Ağız kokusunun tek sebebi çürük olmayabilir! Tat kaybı belirtisini dikkate alın

Ağız kokusu, çoğu zaman yetersiz ağız bakımıyla ilişkilendirilse de temelinde daha karmaşık sağlık sorunları bulunabilir. Bu durum, basit bir temizlik eksikliğinden çok daha fazlasını işaret edebilir. Sağlıklı bir ağız ve vücut dengesi için profesyonel destek almak önemli olabilir. Periodontoloji Uzmanı Doktor Öğretim Üyesi Deniz Arslan, ağız kokusunun temelinde olabilecek diğer sağlık sorunlarıyla ilgili açıklamada bulunuyor.

Hilal Gülden Boğazkesen - Posta.com.tr / Ağız kokusu, ihmal edilen ağız bakımından kaynaklansa da bazen vücuttaki başka problemlerden kaynaklanabilir. Yalnızca ağız temizliğine odaklanmak yerine, genel sağlık durumunu gözden geçirmek faydalı olabilir. Bu, daha derin ve görünmeyen sağlık sorunlarına dikkat çekebilir. İşte tüm detaylar!

AĞIZ KOKUSUNUN FARKLI NEDENLERİ OLABİLİR!
Ağız kokusu, birçok kişinin rahatsız olduğu sorunlar arasında yer alıyor. Çoğu zaman bu problemin ağız hijyenin sağlanamamasından kaynaklandığını düşünsek de temelinde farklı sağlık sorunları da yatabilir. Periodontoloji Uzmanı Doktor Öğretim Üyesi Deniz Arslan, bu sorunların neler olabileceğini şu şekilde açıklıyor;
"Ağız kokusunda ana etken yüzde 85 oral kavitedir. Gingivitis, periodontitis, dil yüzeyi sebep olan etiyolojik faktörlerdir.

Yüzde 15 minör hasta grubu olarak tanımlanan grubun etiyolojik faktörleri arasında ekstraoral sebepler yatar. Kötü ağız hijyeni, dişler üzerindeki gıda birikimi, ağızdaki çürük kaviteleri, çekim yaraları, ülserler, dental ve tonsiler apseler, gingivitis, periodontitis ve stomatitis gibi diş eti hastalıkları, ağız kuruluğu, kıllı dil gibi ağız içindeki problemler kokuya neden olabilir.
KBB (kulak-burun-boğaz) patolojileri, sistemik hastalıklar, metabolik-hormonal problemler, karaciğer, böbrek etkilenmeleri nedenler arasında sayılabilir. Bu problem için kullanılan terim Halitozis’dir."

DİYABET HASTALIĞININ SİNYALİ OLABİLİR!
Ağız kokusu, birden fazla hastalığın belirtileri arasında yer alsa da bunlar arasındaki en güçlü ihtimal diyabet olarak öne çıkıyor.
Uzman isim, "Diyabet hastalarında özellikle kötü ağız hijyeni varlığında dişetlerinde kanama, dişlerde sallanma ve diyabete has bir ağız kokusu mevcuttur. Tip 1 diyabet hastalarında insülin eksikliğinden dolayı vücudun enerji için yağ yakma eğiliminde olması ve yağ yakarken açığa çıkan keton gazının nefeste aseton gibi bir koku meydana getirebilir" dedi.

Dr. Deniz Arslan, sözlerine "Kronik sinüzitte ağız kokusu hastaların pek çok çoğunda başlıca şikayetler arasındadır. Bademcik taşları da ağız kokusunun önemli nedenlerinden biridir. Bademcik taşları, bademciklerin gözeneklerini dolduran ölü dokuların, salgı ve yemek kalıntılarının birikmesi nedeniyle olmaktadır. Üst solunum yolu hastalıklarından sinüzit, farenjit, kronik tonsillit, burun tıkanıklıkları veya solunum yolunda ortaya çıkan tümörler ağız kokusuna neden olabilmektedir" şeklinde devam etti.

HEKİM KONTROLÜ ALTINDA TEDAVİ EDİLMELİ!
Uzman isim, "Ağız kokusunun nedenleri ağız içi ve ağız dışı nedenler olacak şekilde ikiye ayrılabilir. Genellikle hasta optimum bir ağız hijyeni sağladığında (diş fırçalama sıklığı, ara yüz fırçası ya da diş ipi kullanımı önemlidir) hastanın ağız içerisinde diş tedavileri (çürüklerin temizlenmesi, iltihaplı diş etlerinin tedavisi) tamamlandığında eğer ağız kokusu şikayeti ağız içi (intraoral) kaynaklı ise geçer. Ağız kokusunun devamı söz konusu ise kokunun nedeninin ağız dışı kaynaklı yani diyabet ya da KBB gibi hastalıklar olduğu düşünülür. Bu durumda hasta ilgili hekimlere yönlendirilerek tedavisine devam edilir" dedi.

ÇÜRÜK YUMURTA KOKUSU DİKKATE ALINMALI!
Ağız kokusunun herhangi bir hastalıkla bağlantılı olup olmadığını anlayabilmek için hekim kontrolünden geçmek oldukça önemli. Tam da bu noktada bazı belirtileri ciddiye almak önem taşıyor.

Doktor Arslan, Diyabet kaynaklı ağız kokusunun kendine has aseton kokusuna benzer bir kokusu vardır. Akut sinüzit varlığında ise daha çok çürük yumurta kokusuna benzer bir koku varlığı söz konusudur. Çürük varlığında hasta genellikle ağrı, hassasiyet ve yemek yedikten sonra çürük diş bölgesinde besin sıkışması şikayeti kliniğe başvurur. Özellikle dilini o bölgede gezdirdiğinde ağız içinde tat bozukluğu ve koku şikayeti olacaktır" açıklamasında bulundu.

6 AYDA BİR HEKİM KONTROLÜNDEN GEÇİLMELİ!
Uzman isim, "Genellikle kronik hastalıkların eşlik ettiği ağız kokusu tedaviye karşı daha dirençli olacaktır. Bu durumda hastanın ağız hijyenini doğru bir şekilde sağlaması çok önemlidir. Hasta mutlaka 6 ayda bir diş hekimi kontrolünü ve diş taşı temizliğini yaptırmalıdır. Eşlik eden hastalığın tedavisinin de başarısı önemlidir. İlgili hekimle de konsulte edilerek ağız kokusu kontrol altına alınmaya çalışılır" açıklamasında bulundu.