Aydemir Akbaş: Güzel ve dekolteli kadınla sokağa çıkmam

Türk sinemasının duayen ismi Aydemir Akbaş üçüncü kez kanserle mücadele ediyor. Yaşamayı çok sevdiğini, ölmekten korktuğunu söylüyor. Bu kadar çok film çekmesine rağmen hiç ünlü bir kadınla aşk yaşamamış. "Çünkü ben çok kıskancım, yanımda çok güzel kadın gezdirmem" dedi.

Geçtiğimiz yıllarda gırtlak kanserini yenen usta oyuncu Aydemir Akbaş’a bu kez de kolon ve bağırsak kanseri teşhisi konuldu. 86 yaşındaki deneyimli oyuncuyla buluştuk. Hem sağlığını hem eskileri konuştuk. Diyor ki: Yaşamayı öyle çok seviyorum ki ölmekten ödüm kopuyor.

Hastalığınızın yeniden nüksetmesi hayranlarınızı çok üzdü. Nasılsınız?
İyi olmaya çalışıyorum çünkü ölmekten ödüm kopuyor. Her giden sanatçının ardından sıra bende mi korkusu içimi kemiriyor. Sosyal medya beni defalarca öldürdü. Gerçekten ölsem artık kimse inanmayacak. Bunlar da bir çeşit ruh hastası. Bu ikinci kanser ama atlatacağım.

'DAHA KAVGA EDECEĞİM, HAKARET EDECEĞİM ÇOK İNSAN VAR'
Nedir hayatı size bu kadar sevdiren?
Kimse benim kadar sevemez hayatı. Hayatım hep mücadele ve çalışmayla geçti. Şimdi yaşama zamanım. Doktor bana ilk kanser olduğumu söylediğinde, “Yak bir sigara” dedi, “Yakmam” dedim. Çünkü 95’e kadar yaşayacağım. Şimdi 87 yaşına girdim. Babam 85 yaşında ölmeden bir gün önce sakal tıraşı oldu. Ona çekmişim, seviyorum hayatı. Daha çok işim var. Yapacak, yazacak, bozacak çok şeyim, kavga ve hakaret edeceğim çok insan var.

Kiminle ne için kavga edeceksiniz mesela?
Hakemlerle, futbolcularla, sinemacılarla, hak yiyenlerle… Herkesle. Türk sinemasına eskiden Amerikalılar hakimdi, şimdi Koreliler hakim. Sen neden adam yetiştiremiyorsun? Elin Korelisine muhtaç oluyorsun…

Sizin senaryolarınızı neden tercih etmiyorlar madem bu kadar iyi ve bu kadar iddialısınız?
Yazdım, çokça da oynandı. İbrahim Tatlıses, beni babasının hayrına mı yanına aldı? Orijinal senaryo verdiğim için. İbrahim’e verdiğim beş hikayeden üçü orijinal. Benim kahrımı çekmek zordur.

İŞ ORTAMINDA FAŞİSTİM İÇKİ İÇENİ KOVARIM
Sizin kahrınızı çekmek neden zor?
Beni her insan taşıyamaz. Evvela Atatürkçü ve milliyetçiyim. Ama iş ortamında da faşistim. Laubaliliği sevmem. İçki içeni kovarım. Her dakika çay içirmem. 16 yaşından beri günde dört paket sigara içiyordum, kanser oldum; her gece alkol içiyordum karaciğeri vurdurdum. Hiç faydasını görmedim hovardalığın, o yüzden gençlere faşist davranıyorum.

BABAM YENİDEN EVLENMEK İSTEYİNCE SİNİR HASTASI OLUR ‘GELEN KADINA HUZUR VERMEYİZ’ DEDİM
87 yaşından sonra evlilik olur mu sizce?
Bir gün kız kardeşim, babamın evlenmeye niyetlendiğini söyledi. Çok sinirlendim. “O karıyı yaşatmayız. Huzurunu kaçırırız, kadın geldiğine geleceğine pişman olur” dedim. Benim anam dört tane çocuk büyütmüş, leğenlerde yıkamış bizi. Kömür sobasıyla uğraşmış. Anam o eziyeti çekmiş, sonra elin karısı gelip lükse konacak, kaloriferli eve oturacak, öyle mi? Yemezler, Arnavut’um ben.

