Galatasaray, Bodrum’da iyi oynamadan kazandı. Son dakika top direkten dönmese, 2 puan gidecekti. Buruk bunu saha zeminine bağladı. Kötü futbolun nedeni neydi? Son dakikaların stresi sadece zemine bağlanamaz. Çok kaçırdı Galatasaray. Milli aralar dönüşü bu sıkıntıları hep yaşıyor. Bu da enteresan bir durum. Bir önceki maçta rakibi perişan ediyorsun ara sonrası zorlanıyorsun. Ben bu durumu konsantrasyon eksikliğine bağlıyorum. Bir de hiç bir maç çantada keklik değil. Hele bu saatten sonra. Galatasaray farklı kazanacak kadar pozisyon buldu, ancak değerlendiremedi. İkinci gol gelmeyince, son anlarda Bodrum da beraberliğe çok yaklaşınca maç sonrası Galatasaray’da sıkıntıyla ilgili açıklamalar oldu. Çimlerin uzunluğu, sulanmaması iddialarının gerçek olmadığı maç sonunda anlaşıldı. Bu mazeret değil zaten. Bilinen tempolu futbolun olmamasının sebebi savunmada Sanchez’in eksikliği, Sara’nın vasatı aşamaması, Okan Buruk’un kadroya müdahaleleri diye sıralanabilir. Eski stat suni çimdi. Ancak şu an oynanan zemin gerçek çim. Saha-zemin mazereti kabul edilemez. Rakibi küçümsemenin cezasını çekeceklerdi, direkten döndüler. Maçın normal skoru 5-0 olabilirdi. Golcüler konsantrasyon eksikliği çekti. Okan Buruk kadro ve dizilişiyle çok oynuyor. Bu arayışlar ilerleyen haftalarda her mevkide oynayan oyuncuların çoğalması gibi bir fayda sağlayabilir mi? Geniş kadrolar bunun için oluşturuluyor. Formsuzluğu var, sakatlığı var, yorgunluğu var. Tamam Barış Alper joker olmasına joker de koskoca takımda yok mudur bir alternatif? O kadar topçu var. Dediğiniz gibi; bu rotasyonlar her mevki için alternatif oluşturur. Ve bir bakmışsınız sonuç çok daha verimli olmuş. Bunun örnekleri mevcut. Rakipler de yapıyor bu atraksiyonu. Düşüncesi rotasyona girecek oyuncuların çoğalması. Ancak bu bazen ters tepebilir ve takımın da dengesini bozar. Okan Buruk bunu çok iyi idare etmek zorunda. Ben de hoca olsam, elimde bu kadar kaliteli kadro olsa, her maç sonu çiftetelli oynarım. Nelsson, Kerem Demirbay, Batshuayi, Berkan, Sanchez ve diğerleri ilk 11’de yoktu. Sonuç ortada. Hoca oynatıyor, takım kazanıyor. Jose Mourinho, son maçta ezber bozdu. Sahaya sürdüğü kadro da beklentileri karşıladı. Bu rotasyon bir maçlık mıydı, devam etmeli mi? Rotasyan biraz da mecburiyetten geldi. Maximin sakattı, Oğuz oynadı ve parladı. Sakatlıktan yeni çıkan futbolcularını da ilk 11’de tercih etmedi Mourinho. Ayrıca Avrupa Ligi’ndeki maçı da düşündü. Bu tip rotasyonları sezon boyunca göreceğiz. 2-3 hafta önce değinmiştim. Mourinho Fenerbahçe’yi hem çözdü, hem de anladı diye. Oğuz, Mert Hakan, Kostic hazır kıta olduklarını gösterdi. Mourinho bu ligin en kariyerli ve en tecrübeli ismi. Teknik direktörlüğü tartışmaya çok açık bir mevzu değil. Bizim ‘ezber bozdu’ dediğimiz onun için son derece normal bir uygulama. Mourinho takımdan yüksek verim alana kadar buna devam edecektir diye düşünüyorum. Okan Buruk da Mourinho da bu zorlu süreçte daha çok kadro mühendisliği yapar Livakovic yine hatalı bir gol yedi, Djiku kendi kalesine gol attı. Fener’de orta saha ve hücumdan çok kale ve savunma mı sorunlu? Livakovic büyük beklentilerle transfer edildi. Uzun yıllar Fenerbahçe kalesinde sorunu bitireceği öngörüldü. Ancak geçen sezon önemli maçlarda yaptığı hatalarla şaşırttı. Bu sezona iyi başlamıştı, Kayseri’de yediği gol hiç yakışmadı. Djiku’nun pozisyonuna şanssızlık diyebiliriz. Fakat