Ani sırt ağrısı ve göğüste yırtıcı ağrıya dikkat! Ani ölüm sebebi...

Aort damarının yırtılması sonucu ortaya çıkan aort diseksiyonu, ani sırt ağrısı ve göğüste yırtıcı ağrı ile kendisini gösteriyor. Aort diseksiyonunda hemen hemen hastaların hepsi dayanılması zor tarifsiz bir acı ile hastaneye başvuruyor. Ne yazıkki hastaların bir kısmı daha hastaneye varamadan kaybediliyor. Ancak aort damarı ile ilgili sorunlarda tam donanımlı, güçlü alt yapıya sahip hastanelerde çok rahat tanı ve tedavi yapılabiliyor. Aaort diseksiyonu neden olur, nasıl anlaşılır, risk faktörleri nelerdir, öğrenmek için haberimize göz atın.

Aort damarı dolaşım sistemimizin en önemli parçalarından biri ve kalpten çıkan en büyük damar özelliğini taşıyor. Tüm vücudumuzu besleyen damar sisteminin başlangıç noktası olan bu muazzam damar, gerektiğinde genişlemeyi ve daralmayı sağlayan esnek bir yapıda olması, içerisinde barındırdığı reseptörler (algılayıcı) sayesinde yüksek kan basıncının oluşturduğu stresi düzenleyerek dolaşım sisteminin yükünü hafiflediyor. Aort ayrıca kalpten çıktığı noktada kapak yapısına sahip olması nedeniyle birçok bilim insanı tarafından bir organ olarak tanımlanıyor.
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Deniz Çevirme, aortun yapısının vücuttaki diğer damarlardan daha kalın ve büyük olduğunu belirtiyor. Bu durum, herhangi bir diseksiyon (yırtılma) halinde daha ciddi komplikasyonlar anlamına geliyor. Doç. Dr. Çevirme, aort yapısını ve diseksiyonun oluşma nedenlerini şu şekilde açıklıyor:

AORT DİSEKSİYONU NASIL OLUR?
Oldukça kaslı olan aort damarının yapısı birçok katman barındırıyor ve her katmanın kendine has biyolojik özelliği mevcut. Kan en içteki katman (endotel) üzerinden akıyor ve bu katmanın üzeri aynı zamanda damar içi boşluktur. Damarın endotel denilen en içteki yapısının bozulması ve hasarlanması sonucu kan katmanlar içerisine sızar ve yine kan bu katmanlar arasından ilerlemeye devam ederek damarı içten içe yırtarak ayırmaya (diseksiyon) sebep olur. Bu ayrılma sonucu dokulara kan akışı sağlanamaz, en dış katmana kan sızıntısı ilerlerse rüptür (dışarı yırtılma) kaçınılmaz olur. Netice itibarı ile durum çok ciddi bir sağlık sorunu ve tedavi edilmez ise çok yüksek ihtimal ile ölüme sebep olan katastrofik bir tabloya yol açıyor.

AORT DİSEKSİYONUNDA RİSK FAKTÖRLERİ
Aort damarı, yüksek tansiyon, obezite, damar sertliği, anevrizma gibi nedenlere bağlı olarak risk altında. Doç. Dr. Deniz Çevirme, aort damarının yırtılması nedenlerini şu şekilde sıralıyor.
YÜKSEK TANSİYON
Aort diseksiyonu için önemli bir risk faktörüdür. Yüksek tansiyon mevcut ise mutlaka tedavi edilmesi gerekir. Kontrolsüz tansiyon uzun dönemde damarın aşırı genişlemesine (anevrizma), yüksek basınca maruz kalan endotelin hasarlanmasına neden olacaktır.
OBEZİTE VE DAMAR SERTLİĞİ
Kontrolsüz kilo alımı sadece aort diseksiyonu için değil birçok hastalık için risk faktörüdür. Obezite nedeniyle metabolik ve hormonal dengenin bozulması başta hipertansiyon, damar sertliği ve endotel hasarı gibi sorunlara yol açacak ve aort diseksiyonu riskini arttıracaktır.
AİLE HİKAYESİ VE GENETİK
Aile fertlerinde daha önceden aort diseksiyonu görülmüş olması, ani ölüm hikayesi, anevrizma nedeniyle tedavi görenlerin olması uyarıcı olmalıdır. Özellikle bazı genetik geçişli hastalarda dokularda yapısal bozukluklar ortaya çıkmakta ve aort damarının kırılgan yapıya sahip olmasına neden olmaktadır. En sık bilinen Marfan sendromunda benzeri durum mevcut olup aile bireyleri risk altındadır ve takip edilmesi gerekmektedir.
ANEVRİZMA
Anevrizma temel olarak damar çapının anormal genişlikte olmasını tarif eder. Anevrizma tanısı almış kişilerin kontrollerini aksatmaması, kan basınçlarının kontrol altında olması elzemdir. Kontrolsüz büyüme aort damarının tamamen yırtılmasına (rüptür, tüm katmanlarla beraber) neden olabilir.

AORT DİSEKSİYONU NASIL ANLAŞILIR? SEMPTOMLARI NELERDİR?
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Deniz Çevirme, aort diseksiyonunun ani sırt ağrısı ve göğüste yırtıcı ağrı ile kendisini gösterdiğini belirtiyor ve hastaların durumunu şu şekilde açıklıyor:
Aort diseksiyonunda hemen hemen hastaların hepsi dayanılması zor tarifsiz bir acı ile hastaneye başvuruyor. Ne yazıkki hastaların bir kısmı daha hastaneye varamadan kaybediliyor. Tam donanımlı, güçlü alt yapıya sahip hastanelerde tanı ve tedavisi kolaylıkla yapılabilen aort diseksiyonunun tedavisi cerrahi yöntemlerle yapılabiliyor ve günümüzde aort diseksiyonu geçirmiş birçok hasta başarı ile ameliyat edilerek normal hayatına devam edebiliyor.
Diseksiyonun oluştuğu damar segmentine uygun olarak bazen çözüm damar içerisine stent yerleştirilerekte yapılabiliyor. Her hastalıkta olduğu gibi aort diseksiyonun da da en kolay ve ekonomik tedavi yöntemi bu hastalıktan korunmak. Bu nedenle özellikle 40 yaş üstünü geçen tüm kişilerin genel kontrollerini yaptırması, söz konusu risk faktörlerine sahip kişilerin tedavilerini aksatmaması gerekiyor.