Giriş
Akdeniz kıyıları beyaza büründü! Bu gösterişli çiçeği koparmak oldukça maliyetli: Aralıksız nöbetlerle korunuyor
Antalya'nın Alanya ilçesinde nesli tükenme riski altında olan endemik kum zambakları, sahillerde yeniden açmaya başladı. Bu nadir çiçekler, sahillerde estetik bir güzellik oluştururken doğanın korunması için de önemli bir sembol haline geldi. Yetkililer, kum zambaklarını korumak için sıkı önlemler alıyor. Bu çiçeği koparmanın yasalarla belirlenmiş ağır bir cezası bulunuyor. Peki, bu çiçeği koparmanın cezası ne kadar? Neden bu kadar önemli?
Kum zambaklarını koparmak ve yurt dışına çıkarmak artık yasalarla ciddi şekilde cezalandırılıyor. Bu koruma altındaki bitkilere zarar verenlere ağır para cezaları uygulanıyor. İşte tüm detaylar...
KOPARMANIN CEZASI BELLİ OLDU
Antalya’nın Alanya ilçesinde nesli tükenme tehlikesinde olan ve koparmanın cezası bu sene 387 bin 141 TL’ye çıktığı endemik kum zambakları sahilleri süslemeye başladı.
YURT DIŞINA ÇIKARMANIN CEZASI YÜKSELDİ
Dünyada nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıya olduğu bildirilen, koparılması ve yurtdışına götürülmesi yasak olan bir endemik bitki türü olan kum zambakları Yeşilöz Sahili’ni süslemeye başladı. Gün doğumu ile birlikte çiçekler izlemesi keyif veren kum zambaklarını koparmanın ve soğanlarının yurt dışına çıkarılmasının geçen sene 244 bin 315 TL olan cezası ise bu sene 387 bin 141 TL’ye yükseldi.
GÖNÜLLÜLER NÖBETTE
Çevreciler ve yerel halk, kum zambaklarının korunması için ziyaretçileri bilinçli davranmaya davet ediyor. Bölgede gönüllü olarak aralıksız nöbet tutan çevreci Güldane Şahin, kum zambaklarının nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu belirterek, “Kum zambaklarının kokusunu bir alan bir daha unutması mümkün değil. Lütfen sahilde kum zambaklarına rastgelenler zarar vermesinler ve sakin koparmasından büyük cezaları var. Lütfen bu değerimize sahip çıkalım” dedi.
KUM ZAMBAĞI NEDİR?
Bu bitki, çok yıllık bir yapıya sahip olup soğanlı ve uzun ömürlüdür. Yaprakları geniş ve uzun şerit şeklindedir. Bitkinin boyu yaklaşık olarak 40-45 cm’ye kadar uzayabilir. Beyaz çiçekleri oldukça dikkat çekicidir ve her bir bitkide 3 ila 15 arasında çiçek bulunabilir.
Bu çiçeklerin koronasının uzunluğu, tepallerin yaklaşık üçte ikisi kadar olup, bitkinin zarif bir görünüm kazanmasını sağlar. Çiçeklenme dönemi ise ağustos ve ekim ayları arasında gerçekleşir. Bu süreçte bitki tam anlamıyla görsel bir şölen sunar.
DENİZİN TABAN SUYUNU KULLANIYOR!
Kum zambağı, geofit olarak bilinen bitkiler sınıfına dahil olup kış aylarını dinlenme halinde geçirir. Bu bitki, aşırı yaz sıcaklarında su ihtiyacını karşılamak için farklı stratejiler geliştirmiştir. Örneğin; atmosferdeki nemi veya gece oluşan çiği kullanarak susuzluğa karşı direnç gösterebilir.
Denizden gelen taban suyunu da kullanma yeteneğine sahiptir. Bu da ona yüksek bir tuz toleransı kazandırır. Bu özellikleri sayesinde kum zambağı, zorlu çevre koşullarına uyum sağlayarak hayatta kalmayı başarır.
KUM ZAMBAĞINI YURT DIŞINA ÇIKARMAK NEDEN YASAK?
Bu tür, nesli tükenme riskiyle karşı karşıya olan bitkiler arasında yer alır. Türkiye'de doğal olarak yetişen zambaklar, korunması gereken önemli bitki türlerindendir. Bundan dolayı bu zambakların ülke sınırları dışına çıkarılması yasalara aykırıdır. Ülkemizdeki kum zambakları, biyolojik çeşitliliğin bir parçası olarak özel koruma altındadır. Doğal yaşam alanlarının korunması ve bu bitkilerin yurtdışına kaçırılmasının önlenmesi büyük önem taşır. Zambakların korunması, hem ekosistem dengesi hem de ülkemizin doğal mirası açısından hayati bir meseledir.
KUM ZAMBAĞI TÜRKİYE'DE NEREDE YETİŞİYOR?
Türkiye'de bu bitki, çeşitli bölgelere özgü sahil kumullarında doğal olarak yetişir. Akdeniz kıyılarında yaygın olarak görülür. Ege Bölgesi’nde de bu bitkiye sıkça rastlanır. Marmara Bölgesi'nin sahil kesimlerinde de yetişme alanı bulur. Karadeniz sahillerinde de bu bitkinin varlığı dikkat çeker.
KUM ZAMBAĞINI TEHDİT EDEN FAKTÖRLER
Turizm baskısı, bu bitki için önemli bir tehdit oluşturur. Sahillerin yerleşime açılması, bitkinin doğal yaşam alanlarını daraltmaktadır. Endüstriyel faaliyetler de bitkinin yetiştiği kumullara zarar verir. Bu kumulların tahrip edilmesi, bitkinin hayatta kalmasını zorlaştırır. Tüm bu faktörler, bitkinin geleceğini tehlikeye atar.