150 bin TL'ye hayatını sil baştan kurdu! Aylık giderine duyan hiç kimse inanmıyor

Elif Bayram / Posta.com.tr – Karavana olan ilgi son dönemlerde hızla artış gösterdi ve birçok insanın hayatını değiştirdi. Karavan macerasının 12 yıl önce başladığını söyleyen Gamze Asıltürkmen, Çekme karavan mı motokaravan mı? sorusunun günümüzde oldukça merak edildiğine dikkat çekerek yaşadığı deneyimleri anlattı. Ev almak yerine karavan almayı seçen Asıltürkmen’in şimdi bambaşka bir hayatı var. Karavanda yaşamaya karar verme sürecini anlatan Gamze Asıltürkmen, “İstanbul’un gürültüsünden ve trafiğinden yorulmuştuk. Aynı şehirde yaşayan sevdiklerimize trafik yüzünden gitmeye üşeniyorduk. Karavanda yaşamayı kabul etmem 2 sene sürdü” diyerek sözlerine başladı. Karavan macerasının 12 yıl önce başladığını söyleyen Asıltürkmen, “Karavanı reddedişim tamamen bilmemezlikle ilgiliydi. Eski eşimin ve ailemin yazlıkları vardı. Bayramlarımızı ve yıllık izinlerimizi yazlıklara giderek geçiyorduk. Hafta sonu tatilimi de çocuğumla ilgilenerek, temizlik, yemek ve alışveriş yaparak geçiriyordum. Araştırma yapıyordum ama merak ettiğim bilgilere ulaşamıyordum” dedi. Asıltürkmen, “Türkiye’de olan karavancılar çok küçük ve kapalı gruplardı. Teknik bilgilere ulaşmak kolaydı ama ‘karavanda kadın olmak’ nasıldı? Bunu anlatan yoktu. Zaten yorucu bir hayat geçiriyordum. Bir de karavanda daracık alanda hem temizlik hem iş yüküm çoğalacak diye düşündüm. Ancak ‘Karavan alalım!’ ısrarlarına sadece 2 yıl dayanabildim” diye konuştu. Ev almak yerine motokaravan almayı tercih ettiğini söyleyen Asıltürkmen, “Hemen hemen bir ev bütçesi kadar ödeme yapıp önce motokaravan aldık. Alkovenli, altı kişilik kocaman bir karavandı. Karavanda kadın olmak ve çocukla seyahat etmek zor olsa da aynı zamanda çok eğlenceli. Türkiye içi 270 binden fazla kilometre yaptık. Daha gezmediğimiz yerler var. Önce ülkemi gezip sonra karavanla yurtdışına çıkacağım” dedi. Karavanda tam zamanlı yaşamadığını ancak her fırsatta karavanla yola çıktığını anlatan Asıltürkmen, “Eski kurumsal çalışma hayatıma göre daha esnek bir çalışma saatim var. Oğlumun okulu tatile girdiğinde uzun yolculuklara çıkıyoruz. Hafta sonları için cuma akşamından pazar akşamına kadar gidebildiğimiz her yere birlikte gidiyoruz.” ifadelerini kullandı. Karavan fiyatlarının donanım, yalıtım gibi malzemelerin kalitesine göre değiştiğini söyleyen Asıltürkmen, “Karavanların 150 bin TL’den başlayıp milyonlara kadar çıkan bir fiyat skalası var” diyerek anlattı:“Karavan için üretilmiş özel donanımları tercih ettiğinizde karavan maliyetleri de yükseliyor. Yolda titreşime dayanıklı donanımlar ve kışa dayanıklı yapılar var. Benim kullandığım karavan İtalyan yapımı ithal bir karavan. Bugün almak istesem 600 bin TL civarında. Bugün için donanımına bağlı olarak 150-300 bin TL ile çekme karavan ile karavan hayatına başlayabilme fırsatınız var.” Günümüzde hemen hemen her ailenin karavan hayali