TÜİK'ten 'Verilerimiz şeffaf' vurgusu
Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) temsilcileriyle bir araya gelen Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanı Erhan Çetinkaya, enflasyondan işgücü verilerine kadar pek çok alanda yapılan eleştiriye ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Yaptıkları tüm çalışmaların Avrupa İstatistik Ofisi kriterlerine uygun yürütüldüğüne dikkat çeken Çetinkaya, “Sepeti değiştirmek mümkün değil. Senenin başında belirlenen mal ve hizmet sepeti 31 Aralık’a kadar gitmek zorunda. Enflasyonda en şeffaf ülkelerden biriyiz” dedi. / Murat Gülderen-Posta
Market zincirlerinden manavlara, kasaplardan sanal marketlere kadar her yerden kasa datası aldıklarını anlatan Çetinkaya, şunları söyledi: “Hangi üründen kaç adet satılmış, fiyat değişimi ne olmuş diye ayrıntılı bakılıyor ve ortalama fiyat alınıyor. Ayrıca pazarlara çıkıyoruz, günlük fiyat takipleri yapıyoruz. Öte yandan hanelere gidiliyor ve neyi nereden hangi fiyata aldığı kaydediliyor. Sadece bu takipleri yapan ve enflasyon verisi tutan 400 çalışanımız var.”
GIDANIN ETKİSİ ÇOK BÜYÜK
Erhan Çetinkaya, kamuoyunda sürekli dile getirilen ‘Açıklanan enflasyonla hissettiğimiz enflasyon arasında uçurum var” tartışmaları ile ilgili olarak da şunları söyledi: “Ortalama vatandaşın gıda harcaması bütçesinin yüzde 25’idir diyoruz. Asgari ücretli için bu rakam 40’tır. Gıdanın enflasyonu zaten normal enflasyonun üzerinde. Bu da normal enflasyonu yukarı çekiyor. Matematik gereği zaten sepetinde gıdanın ağırlığı fazla olan insanlar enflasyonu daha çok hissediyor.”
İŞSİZLİK SORULARI AYRINTILI
Çetinkaya, en çok eleştiri konuları arasında yer alan işsizlik verileri ile ilgili de şu bilgileri verdi:
“İşsizlik rakamları çok net. Tüm dünyada işsizlik aydan aya aynı şekilde ölçülüyor. Uluslararası Çalışma Örgütü de aynı şekilde dünya işsizliğini açıklıyor. Yani anketleri kafamıza göre yapmıyoruz. Bir de işsizlik anketini uzaktan yapma gibi bir şansımız yok. Sorular çok ayrıntılı. Zor bir anket. Pek çok kişi evden çalışıyor. Tam rakamı bulmak için tam sayım yapılması gerek ama bu mümkün değil.”
DOMATES ÖRNEĞİ
Erhan Çetinkaya, dünyanın hiçbir yerinde madde sepetinin detaylı açıklanmadığına da vurgu yaparak şöyle devam etti: “Seçilmiş bazı ürünler açıklanıyor. Örneğin onlarca çeşit domates var. En çok tüketildiği görülen iki çeşit alınıyor. Bunların da ortalama fiyatı çıkarılıyor. Haliyle TÜİK’in yayınladığı domates fiyatı ile vatandaşın sepetine koyduğu arasında fark olunca ‘TÜİK o domatesi nereden bulmuş?’ deniyor.”
AB’DE 5 KATI HİSSEDİLİYOR
Hissedilen enflasyonla devletlerin açıkladığı enflasyon arasındaki farkın dünyanın her yerinde problem olduğunu vurgulayan Çetinkaya, “Hatta bu durum, dünyanın her yerinde Türkiye’den daha fazla problem. Örneğin Avrupa Birliği (AB) ülkelerindeki vatandaşlar, açıklanan enflasyonun 5 katını hissediyor. Türkiye’de ise 2 katı. Öte yandan Türkiye’de gıdadaki fiyat artışını sadece kur ile açıklayamıyorsunuz. Bunu ekstra fırsata çevirenler var” diye konuştu.