Aspirin sanıldığı kadar masum değil

Kalp krizi tedavisi, iltihap önleyici ve ağrı kesici olarak kullanılan aspirin de her ilaçta olduğu gibi bazı riskler taşıyor. Aspirinin ucuz olması ve kolay reçete edilmesi, kullanımını yaygın kılıyor. Yüzyıllar boyunca, söğüt ağaçlarının kabuğundan elde edilen salisilik asit formunda iltihap önleyici bir ilaç olarak kullanılan aspirin, 1899'da ilaç şirketleri tarafından bugünkü halini aldı. 1950'lerde Kaliforniya'da bir pratisyen hekim, aspirinin kalp krizlerini ve felçleri önlemedeki rolünü keşfetti ve kısa sürede vazgeçilmez bir ilaç olarak piyasada yer aldı. Doktorlar, kalp krizi riski altında olduklarından endişe duyan 55 yaşın üzerindeki herkesin bu ilacı günlük olarak almasını önermeye başladı. Aspirin, pıhtı oluşumunda önemli bir rol oynayan trombositler üzerinde etki ederek çalışır. Ancak esas sorun da burada başlıyor. Aspirinin çalışma şekli aynı zamanda zarar verme şekli olabilir. Yıllar boyunca, aspirinin iç kanama ve mide ülseri gibi yan etkilerine dair uyarılar yapıldı. Yakın zamanda yapılan bir araştırma, oldukça masum görünen bu ilacın yaşlı hastalarda kansızlığı tetiklediğini ortaya koydu. Yaşlandıkça, anemi riskimiz birçok nedenden dolayı artar. Bağırsaklarımız tarafından daha az demir emilir, kemik iliği alyuvar yapımında daha az etkilidir ve böbrekler alyuvar üretimine yardımcı olan eritropoietin hormonunu daha az üretir. Ancak çalışma, diğer ilaçları alanlara kıyasla aspirin alan yaşlı kişilerde anemi riskinin yüzde 20 daha yüksek olduğunu gösterdi. Nedeni ise aspirin alan kişilerin daha düşük demir seviyelerine sahip olması. Aspirin alanların midesinde küçük kanamalara da rastlandı. Aspirin hâlâ insanların acil durumlar için evde bulundurması gereken bir ilaç fakat şiddetli göğüs ağrınız varsa, 300 mg'lık bir dozdan fazla tüketmemenizde yarar var. Profesör Rob Galloway, ''Yine de kendi kendinize ilaç almak yerine, doktora danışmanız gerek'' demeyi de ihmal etmedi.

Aspirin sanıldığı kadar masum değil

Beden Sağlığı

Profesör Rob Galloway, aspirinin arterlerdeki pıhtıları parçalayarak oksijenin kalp kaslarına ulaşmasını sağladığını ancak fazla tüketildiğinde tehlikeli sonuçlar yaratabileceği konusunda uyarı yaptı.

Kalp krizi tedavisi, iltihap önleyici ve ağrı kesici olarak kullanılan aspirin de her ilaçta olduğu gibi bazı riskler taşıyor.

Aspirinin ucuz olması ve kolay reçete edilmesi, kullanımını yaygın kılıyor.

Yüzyıllar boyunca, söğüt ağaçlarının kabuğundan elde edilen salisilik asit formunda iltihap önleyici bir ilaç olarak kullanılan aspirin, 1899'da ilaç şirketleri tarafından bugünkü halini aldı.

1950'lerde Kaliforniya'da bir pratisyen hekim, aspirinin kalp krizlerini ve felçleri önlemedeki rolünü keşfetti ve kısa sürede vazgeçilmez bir ilaç olarak piyasada yer aldı.

Doktorlar, kalp krizi riski altında olduklarından endişe duyan 55 yaşın üzerindeki herkesin bu ilacı günlük olarak almasını önermeye başladı.

Aspirin, pıhtı oluşumunda önemli bir rol oynayan trombositler üzerinde etki ederek çalışır. Ancak esas sorun da burada başlıyor. Aspirinin çalışma şekli aynı zamanda zarar verme şekli olabilir.

Yıllar boyunca, aspirinin iç kanama ve mide ülseri gibi yan etkilerine dair uyarılar yapıldı. Yakın zamanda yapılan bir araştırma, oldukça masum görünen bu ilacın yaşlı hastalarda kansızlığı tetiklediğini ortaya koydu.

Nedeni ise aspirin alan kişilerin daha düşük demir seviyelerine sahip olması.

Aspirin alanların midesinde küçük kanamalara da rastlandı.

Aspirin hâlâ insanların acil durumlar için evde bulundurması gereken bir ilaç fakat şiddetli göğüs ağrınız varsa, 300 mg'lık bir dozdan fazla tüketmemenizde yarar var.

Profesör Rob Galloway, ''Yine de kendi kendinize ilaç almak yerine, doktora danışmanız gerek'' demeyi de ihmal etmedi.