Yeni ekonomi paketini uzman isimler değerlendirdi! Altın, enflasyon, kredi...
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati yeni ekonomi paketine ilişkin detayları açıkladı. Yeni ekonomi paketi ile yastıkaltında bulunan altınların ekonomiye kazandırılması hedefleniyor. Öte yandan yeni yatırım paketleri ve enflasyon ile mücadeleye dair 3 önemli başlık da bulunuyor. Uzman isimler yeni ekonomi paketini değerlendirdi.
Merakla beklenen yeni ekonomi paketinin detaylarını Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati açıkladı. Toplantıya video konferans yöntemiyle katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan da vatandaşları yakından ilgilendiren bir müjdeyi duyurdu. Erdoğan temel gıdada yüzde 8 olan KDV oranının yüzde 1'e indirildiğini söyledi. Uzman isimler yeni ekonomi paketini değerlendirdi.
"ÇOK CİDDİ KATKISI OLACAK"
İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç:
Çok olumlu değerlendiriyoruz. 60 milyar liralık paketin nasıl kullandırılacağı, hangi vadelerde kullandırılacağı açıklandı. İhracatçı, yatırımcı, işletme sermayesine ihtiyaç duyanlar için olduğunu duyduk. 60 milyar liranın tamamı sonuç odaklı kullandırılacak.
Parayı alınca istif söz konusu değil. 60 milyar piyasada birkaç tur atacak. Sayın Bakanımızın ifade ettiği en önemli başlıklardan biri bunun birinci paket olduğu, kaynak piyasaya verildikten sonra devamı gelecek denildi. İş dünyasının finansmana erişim konusunda olumlu bulduğu paket olmuştur.
Dolayısıyla azami oranların üzerinden plase edilmesi beklentisi içinde değiliz. Bunun altındaki ihtiyaçları olan firmalar için de adım atılmasını istiyoruz. Vadenin makul ve uygun olması, maliyetin yönetilebilir maliyetlerle hayata geçecek olması iş dünyasının beklentilerini karşılamıştır.
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken
TESK Genel Başkanı Palandöken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın KDV oranının yüzde 8'den yüzde 1'e indirildiğini söylemesinin ardından yazılı bir açıklamada bulundu. Yaptığı açıklamada KDV indiriminin fiyatlara yansımasının çok önemli olduğunu ifade eden Palandöken, “Pazartesi gününden itibaren uygulamaya giren KDV indiriminin fiyatlara yansıtılıp yansıtılmadığı çok iyi denetlenmeli. Temel gıdada yüzde 7 oranındaki indirimin esnafı da vatandaşı da kısmen rahatlatacaktır. Maliyetler artmaya devam etmezse bu KDV indirimi, fiyat artışlarında zirveden dönüşün başlangıcı olabilir” diye konuştu.
“İNDİRİMİN HAZİNEYE GELİR KAYBI OLMAYACAK”
KDV indirimiyle Hazinede bir gelir kaybının olmasını beklemediklerini de vurgulayan Palandöken, “Perakende satışlardaki yüzde 7 oranındaki KDV indiriminin, Hazineye gelir kaybına neden olmayacağını, tersine vergi gelirlerinde artış olacağını tahmin ediyoruz. Toptan ve perakende satışlardaki KDV oranının eşitlenmesi ile esnafın üzerindeki vergi yükü azalacağı için kayıt dışılık da azalacaktır. Kayıt dışı ekonominin azalmasıyla Hazinenin gelirleri daha da artacaktır. Ancak, sadece temel gıdada değil tüm gıda ürünlerinde KDV oranının aynı olması gerekir. Tüm gıda ürünlerinin KDV oranı aynı olursa hem KDV uygulaması kolaylaşır hem de kayıt dışılık büyük ölçüde ortadan kalkar. Zorunlu tüketim ürünlerinde vatandaşların en çok talep ettiği temizlik ve deterjan ve gazlı içecek ürünlerinde de aynı şekilde KDV yüzde 1’e düşürülürse enflasyon daha erken düşer” ifadelerini kullandı.
