Türkiye ekonomisi son 25 yılda yerli ve milli bir temele dayanır hale geldi
Türkiye ekonomisi krizlerle boğuşurken istikrarlı bir döneme geçti! Posta Gazetesi 25. yılı özel eki // İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç
POSTA’nın yayın hayatına başladığı 1995 yılından bugüne tam 25 yıl geçti. POSTA’nın sadık okurlarının da hatırlayacağı gibi bu 25 yıl ekonomimizin dönüşümü için de çok önemli bir dönem olmuştur. Kırılgan ve krizlerle boğuşan, ikameci bir ekonomik yapıdan yerli teknolojiyi oluşturmada mesafe kat eden, milli ve yerli üretimi güçlü bir seviyeye taşıyan noktaya gelinmiştir.
Yeni gelişme dönemi
Hatırlayacaksınız, POSTA’nın doğduğu 1990’lı yıllar, Türkiye’nin periyodik krizlerle tanıştığı yıllardı. ‘1994 krizinden’ yeni çıkılmış, yeni bir büyüme dönemine geçilmişti. Kriz sonrası toparlanma sergileyen Türkiye ekonomisi, yüzde 7.5’i yakalayan büyümesini 1997’ye kadar sürdürdü. Ne var ki Güneydoğu Asya krizi ve sonrasında Marmara Depremi ile birlikte yaşanan gelişmeler, bu ivmeyi yavaşlattı. Böylece 24 Ocak 1980 ile birlikte ihracat odaklı ekonomi anlayışıyla yerli bir sanayi oluşturma gayretinde olan Türkiye, 90’lı yılları 'fetret dönemi' olarak geçirdi.
IMF ile anlaşılan yıllar
2000 yılının Kasım ayı geldiğinde, likidite kriziyle piyasada gecelik faiz oranı yüzde 1.000’in üzerine çıktı. Enflasyon üç basamaklı rakamlara yükseldi, bankaların birçoğu iflas etti, ülke ekonomisi küçüldü. 21'inci yüzyıla Uluslararası Para Fonu (IMF) ile anlaşarak girdik. O yıllarda Türkiye ekonomisi beklenmedik anlarda, beklenmedik sıçramalarla büyük umutlar vaat ederken, tahmin edilemez bir kolaylıkla da krizlerin içine sürüklenebiliyordu. Krizlerle boğuşan ekonomiye fırtınalı havada yol gösteren ise Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı olacaktı. Nispeten daha istikrarlı, ülke ekonomisini yapısal olarak güçlendirecek bir dönemin başlaması için politik istikrarın temin edildiği güçlü bir siyasal yönetime ve kararlı şekilde uygulanacak ekonomik hedeflere sahip olunması gerekiyordu. Türkiye buna, 2002 yılında yapılan erken genel seçimlerle kavuştu ve Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde günümüze kadar sürecek istikrarlı bir yönetimle tanıştı.
Ekonomik kurallar
Mali disiplinin ve ekonomik kuralların tavizsiz uygulanmasıyla yüzde 70’lerin üzerine yükselen enflasyon, kademeli bir şekilde geriledi. 2004’te yüzde 9.8, 2005’te yüzde 9, 2006’da yüzde 6.9 büyüme yakalandı. Ekonomimiz 2003 yılından itibaren küresel ortamın da desteğiyle güçlü bir döneme girdi. Türkiye ihtiyaç duyduğu yatırım ve kalkınma hamlesi ortamına kavuştu ve bu fırsatı, hükümetin isabetli kararıyla yerli ve milli bir sanayi oluşturmak için değerlendirdi. Bu anlamda lokomotif de savunma sanayideki yatırımlar oldu. Türk sanayii gücünü, rekor üzerine rekor kırdığı ihracat rakamlarıyla gösterdi.
Hain darbe girişimi
2007 yılının ortasında çıkan ve 2009 sonuna kadar dünyayı etkisi altına alan küresel finans krizi, tüm dünyayı olduğu gibi Türkiye’yi de etkiledi. Hükümetin başarılı yapısal önlemleriyle güçlenmiş olan bankacılık sektörünün sağlamlığı bu krizin teğet geçmesini sağladı. 2010 yılında toparlanma hızlı bir şekilde gerçekleşti. Ne var ki 2013 Gezi Parkı olayları ile başlayıp 17-25 Aralık ile devam ederek 15 Temmuz 2016 hain darbe girişimiyle zirveye ulaşan dış destekli gelişmeler, Türkiye ekonomisine yönelen ciddi tehditler oldu. Sözgelimi 2016’nın ilk yarısında ülkemiz ekonomisi yüzde 4.8 büyüdü. Hain FETÖ’cü darbe girişiminin yaşanmasıyla yılın ikinci yarısında yurtiçi piyasalar olumsuz etkilendi. Ancak hain darbe girişimi kısa sürede bertaraf edildi.
Salgında bile büyüme
2020 yılına pozitif büyüme performansı ile giren Türkiye ekonomisi, yılın ilk çeyreğinde yüzde 4.4 ile büyüme performansını devam ettirmeyi başardı. Ancak, tüm dünya ekonomileri üzerinde etkili olan COVID-19 pandemisi nedeniyle ikinci çeyrekte ülkemiz ekonomisinin yüzde 9.9 daraldığı görüldü. Hükümetimiz tarafından alınan önlemler ve sağlanan destekler ile yılın 3'üncü ve 4'üncü çeyreğinin salgının durumuna bağlı olarak pozitif büyüme performansının yaşanabileceğine inanıyoruz. Yıl genelini ise pozitif büyüme performansı ile kapatarak, yeni yıla daha umutla başlayacağız.
Dirençli hale geldik
Sonuç olarak POSTA ile birlikte geçen son 25 yıl bize şunu gösterdi: Türkiye ekonomisi, yerli ve milli bir temele dayanarak, her türlü krizlere karşı dirençli hale geldi. Türk iş dünyası olarak, Cumhuriyet'in 100’üncü yılına yaklaşırken, askeri ve siyasal zaferleri ekonomik zaferlerle kutlayacak raddeye gelmiş olmanın onurunu yaşıyoruz. Bu vesile ile basınımızın farklı ve öncü gazetesi POSTA’nın 25’inci yaş gününü kutluyorum. POSTA’yı bugünlere taşıyan sadık okurlarını tebrik ediyorum. Eminim ki POSTA, her yeni yaşında daha güçlü ve büyük bir Türkiye ekonomisine şahitlik edecektir.
- AVM'de ‘köpek’ kavgası! Bu kez güvenlik görevlisi ısırdı
- Manisa’da kahreden olay! Dilek hemşire hayatını kaybetti
- Yenidoğan çetesinin yeni skandalı! Bebeğin kilosunu beğenmediği için fişini çekmiş
- Kar kapıda! Pazar günü lapa lapa yağacak! 46 kent için uyarı: Sıcaklık 13 dereceye kadar düşüyor
- Vatandaşı 'hindi' gibi yoldu! Kime güveneceğiz, mesleği şaşırttı