Aşk çok güzel, harika bir duygu. Ama dizilerdeki, filmlerdeki, romanlardaki gibi yaşanmıyor. Dizilerin, filmlerin pompaladığı şekilde aşk yaşamayı umuyorsanız, şimdiden söyleyeyim büyük hayal kırıklığı yaşarsınız. “Ve sonsuza kadar mutlu yaşadılar...” sözünü ancak bir masalın sonunda duyabilirsiniz. Oysa yanlış beklentilerden kurtulursanız, o mutluluğu kendi elinizle kurabilirsiniz. İlişkimin problemli olduğunu biliyorum ama o problemin adını bir türlü koyamıyorum. Sanırım ben mükemmeli istiyorum. Sevgilimse daha sıradan bir ilişki istiyor. Sizce bu aşk yürür mü? KÜBRAHep eski Türk filmlerindeki gibi bir ilişkim olsun istedim. Neden bilmiyorum, beni ancak böyle bir ilişki mutlu edebilir diye düşünüyorum. Tabii böyle bir ilişkiyi bulmak da çok zor. MELİS 1-HER ZAMAN ÖNCELİKLİ OLMAKEvet çoğunlukla öncelikli olabilirsiniz ama unutmayın ki sevgilinizin de bir yaşamı var. İşi, arkadaşları, ailesi, hobileri... Tüm bunları boş verip hep size öncelik vermesini beklemek bencilliktir. O sizi seviyor, ama başka şeyleri de seviyor. Çatışma, ilişkinizi bozacak bir unsur değildir. Yeter ki; birbirinize olan saygınızı kaybetmeyin. Aksine, çatışma ile ortaya çıkacak tartışmalar ilişkinizdeki sorunları fark etmenize ve onarmanıza yol açacaktır. Aman dikkat! Tartışmayı, günlük rutin kavgalara dönüştürmeyin! Kendinizi dünyaya kapayıp sadece iki kişilik bir yaşam kurma düşüncesi rahatsızlık vericidir. Sevgiliniz duygusal ihtiyaçlarınızı karşılasa da tüm sosyal ihtiyaçlarınızı karşılayamaz. Hayatınızda ne kadar çok insan varsa, ilişkiniz o kadar zenginleşir. Sevgiliniz bir zihin okuyucusu değil. Bu nedenle sizin ne düşündüğünüzü, ne hissettiğinizi bilmesini beklemeyin. Kendinizi sözlerinizle ifade etmezseniz, sizi rahatsız eden şeyi düzeltme imkanını da vermemiş olursunuz. Ne hissediyorsanız söylemelisiniz. Her şeyi her an birlikte yapmak ilişkinin gereği değildir. Kendinize zaman ayırmanız ilişkinize yatırım anlamına gelir. Birbirinizden ayrı zaman geçirmezseniz, ilişkiniz sizi boğar, sonunda sıkılırsınız ve yıpranma sürecine girersiniz. Mutlu anlarınız da olacak, mutsuz anlarınız da. Hayat kesintisiz mutluluktan oluşmuyor. Üstelik mutsuz anlar, mutlu anlarınızın kıymetini daha fazla bilmenizi sağlar. Amacınız sağlıklı ilişki yürütmek olmalı. O zaman zaten mutluluk da gelir. Sevgiliyi kendiniz için seçersiniz. Herkes tarafından kabul görmesini sağlamaya çalışmak boşa bir çabadır. Unutmayın, bir ilişki içinde olsanız da ikiniz de ayrı bireylersiniz. Sizi beğenen birileri, sevgilinizi beğenmeyebilir. Bunu da dert etmeyin. Sevgiliniz herkes gibi sıradan bir insandır. Ona süper kahraman muamelesi yapmayın. Böyle davranırsanız üstlendiği yükün altında ezilir. O sizin aynı anda sevgiliniz, babanız, anneniz, kardeşiniz, dostunuz, muslukçunuz, elektrikçiniz, öğretmeniniz olamaz. Farklılıklarınız sizin zenginliğinizdir. Sevgilinizden her konuda sizin gibi düşünmesini, sizin gibi davranmasını beklemeyin. Onun politik görüşü, dini inancı, hayata bakışı farklı olabilir. Onu kendinize benzetmeye çalışırsanız bir süre sonra sıkılırsınız. İlişkinin en büyük tutkalı sekstir. Birlikte olduğunuz sürece hep mükemmel seks yapamazsınız. Dış etkenleri göz ardı etmemelisiniz. Sinir, stres, iş yerinde yaşanan aksaklıklar, aile ile problemler... Bunlar seksi etkileyen şeyler.