savunmadaki sıkıntıları da görmezden gelemeyiz. Fenerbahçe kazanırken bu kazaları yaşaması normal. Livakovic’in yüzde yüz golü nasıl çıkarttığı ortada. Penaltıları kurtaran krala dokunamam. Futbol hatalar oyunu. Kızacak bir şey yok. Büyük talihsizlik. En büyük rakibinde Ziyech de boş kaleye kaçırdı. Bunlar her maç olmadıkça sorun yok. Şampiyonluğu kovalayan takımın defansı sağlam olacak. Liderin ve takipçisinin ileri hattı pahalı yıldızlar topluluğu. Fenerbahçe’nin defansı sorunlu demek haksızlık olur. Ayrıca alternatif oyuncular kenarda forma bekliyor. Olmadı ocak ayında takviye yapılır. Beşiktaş, sezonun ilk yarısı bitmeden şampiyonluk yarışına havlu atacak gibi görünüyor. Başkan Hasan Arat eleştirdiğini yaşıyor. Ara transferde kaç transfer, hangi bölgelere yapılırsa Kartal yarışta olur? Havlu atacak gibi görünmüyor, zaten havlu attı. Geçmiş yönetimleri eleştirirken, başına geleceği düşüneceksin. Tribünler istifaya davet etti ve de devamı gelecek gibi duruyor. Ara transferde tam bir takım transfer ederlerse belki taraftarı rahatlatırlar. Sezon başında Beşiktaş’ın bu durumları yaşayabileceğini yazan ve yorumlayanlardan biriyim. Kadro derinliğinin olmamasının büyük sıkıntı yaşatabileceğini vurguladık ve durum ortada. Varsa paraları ara transferde en az 3-4 takviye gerekli. Savunmanın sağı, solu, ortası, orta sahanın kanatları. Bunlar da gelir gelmez takıma uyum sağlayacak ki Beşiktaş yarışta olsun. Beşiktaş’ta olan biteni anlamakta güçlük çekiyorum. Immobile iki tane, Semih bir tane kaçırmasa Göztepe maçını kazanabilirdi. Gökdeniz’in vuruşu direğe takılmasa Galatasaray puan kaybedebilirdi. Takımın tamamıyla ruhsuz olduğu yorumuna kesinlikle katılmıyorum. Beşiktaş’ta mental bir sorun var bence. Bir koordinasyon sorunu var. Futbolcuların bir kısmı giydiği formanın farkında değil gibi. Sadece açıp Beşiktaş’ın tarihine bakmaları bile yeterli olur. Takımın bazı futbolcuları için; binlerce meslektaşlarının hayalini bu şekil yaşama hakları olmamalı diye düşünüyorum. Aynı durum yönetim için de geçerli. Transfer konusunda ise; takımın adı Kartal ama kanatları yok. Trabzonspor, lig sonuncusu Adana Demirspor’u yenerek sorunları bitirdi mi? Sahaya çıkan kadro ideal 11 olabilir mi? Üç hafta sonraki Galatasaray deplasmanında bomba gibi bir takım izler miyiz? Bu kadro ideal 11 olamaz. Şenol Güneş güzel bir ders verip kadro dışı bıraktığı futbolculara mesaj gönderdi. İlk 11’e soyunanlar da gösterdikleri performans ile hocalarını memnun ettiler. 5-0’lık skor ölçü değil. Kimse de buna aldanmıyor zaten. Hoca da memnun ama sonrasını düşünecek kadar kafası karışık. 3 hafta sonraki Galatasaray maçında başka bir 11, başka bir Trabzonspor izleyebiliriz. Hoca da bunun provasını yapmıştır. Her maçın farklı öyküsü vardır sözüne inananlardanım. Farklı kazanılan Adana Demirspor maçına bakıp, ‘Sorunlar bitti, ideal kadro bu’ dersen olmaz. Çünkü rakibin ligde henüz galibiyeti yok ve büyük sıkıntılar yaşıyor. Galatasaray deplasmanının da farklı bir öyküsü olacak. Trabzonspor toparladı. Olması gereken de bu. Trabzonspor ve Şenol Güneş’ten söz ediyoruz. İdeale yakın bir kadro olduğunu söyleyebiliriz. Forvet hattı form tutmuş. Uğurcan bence ligin en formda kalecisi. Yönetim, hoca, futbolcu iletişimi çok iyi seviyede. Sadece taraftar desteği eksik. Onlar da gelecektir. Üç hafta sonra Trabzonspor Galatasaray’ın ligde oynadığı en zor rakip olabilir.