Sizin iyi bir mal varlığınız mı var?
Yok, yedim ben paraları gece hayatında ama çok pişmanım. Şimdi biraz biriktirdim. Para yaşlılıkta lazım, o filmleri çektik ama parayı kenara koymadık. Gece hayatında yedim ama kadınla kızla değil.

KADINLARDAN HASTALIK KAPMAKTAN KORKUYORUM ZAMPARALIK KOLAY DEĞİL
Gençliğinizde çapkın mıydınız?
Hayır değildim. Eşim Beyhan şunu söylerdi; “Erkek milleti, fırsatını bulduğu zaman yapar. Hoşlandığın zaman sen de yap ama benim ayarımda olacak, benim kadar kaliteli olacak. Hastalık kapmayacaksın. Bir Allah’ın kulu duyarsa kapıya koyarım seni.” İki kere boşandık üç kere nikahlandık. Ödüm patlardı bel soğukluğundan. Zamparalık kolay değil kızım.

YANIMDA GÜZEL KADIN GEZDİRMEM, DEKOLTELİ KADINLA SOKAĞA ÇIKMAM
Ünlü bir kadınla aşk yaşadınız mı?
Yaşamadım ama Nükhet Duru’ya çok aşıktım. Sonra zaten Nükhet ve Beyhan arkadaş oldular. Bir de ben çok kıskancım yanımda çok güzel kadın gezdiremem, dekolteli kadınla sokağa çıkmam.

Ama filmlerinizde de dekolte giyen hanımlar vardı…
O ayrı, onların mesleği. Mesela mayo başka bir şey frikik vermek başka bir şey. Ben o seks filmlerini çekerken de söyledim. “Soymayın hemen kadını. Kapalı olan daha çekicidir” dedim. Etek sıyrılırsa bile heyecan duyardık biz yahu. Şimdi kadın ne kadar açılsa da bakan yok. Doydu millet. Eskiden göz açlığı vardı. Ama yine de bakan var. Dünyada dört şey bitmez. Kumar, seks, uyuşturucu, rüşvet.

KONSERVATUAR OKUYUP STAR OLMUŞ BİR TANE İSİM YOK
Oynamaktan keyif aldığınız oyuncular kimlerdi?
Ayşen Gruda’yla oynamaktan keyif alırdım. Bak şimdi Hulusi Kentmen gibi bir tane oyuncu yok. Yeni jenerasyonda çok güzel kızlar var ama çoğu kabiliyetsiz, koyun. Ben güzel kadın aramıyorum. Ayşen Gruda’nın yerine oynatabileceğim kimse yok. Bir Adile Naşit yok. Bana bir tane konservatuar okumuş star olmuş isim söyle. Hiç yok. Sinemada Yıldız Kenter oynadı olmadı, Müşfik Kenter oynadı olmadı. Ben varım, Ali Poyrazoğlu var, başkası yok. Biz Türkiye’ye para kazandırdık.

Herhangi bir vasiyetiniz var mı?
Sadece kedilerime sahip çıkılsın. Bir de sakın hayatımı film yapmasınlar çünkü doğrusunu çekemezler. Mesela, bana hep “Porno filmlerde oynadı” dediler ama oynamadım. Organımı gören bir kişi yok. O donu hiç indirmedim ben. Hiçbir filmde tek bir kadın bile görmedi benim organımı.

ORGAZM OLAMAYAN KADIN SİNİR HASTASI OLUR
Pişman mısınız o seks filmlerinde oynadığınız için?
Onlar porno değildi ama yıllarca anlatamadım. “Kadını soymayın” derdim. Dinletemedim kimseye çeken aç çünkü gözü doymuyor. Boşanmanın sebeplerinden biri de aldatma. Kadın durup dururken aldatmaz, doymuyordur, rahat değildir, huzurlu değildir.

Bizim erkekler egoist. Dünyada yüzde yetmiş oranında orgazm olmayan kadın var, bu ne demek biliyor musun? Sinir hastası demek. Durup dururken hiçbir kadın aldatmaz. Koca iter onu. Orgazm olmayan kadın sinirden cinayet işler. Orgazm olmamak demek bir kadın için delirmek demek.