Aleyna Tilki, İngilizce olarak çıkardığı single çalışmaları ile dünyaya açılma hayalinin özellikle kendi yaşıtlarındaki yeteneklere ilham olacağını söyledi. Aleyna Tilki; “İlk olduğum için çok mutluyum. Benim yaşıtımdaki yeteneklere bir kapı açmış gibi hissediyorum kendimi... Onlar için bu kapıyı zorlama devam edeceğim. Ülkemizin müziklerini bence bir gün tüm dünya duyacak ve bu bir adımdı. Bunu ilk olarak İngilizce yapmak istedim. Çünkü sesimi duyurmam daha kolay...Daha sonra kendi dilimizden, kendi ülkemizden çıkan yeteneklerinde tüm dünya tanıyacağından şüphem yok ”dedi. Aleyna Tiki, programda şarkıları yazarken nelerden beslendiğinde şu sözleriyle anlattı; “Herkes gibi bende âşık olmak, ayrılmak ya da geçmişte yaşadığım aşk hikayeleri etkiliyor. Ama daha çok bencilce gelebilir ama kendi içimde yolculuk yapmayı çok seviyorum. Mesela kendime soruyorum. İnsanlar beni neden seviyor? İnsanlar sevebilme yeteneğine sahip mi ? Doğru yerden mi beni seviyorlar? Ben doğru seviyor muyum ? İnsan ilişkilerine dair kendime çok soru sorar, kendi çocukluğuma inerim. İnsanların çocukluğuna, yaralarına inerim. Her şeyin nedenini düşür, sorularla içimde bir kocaman bir volkan patlatırım. O sorular dolar taşar, koyacak yer kalmaz cevaplarını da başka bir yere akıtamam, bir tek şarkılara akıtabilirim... O yüzden şarkılara anlatırım bende sorularımın cevaplarını... Bazen şarkıyı ben yazmam bazen şarkıyı gerçekten evren yazar, bana cevap diye. Böyle bir bağım var şarkı yapmakla. Bir de çocuklardan çok etkileniyorum şarkı yazarken. İnsanların çocukluk hikayelerinden etkileniyorum. Çünkü çok hüzünlü geliyor. İnsanları gözlemlemek bana çok ilham veriyor” ifadelerini kullandı. Aleyna Tilki, bugüne kadar yazdığın şarkıları birine mi yazdın soruna ise şu yanıtı verdi; “ Genelde şarkılarımı birine yazmıyorum. Genelde yalnız olmayı tercih eden bir insanım. Özel hayatımda birinin çok uzun süre kalmasına dayanamıyorum. Özellikle Amerika’ya taşındıktan sonra yalnızlığa çok alıştım. Ama bir bağ kurduğum zaman kişiye özel yazıyorum. Ama çok nadirdir. Genelde kendi dünyamda bir fanusun içinde tutup, kendimi o fanusun içinden sesleniyormuşum gibi yazıyorum şarkılarımı... Aleyna Tilki, yapacağı albümlerinden bundan sonraki tarzının rap – rock ağırlıklı mı olup olmayacağı ile ilgili de merak edilenleri yanıtladı. Aleyna Tilki; “Hangi tarzı yaptığımın bir önemi yok. Ben aynı yerden yazıyorum. Çok karakterli bir insanım zaten. Ben insanlardan alacaklıyım... Dünyadan da alacaklıyım bence... Çünkü hayatımda hiç çocuk olmadım. Gözümü açtığımdan itibaren yaptığım bu kariyere gerçekten hayatımı adadım. O yüzden psikolojik olarak alttan alta o benim alacaklı gibi yürümelerim, iddialı tavırlarım... Eleştirileri görmezden gelmelerimi hak görüyorum kendime. O yüzden isyanım var. Aleyna Tilki, program sunucusunun “Mutlu musun?” sorusuna ise şu yanıtı verdi, “Çok mutlu çünkü.... Bundan 1 yıl öncesine kadar çok mutsuzdum. Genellikle insanların istediği işleri yaptım ya da yanlışlıkla insanların hiç istemediği şeyler yapıyordum. Genellikle onlara kulak asıyordum. Onlar şu tarz söyle diyorlardı o tarzı söylüyordum. Kendimi ifade edecek çok az şey yapıyordum. “Take It or Leave It” şarkısı ile bunu biraz aştım. Yaptığım müzikte muhteşem, çok seviyorum müziği. Aleyna’yı asıl yansıtan şey kural tanımamak gerekiyor, çok kulak asmamak gerekiyor ki o tarzı yapabilsin. Çünkü ben ilk okulda ayakkabı bile giymiyordum. İnsanlar mesela bana bakıp niye yerde çıplak yürüyorsun diyordu. Diyordum sokakla bir temasım var benim, ayakkabı giymeyeceğim. Doğanın bir parçası gibi yaşardım. Bir mekâna gidiyorum biri beni çekecek diye yaşıtlarım gibi dans edemiyorum. Sokakta yürümek pek mümkün değil. Böyle hayatım kısıtlanınca kimsenin beni sevmediğini düşünmeye başladım. Sadece hayranlık var. Ama bir insan bir insanı seviyorsa o insan içinden geldiği bir şeyi yaptığında da onu desteklemeli. Bende dedim ki halkın bana olan sevgisini test edeceğim. Ramazan ayında “Take It or Leave It” şarkının klibini çektim. Şarkı çok sevildi ve sevgi testini geçtim.