Yeşil dönüşüme rekor destek

Ekonomik büyüme ve kalkınmayı desteklerken aynı zamanda karbon emisyonlarının azaltılmasını, yenilenebilir enerjinin yaygınlaşmasını ve doğal kaynakların korunmasını odağına alan ‘sürdürülebilir finansman’ modelleri, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakabilmek için kritik önem taşıyor. Bu yaklaşıma önemli katkılar sunan Akbank, sürdürülebilirlik yönetişimi, insan odaklı uygulamaları ve yenilikçi finans çözümleri ile Aralık 2024 itibarıyla MSCI sürdürülebilirlik notunu ‘AA Liderlik Seviyesi’ne yükseltmesiyle dikkat çekti. Bankaya liderlik notunu getiren çalışmalarını ve yeşil dönüşüm odaklı bankacılık hizmetlerindeki gelişimi Akbank Kurumsal ve Yatırım Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Levent Çelebioğlu ile konuştuk.

KARBONSUZLAŞMA STRATEJİSİ

Akbank’ın sürdürülebilirlik yaklaşımı ve sürdürülebilir finansman tarafında hedefleri neler?

Sürdürülebilirlik, Akbank’ta bizim için tüm faaliyetlerimizi ve stratejik önceliklerimizi yönlendiren bir pusula. 2030’a kadar 800 milyar TL sürdürülebilir finansman sağlama hedefimiz ve 2050’ye kadar ‘net sıfır banka’ olma taahhüdümüz, bu alandaki kararlılığımızın somut göstergesi. Bu kapsamda 2024 yılı 3’üncü çeyrek itibarıyla 352 milyar TL sürdürülebilir finansman sağladık. Net sıfır banka olma hedefimizi ise Net Sıfır Bankacılık Birliği’ne verdiğimiz taahhütle güçlendirdik ve aynı zamanda Türkiye’de sektörel karbonsuzlaşma stratejisini açıklayan ilk Türk mevduat bankası olduk.

Bu yaklaşım ve hedeflerin ‘yatırım bankacılığı’ alanına yansımaları nasıl oldu?

Uzman ekiplerimizle müşterilerimize yenilenebilir enerji kredilerinden çevre dostu taşıt kredilerine, sürdürülebilir tedarik zinciri finansmanından sürdürülebilir mevduata kadar geniş bir yelpazede ürün ve çözümler sunuyoruz. Aynı zamanda müşterilerimize ESG (Çevresel, Sosyal, Yönetişim) alanında partnerlerimiz aracılığıyla rehberlik sağlıyoruz. ‘Dönüştürülemeyecek sektör yok, sadece sürdürülebilir etkinin henüz entegre edilmediği sektörler var’ inancıyla hareket ediyor, karbon yoğun sektörlerin dönüşümü gibi köklü değişimlerde çözüm ortağı olmayı hedefliyoruz.

GELECEK 10 YILDA OLASI DEĞİŞİMLER

Yeşil dönüşüm odağında yatırımlar gelecek dönemde hangi alanlara odaklanacak?

Yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği projelerinin ötesine geçerek, yeşil hidrojen, karbon yakalama ve rejeneratif tarım gibi yenilikçi kavramlar etrafında şekillenen yatırımların 10 yılda artacağını öngörüyoruz. Fintek, blok zincir ve büyük veri uygulamaları ise bu dönüşümde kilit rol oynayacak. Yani aslında etki yatırımlarının kapsamı gittikçe genişliyor. Küresel problemlerle mücadele için bu kapsamın daha da genişleyeceğini ön görmek mümkün. Özellikle sürdürülebilir finansman tarafında, yeni teknolojilerin finanse edilebilmesi için; önümüzdeki 5-10 sene içinde pazarda potansiyel bir kullanım alanının olması, bu alanda taleplerin olması, bu teknolojilerin herhangi bir yeşil aklama riski barındırmaması ve tutarlı bir finansal akışa sahip olması gerekiyor. Yenilenebilir enerjiye de ayrıca bir parantez açalım. Ülkemizin dışa bağımlılığının azaltılmasında ve temiz enerji hedeflerinin sağlanması adına çok kritik. Yakın zamanda Enerji Bakanımızın da açıkladığı üzere 2035 yılına kadar RES ve GES kurulu kapasitesinin 30 bin MW’tan 120 bin MW’a yükseltilmesi hedefi var.

GÜÇLÜ BİR DAYANIŞMA MODELİ

‘Sürdürülebilir Tedarikçi Finansmanı Programı’ ile yerel tedarikçileri güçlendirmeye yönelik bir adım attınız? Bu programla neyi hedefliyorsunuz?

6 Şubat depremleri, bölgede toplumsal ve ekonomik yapıyı derinden etkiledi. Bu doğrultuda alanında öncü sosyal ve finansal desteklerle bölge halkının yanında yer alıyoruz. Bu girişimlerimizin bir parçası olarak, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası işbirliğinde başlattığımız alanında öncü bu program ile bölgede tedarik hizmetleri sunan KOBİ’lerin karşılaştığı zorlukları aşmalarına hizmet ediyoruz. Sürdürülebilir tedarik zinciri finansmanı ile hem işletmelerin acil ihtiyaçlara çözüm sunmayı hem de uzun vadede sürdürülebilir ve sorumlu bir yaklaşımla değer yaratmayı amaçlıyoruz.

Program nasıl yaygınlaştırılacak?

Programın ilk proje ortağı ŞOK Marketler oldu ve birlikte bölgenin kalkınması için çalışmalarımıza başladık. Bu öncü çalışmamızı diğer müşterilerimize de yaygınlaştıracağız. Türkiye’de tedarikçi finansmanı kategorisinde uluslararası bir finans kuruluşu ile yapılan ilk risk paylaşımı modeli olan bu programımız, ilk aşamada deprem bölgesindeki 100’den fazla tedarikçiye uygun maliyetli çalışma sermayesi sağlayacak. Ayrıca, belirlenen sürdürülebilirlik kriterlerini karşılayan tedarikçilere, Avrupa Birliği IPA II Fonu’ndan teşvik sağlayacağız ve bu işletmelere sürdürülebilir iş modellerine geçişte de danışmanlık desteği sunacağız. Güçlü bir dayanışmayla normalleşme sürecine somut katkı sağlamaya devam edeceğiz.

KOBİ’LERE REHBER OLACAK

* Yakın zamanda duyurduğunuz ‘Sürdürülebilir Finansman Elçileri’ programı ile yeşil dönüşümün Türkiye genelinde yaygınlaşması için çalışacağınızı açıkladınız. Bu programdan bahseder misiniz?

* Bu programla temel hedefimiz yerel düzeyde yeşil dönüşümü hızlandırmak. Bu kapsamda Türkiye genelindeki 19 bölge müdürlüğümüzden belirlenen çalışma arkadaşlarımız ‘Sürdürülebilir Finansman Elçisi’ olarak görev alacak. Onların yerel düzeyde üstleneceği sorumlulukla birlikte hem uluslararası fonların daha etkin kullanımını sağlayacağız hem de KOBİ ve ticari işletmelere sürdürülebilirlik konusundaki rehberliğimizi güçlendireceği