığı gerekçesiyle Ali Z.'ye kesilen 3 bin 836 TL para cezasını ve ehliyete el koyma kararını iptal etti.
''VATANDAŞLARIN BİLİNÇLİ OLMASI GEREKİYOR''
Avukat Bahar Dural, müvekkilinin kendi isteğiyle hastaneye gidip, kan vererek alkol testi yaptırdığını belirtip ''Kendisinin alkol testi yaptırmak ya da yaptırmamak gibi derdi yoktu. Sadece kurallara uyulmasını istedi'' dedi.
Emniyet Genel Müdürlüğü'nün alkolmetreye nasıl üfleneceği konusunda, 31 Ağustos 2020 tarihinde açık bir genelge yayımladığına dikkat çeken Dural, şöyle devam etti:
''Bu yazıda, alkol kontrolü yapacak olan görevlinin mutlak suretle maskesi, eldiveni ve siperliğinin takılı olması gerektiği belirtilmiştir. Ancak müvekkilimin çektiği videoda açıkça görüyoruz ki poliste ne siperlik ne de eldiven var. Bu sebeple karara yaptığımız itiraz kabul edildi ve adalet yerini buldu. Vatandaşların da bu konuda bilinçli olması lazım.''