“MEMNUNİYETLE KARŞILIYORUZ”
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, tüm gıda ürünlerinde KDV’nin yüzde 8’den yüzde 1’e indirilmesini memnuniyetle karşıladıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın üretim, toptan ticaret ve perakende ticaret aşamalarının hepsini kapsayan gıda ürünlerindeki KDV'nin yüzde 1'e indirileceğine ilişkin açıklaması sonrasında sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, “Tüm gıda ürünlerinde KDV’nin yüzde 8’den yüzde 1’e indirilmesini memnuniyetle karşılıyoruz. Gıda üretimi ve ticareti yapan üyelerimizi imkanları ölçüsünde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı enflasyonla mücadele kampanyasına destek vermeye davet ediyorum” dedi.
"REEL SEKTÖRÜNDE ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMASI GEREKİYOR"
İstanbul Üniversitesi Öğretim Görevlisi Sefer Şener:
KDV’nin indirilmesi pazartesiden itibaren tüm gıda ürünlerinde yüzde 7.5, 8’lik indirim demektir. Hükümet üzerine düşeni yaptı, KDV’yi yüze 1’e çekti. Reel sektörün de üzerine düşeni yapması gerekiyor. Hükümetin yaptığı gibi indirim de reel sektörden bekleniyor. Bir taraftan KDV’den gelecek olan indirim, diğer taraftan da reel sektör böyle bir indirime giderse gıda ürünlerinde yüzde 20’ye yakın indirim demektir. Reel sektör de buna iştirak ederse ileri götürelim. Cumhurbaşkanı bir bu kadar da reel sektör indirim yapsın dedi ama yüzde 15 indirim yapsa yüzde 25 olarak topluma yansıması demek. Pazartesiden itibaren aynı zamanda gıda ürünlerinin yüzde 10-15’ler seviyesinde aşağı seviyelerde almamız demek. Fiyatı 100 lira olan ürünün fiyatının 80 liraya çekilmesi demek. KDV’den gelecek avantaj var. Daha sonra reel sektör aynı oranda katılırsa bu yüzde 20 indirim demek gıdada. Diğer ürünlere de yansımasını yakından göreceğiz. Türkiye’deki enflasyonun en büyük katkı sağladığı unsur gıda ve enerji fiyatlarından geliyor. İlerleyen aşamalarda onlarla ilgili de enerjiyle ilgili hükümet 200 milyar liraya yönelik katkı sağladı. Özellikle enflasyonla mücadele indirimle yapılıyor ama fahiş fiyatlarla mücadele etmek için enflasyonla mücadele timi kuruluyor. En azından gıda fiyatlarının aşağı çekilmesi halkın daha ucuza gıda tüketmesi açısından olumlu bir yaklaşım diye düşünüyorum.
"İŞLETMELER AÇISINDAN ÇOK ÖNEMLİ BİR NOKTA"
Yatırıma yönelik 25, ihracata yönelik 25 milyar TL, 10 milyar TL de işletme giderlerine tahsis edildi. 8 yıllık vade süreleri var. Özellikle işletmeler açısından çok önemli bir nokta var. Burada ki faiz oranları. Faiz oranlarıyla ilgili bir haftalık repo faizi dediğimiz gecelik borçlanma faizi dediğimiz yüzde 14, bunun 24 aya kadar olan kısımlarında yüzde 1 ,24 aydan uzun olanlarda yüzde 2 faiz uygulanacak. En pahalı KGF kredisi yüzde 16 faizle verilecek. Kredilerdeki oranlar, işletme kredilerindeki oranlar yüzde 30’dan yüzde 26’lara çekilmiş olsa da bugün KGF kredilerinin oranı yüzde 15-16 seviyelerinde. Bu süreci hızlandıracaktır. Aynı zamanda şunu da unutmamak lazım. KGF kredileri avantajlı krediler. Hem düşük faiz hem alanına dönük ve uzun vadeli olacak. Ödemesiz dönemin uzunluğu çok çok önemli. Türkiye’nin bu tür kredilere ihtiyacı var. 60 milyar lira ile sınırlı kalmayıp 150 milyar liraya yükseltilebileceğini anlıyoruz ki bu çok daha önemli. İşletmelerin önü tekrardan açılacak demektir. Türkiye’deki enflasyonun 12 kalemi var, bunlardan yüzde 26’lık kısmı gıdadan oluşuyor. Gıdanın enflasyona katkısı yüzde 26.
