Işıklandırmanın falezlerdeki doğal yaşama zarar vereceğini belirten Sualtı Araştırmalar Derneği Akdeniz Foku Araştırma Grubu (SAD-AFAG) koordinatörü Cem Orkun Kıraç, falezlerde binlerce yarasanın olduğu bir mağara bulduklarını, yarasaların gececil canlılar olduğunu belirterek, "Gece yaşayan, ışığı sevmeyen, gözleri çok zayıf ve sonarla avlanan canlılardır. Böcek, sivrisinek, karasinekleri yerler ve çok önemli bir ekosistem görevi icra ederler. Öncelikle orada yaşayan bu yarasaları düşündüler mi, hesaba kattılar mı?" dedi.
Falezlerin ev sahipliği yaptığı Akdeniz fokuna da dikkati çeken Kıraç, “Dünyada 33 fok türü vardır ve en nadir olanı, tüm dünyadaki sayısı sadece 700 civarında kalan Akdeniz fokudur. Zaten ürkek ve insan baskısından korktukları için sayıları bu kadar az. Her yerde üreyemiyor, yavru yapamıyor. İnsan baskısına karşı çok hassas ve zaten nüfusu durumunu açıklıyor. Akdeniz, dünyanın en yorgun denizidir. Binlerce yıldır deniz ticaretinin yapıldığı, medeniyetin, şehirleşmenin, turizmin geliştiği, savaşların olduğu, nüfusu en kalabalık deniz Akdeniz. Bu kadar yorgun bir denizde kalan son kıyıları çok özenle korumamız gerekiyor" diye konuştu.
Bilim ve ihtisaslaşmış STK'larla iş birliğinin artırılmasını isteyen Kıraç, şunları söyledi:
"Ama bu proje onaylandıktan ve temeli atıldıktan sonra görüş almanın hiçbir anlamı yok. Biz bunu şaşkınlıkla karşılıyoruz. Çözümsüz bırakılması amacımız yok ama proje tipi yanlıştır. Orası bir yaban, hayvanların sığındığı yer. Foklar altındaki mağaralarda, kuşlar kayalıklarda, yarasalar da uçurumlardaki mağaralarda yaşıyor. Şehir içinde korunması gerekirken, bu niye yapılabilir. Usulde ve esasta hata var. Uluslararası sözleşmelerde Türkiye Cumhuriyeti bu canlıları ve yaşam alanlarını birlikte korumayı taahhüt etmiştir. Buna belediyeler de dahildir ve gereğini uygulamalıdır. Bilimsel gerçekleri atlamaları bizleri üzüyor ve şaşkınlığa uğratıyor."
DOĞAL HAYATI OLUMSUZ ETKİLER
Işıklandırmanın hem deniz hem falezler açısından doğal ortamı olumsuz etkileyeceği görüşünü savunan Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) bilim danışmanı Dr. Erol Kesici, falezlerin çok hassas, kayma ve çökme tehlikesi yaşadığına dikkati çekerek, “Koruyucu önlemler alınması gerekirken ışıklandırma ne derece doğru olacaktır, ihtiyaç var mıdır" dedi. Geceleri yapılan ışıklandırmaların doğadaki bütün canlılar açısından olumsuz etkisi olacağını da belirten Dr. Kesici, "'Işıklı ortamda uyumayın' denir, aynı şey doğadaki canlılar için de geçerlidir" ifadelerini kullandı.
Antalya'nın zaten dünya cenneti, turizm açısından bilinen bir yer olduğuna değinen Dr. Kesici, bu açıdan da gerekliliğinin yeniden sorgulanmasını istedi. Dr. Kesici, “Mutlak suretle o alanlar doğal halleriyle korunmalı, çünkü çok nazik alanlar. Bence doğal kalsın. Güneş ve ay ışığı dışındaki florasan ve ısıtma etkisi olan ışıklar geceleri canlılar için zararlıdır. Işık ve nemin etkisiyle ileride falezler üzerinde alg üremesi artacaktır ve biyolojik dokusunun bozulmasına neden olacaktır. Antalya için falezler çok hassastır ve bin defa düşünüp, ölçülüp ona göre karar verilmesi lazım" diye konuştu.
DHA