olduğuna dikkat çeken Asıltürkmen, “Özellikle Kahramanmaraş merkezli deprem felaketi ve geçirdiğimiz pandemi döneminde karavana ilgi çok arttı. Artık her ailenin bir karavan hayali var. Biz karavan alırken tam donanımlı olmasına özen gösterdik. Kamp alanlarına bağlı kalmadan “özgür kamp” diye nitelendirdiğimiz kamp deneyimi yaşamak istedik. Bu nedenle bütçemiz neredeyse bir ev bütçesi kadardı. Dışarıdan elektriğe bağlı kalmadan yalıtımıyla, sağlamlığıyla küçük bir ev gibiydi. Bu şekilde başlayan karavan maceramız 12 yıldır devam ediyor” dedi. Karavan piyasasında müthiş bir patlama yaşandığını ifade eden Asıltürkmen, “Ucuza yaşamak için önce karavana özenmek zorundayız. Karavanın donanımı eksikse dışarıdan elektriğe, ısınmak için ısıtıcıya ihtiyacı olacaktır. Alt yapısı kötüyse gezemeyecek ve sabit kalarak masraf yapacaktır. Kamp alanlarında su, elektrik, çamaşır makinesi, atık su giderleri, ortak mutfak, duş gibi hizmetler bulunduğu için çok donanım eksikliği hissetmeden yaşanabilir. ‘Ben minimum masrafla yaşamak istiyorum’ denilirse o zaman tam donanımlı bir karavana bütçe ayrılması gerekir” ifadelerini kullandı. Asıltürkmen, “Karavanda yaşamak hayatımı ciddi şekilde değiştirdi” diyerek yaşadıklarını anlattı:“Karavan hayatı, bize doğanın bir parçası olduğumuzu hatırlattı. Alıveriş merkezlerindeki gezmenin, dinlenmek olmadığı anladık. Gereksiz yapılan alışverişten kurtulduk. En önemlisi de karavan bize yeteri kadar tüketimin müthiş bir keyif verdiğini öğretti. Karavanın bir güzel yanı da temizliği de kirlenmesi de 1 saat alıyor. Stoklama yapamadığınız için çok yüksek rakamlar harcamanıza da gerek kalmıyor. Taze tüketim yapmak hayatınızın bir parçası oluyor. Karavanda yaşarken suyunu kontrollü kullandığında yettiğini, güneş enerjisinin özgürlük verdiğini anlıyorsun.” “Yıllardır hepimize tatil için Ege ve Akdeniz bölgeleri tavsiye ediliyor, oysa ülkemizin her yerinde keşfedilmeyi bekleyen doğal güzellikler var” diyen Asıltürkmen yolda karşılaştığı unutulmaz anları ise şöyle anlatıyor:“Yıllarca tatil için Ege ve Akdeniz bölgelerini tavsiye ediliyor. Sanki başka yerde yaz tatili yapılamaz gibi algılamışız. Karadeniz turuna çıktığımızda hayran kaldım. Karadeniz’in her yerinde en güzel çayları içerken, Gürcistan’a yürüyerek geçiş yaptığınızda poşet çaydan öteye bir şey bulamamak çok ilginçti. Anadolu’nun herhangi bir yerinde adres sorduğumuzda önce elindeki poşetten salatalık domates ikram edenlerin içtenliklerini de hiç unutmuyorum. Devamlı çocuğuma ‘Otur, dur, ses yapma’ diye uyarılarda bulunurken bir lokanta sahibi teyzenin ‘Burası büyük şehir değil, karışma çocuğa!’ diye beni azarlayıp utandırmasını da unutmuyorum ve gülümseyerek hatırlıyorum.” Asıltürkmen, “En güldüğüm anımız ise, Sinop'un Erfelek ilçesinde iki ormanın birleştiği vadi içerisinden akan, irili ufaklı 28 şelaleden oluşan Erfelek Şelaleleri gezimizdi. Araştırmadan 2-3 şelale vardır diye gittiğimizde 28 şelale çıkması ve 6 saatlik yürüyüş parkurunu plaj çantası ve terliklerle indiğimiz günü hiç unutmuyorum. Tam geri dönecekken yolda tanıştığımız Trabzonlu bir ağabey 28. şelalenin başında bizi arabasıyla bıraktı. ‘Bu iyiliğimi de unutmayın’ dedi ve arabasıyla gitti. Geri dönmek mümkün değildi, bitirmek zorundaydık. Neyse k i doğanın içinde peş peşe sıralanmış 28 şelale hepimizi büyülemişti.” ‘Çekme karavan mı motokaravan mı?’ sorusunun günümüzde merak edildiğine dikkat çeken Asıltürkmen, kendi deneyimleri üzerinden anlattı:“Çekme karavan daha temiz kalabiliyor. Gittiğiniz yerde birkaç gün kalacaksanız yorucu olmuyor. Çekme karavanlar daha uzun konaklamalı tatil planları için rahatlıkla kullanılabilir. Çekme karavanı çektiğiniz araç olduğu için ekstra bir araca da ihtiyaç duymuyorsunuz. Motokaravanlar ise kısa mesafeli tatil için daha fazla kullanılıyor. Motokaravanda ufak tefek ihtiyaçlar için (kampa yerleştikten sonra) ekstra bir araca yani bisiklet ya da bir motosiklete ihtiyaç duyuyorsunuz.” Karavancıların genellikle çekme karavanı deneyimleyip ardından motokaravana geçtiklerini söyleyen Asıltürkmen, “Biz de tam tersi oldu. İlk 4 sene motokaravanı deneyimledik daha sonra çekme karavana geçtik. Eğer hızlı hareket etmeyi seviyorsanız motokaravan seçmelisiniz. Motokaravan kampa çabuk hazırlanır, yerini beğenmezseniz motoru çalıştırıp hızlı hareket edebilirsiniz. 2 kişiyseniz yer anlamında da rahat ve yeterli oluyor. 4 kişilik muazzam motokaravanlar görüyorum. Ama yolda cam pencere açmaya kalktığınızda çabuk tozlanıyor, ayrıca yıllık motorlu taşıtlar gibi vergisi var. 12 yıllık karavan deneyiminden yola çıkarak, motokaravan ve çekme karavan arasında bazı farklılıklar olduğunu belirten Asıltürkmen, “Örneğin motokaravan bir minibüs gibi hız yapabilir. Çekme karavanlar, çekme karavanın hızını yavaşlatabilir. Çekme karavan arabanın arkasına takılabilir, böylece kampa veya geziye gitmek kolaylaşır. Çekme karavan olduğu için kullandığınız aracın çekme kapasitesi de çok önemlidir. 750 kilo altı bir karavanı her türlü arabayla çekebilirken neredeyse 1 tonu geçen çekme karavanlar için aracınızı da ona göre değiştirme durumunda kalabilirsiniz. Bugün bir motokaravan almak isterseniz de yine donanımına göre en az 800-900 bin TL bütçe ile başlayabilirsiniz” dedi. Karavanların ekonomik yaşamda kolaylık sağlayan bir seçenek olarak da öne çıktığını belirten Asıltürkmen, “Karavanınız tam donanımlıysa ve güvenli bir şekilde sabit yaşayabileceğiniz bir yer varsa ekonomik anlamda yaşam çok kolaylaşıyor. Bu şekilde olunca kamp alanı ya da dışarıdan elektrik almadan ve birçok faturadan kurtuluyorsunuz. Kamp alanlarında 12 ay sabit kalmak isterseniz, yıllık 50 bin TL rakamı gözden çıkarmalısınız. Karavanın içinde depolama alanı az olduğu için stok yapamıyorsunuz. Alışverişleriniz kontrollü oluyor. O yüzden yediğinize içtiğinize ve giydiğinize göre aylık 10 bin TL maliyetimiz oluyor” diye konuştu.