"25-30 MİLYAR DOLARIN SİSTEME GİRMESİ DEMEK"
Üçüncü başlığımız yastık altı altınlarla ilgiliydi. 5 bin tonun üzerinde Altın rezervinin olduğu, kıymetli takı, çeyrek altın, Cumhuriyet Altını şeklinde altın rezervi olduğu tahmin ediliyor. Bunun ekonomik değeri 300 milyar doların üzerinde bir rakam. Bunun yüzde 10-20’si bugün yapıldığı şekilde sistem içine entegre edilirse bu şu demektir. Ani olarak 25-30 milyar doların sisteme girişi demektir ki, bu da kurda gerilemeyi getirir. Yarar getirecek bir unsur. Bu dolarizasyonu da engelleyen bir unsur. Şimdi burada daha önce bu sistem denendi. Son çalışma gösteriyor ki oradaki tüm handikaplar, negatif kısımlar halledilmiş.
"ALTININ YÜZDE 10-20’LİK KESİMİ BİLE KATILSA 60 MİLYAR DOLAR ORTAYA ÇIKAR"
Çok büyük farklılıklar var. 81 ilde geçerli olacak bu yapı. Sadece bankalar değil. Sadece kuyumcular değil. Platform kuruluyor bunun üzerine. 3 ayrı noktada vatandaş altınını değerlendirilecek. Hafta sonu da kuyumcuların açık olması için yöntemler getiriliyor. Altınları sistem içerisine nasıl katabiliriz, entegre edebiliriz. Vatandaşların çekinceleri var. Şu ön plana çıkarılıyor, elinizdeki yüzük, küpe bunlara dahil edilsin. Bunlar da sistem içerisine entegre edilsin, gerçek değeriyle entegre edilsin. Gördüğümüz kadarıyla bir ölçüde giderilmiş durumda. Sistem bu şekilde ilerlemeye devam ederse o zaman şunu rahatlıkla söyleyebiliyoruz, 300 milyar dediğimiz altının yüzde 10-20’lik kesimi bile katılsa 60 milyar Dolar ortaya çıkar.
"YILIN İKİNCİ YARISINDAN İTİBAREN ENFLASYONLA İLGİLİ OLUMLU YERDE OLACAĞIMIZ GÖRÜNÜYOR"
Arel Üniversitesi Öğretim Görevlisi Cüneyt Dirican:
Bu sene enflasyon yılı, küresel anlamda demiştik. Başlığı şu şekilde parantezle yenilememiz gerekiyor: Enflasyonla mücadele yılı. Yaz aylarında gıda fiyatlarında kuraklık olmayacağı için kamu maliyesi devreye girerek KDV indirimiyle fiyatların aşağı gelmesi ve hepimizin refahı hissedebilmesi amacıyla topa girdi. Aslında bütünsel bir stratejiyle mücadele söz konusu. İş dünyasından destek istendi. Benim dikkatimi çeken kısım şu, 4-5 ana başlıkta KDV tarafında, KGF’ye de iş dünyası alkışla tepki verdi. Birlikten hep beraber berekete ulaşmamız noktasında iş dünyası bu toplantıyı satın aldı. Diğer çalışmalarla birlikte denetimlerle küresel konjonktür buna müsait. Yılın ikinci yarısından itibaren enflasyonla ilgili olumlu yerde olacağımız görünüyor.
"DENETLENECEK, AMACINA UYGUN KULLANDIRILACAK"
Çok net bir şekilde şunu söyleyebilirim. 3 toplantı birbirinin tekrarı. Bir önceki toplantıda zaten özellikle teşviklerin, desteklerle ilgili yapılacak hareketlerin mesajı önceden verilmişti. İşletme sermayesi ihracat ve yatırım anlamında verileceği söylenmişti. Bu taraflara odaklanılacağı söylenmişti, bugün üçüne yönelik o 72-84 aya uzayan KGF tipine göre kredilerin detayları açıklandı. Herkese kullandırılması hedeflenen krediler bunlar. Denetime tabi tutulacağı kısımdı. Daha evvelki krediler amacına uygun kullanılmamıştı. İç hesaplaşma geldi. Bu alkış alarak kabul gördü. Denetlenecek, amacına uygun olacak şekilde kullandırılacak.
- Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kırgızistan'a gitti
- Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan milli sporcu Zeynep Sönmez'e tebrik
- 2 telefon verip 2004 model bir araba aldı
- Genç Fenerbahçeliler tribün lideri Cem Gölbaşı ve 6 kişi gözaltına alındı
- Evli kadına çiçek gönderdi, kocası görünce ortalık karıştı! Meydan dayağından kaçamadı