Cumartesi Postası Ferman Akgül: Her şeyi Manga'yla yapamazdım

Ferman Akgül: Her şeyi Manga'yla yapamazdım

Paylaş
Ferman Akgül: Her şeyi Manga'yla yapamazdım

Manga’nın Ferman’ı 14 senedir ilk defa Manga’sız. Kendiyle baş başa kalan Ferman Akgül evliliğini, baba olmayı ve albümünü anlattı

RÖPORTAJ: IŞIL CİNMEN

FOTOĞRAFLAR: BAHADIRHAN ERKOÇ


■ Rock star’ların sırayla evlenip, çoluk çocuğa karışması sinirimi bozuyor!

Hahaha yapma! Baba olmak çok eğlenceli. Aaron 2 yaşına yaklaşıyor. Baba olmanın ne anlama geldiğini yeni yeni anlıyorum. Artık bilinçli bir şekilde “baba” diyor. Daha bilinçli sarılıyor.



■ Teoman da benzer bir şey söylemişti… “Anne, ilk anda bebeğin annesi oluyor ama babanın bebeğin tepkilerine ihtiyacı var” demişti.

Hakikaten öyle... Ben Aaron büyüdükçe ‘baba’ oldum. Sorumluluk duygum arttı. Daha dikkatli yaşamaya başladım. Daha sağlıklı olmam gerektiğini anladım.

■ En büyük değişim ne oldu?

Yıllar boyunca gece yaşadım, gündüz uyudum. Bunu terk etmek büyük değişim oldu. Şimdi onunla uyanıyorum. Yediğime içtiğime dikkat ediyorum. O kadar hareketli ki… 10 yıl sonra da onun enerjisine ayak uydurmak istiyorum. O kamu spotu var ya, babalar çocuklara yetişemiyor. Bu beni korkutuyor.



■ Tek çocuk yetti mi?

Bettina tekrar hamile. Temmuz’un ilk haftası ikinci oğlumuz doğacak.

■ İnanmıyorum! Nasıl tanıştınız?

Kilyos’ta Burç Beach’teki bir partide. Ruh sağlığım açısından kötü bir dönemdeydim. Kendimi eve kapatmıştım. Çok da istemiyordum ama gittim ve Bettina’yı orada gördüm.

■ Tesadüf mü, kader mi?

Onu bilmem ama aşk. Görür görmez beğendim ve hemen yanına gittim. Manga’nın bir parçasında “Kendimi çağırdım yanına” diye bir cümle vardır. Resmen kendimi davet ettirdim.

■ Seni tanıyordu tabii Manga’dan…

Hayır! Danimarka’dan Türkiye’ye iş için taşınmış, beni hiç tanımıyordu. Arkadaşları dürttükçe o da bakmaya başlamış. İki yıl çıktık sonra evlendik.

■ Hangi dilde konuşuyorsunuz?

Biz İngilizce konuşuyoruz. Ailemle Türkçe konuşuyorlar Sekiz yıldır Türkiye’de.

EVLİLİK BANA İYİ GELDİ


■ Bu ikinci evliliğin…

İlk evlendiğimde 26 yaşındaydım, dört yıl sürdü. Çoğu insan, sanatla uğraşanların evli ve çocuklu hayata geçince yaratıcılıklarının kısıtlandığını düşünüyor. Ama evlilik bana iyi geldi. Mutlu oldukça daha iyi yazıyorum.


Bettina, Ferman ve oğulları Aaron.


■ Çok kadınlı, içkili, eğlenceli rock’n’roll zamanlarını özlemiyor musun?

Yaşayacağımı yaşadım, çok eğlenceliydi, güzeldi ama düzene de ihtiyacım vardı.

■ 40’larına yaklaşıyorsun. Yaşlanmaktan korkuyor musun?

Yaşlanmaktan değil ama uçaktan çok korkmaya başladım. Ölüm korkusu mu bilmiyorum.


SONUNA KADAR TÜRKİYE'DEYİM


■ Ülkenin geleceği hakkında ne düşünüyorsun?

Ortadoğu’dayız. Zor zamanlar yaşıyoruz. Ne olursa olsun genç bir cumhuriyetiz. Düşe kalka öğreniyoruz. Tartışmalar bu yüzden kutuplaşmalara dönüyor. Bunların hepsini aşacağız. Ülkemi seviyorum. Sonuna kadar buradayım. Bettina’nın ailesinin Danimarka ve Polonya’da evleri var. İstersek gidebiliriz. Ama o benden daha çok burada kalmak istiyor. O ülkelerde de büyük problemler var.



Bettina’ya doğumu Danimarka’da yapabileceğini söyledim. İstemedi. Sağlık sektörünün Türkiye’de daha iyi olduğunu söyledi. Özgürlük adına öğrenmemiz gereken çok şey olabilir, fakat her şeyimiz de kötü değil. Türkiye’de yaşamak zor ama Batı’da yaşamak da kolay değil.

RUHUMDA GÖÇ BAŞLADI


■ ‘Yürüyorum İçimde’ bana mutsuz bir şarkı gibi geldi. Ben Bettina olsam, “Nereye göçüyor bu” diye tribe girerdim.

Hayret, bana iyi duygular vermişti. Ama haklısın, “Göç çoktan başladı ruhumda. Kim farkında derdimin. Kalbimde çöl sessizliği var” diyor.

Ferman’ın ilk solo albümü ‘Yürüyorum İçimde’ 24 Mart’ta çıktı.


■ “Gözüm kapalı yürüyorum içimde” diyorsun. Senin hayat yolun nasıldı?

14 senedir ilk defa Manga’sız kaldım. Kararları tek başıma veriyorum. Kendimle dürüstçe baş başa kaldım. Yazdığım her şeyi parça parça birleştiriyorum. Albümde ‘Düş Sırtında’ diye bir şarkı var. Dört gün Sığacık’ta tek başıma kalıp, yazdım o şarkıyı. Ruh halimi yansıtan şarkılardan biridir. Pişmanlıklarım, uzun yolculuklarım var albümde.



■ Manga sana kızdı mı?

Kızmadı ama kolay bir süreç de olmamıştır. Hepimiz Ankara’dan birlikte geldik. Aynı evde yaşadık. Sonra hayatlar değişti. İçimde bir enerji vardı ve boşaltmam gerekiyordu. İnsanın kendiyle olan sorununu, enerjisini, egosunu zamanı geldiğinde başka yerde boşaltması lazım. Her şeyi Manga’yla yapamazdım. Bu Manga’ya da zarar verirdi. Solo albümüm daha pop. Manga olduğu gibi devam ediyor.

Haberin Devamı