“10 YIL SONRA TEKRAR KARŞILAŞTIK”
Yavru leyleklerin sakatlanmasına ve ölmesine neden olan çevre kirliliği oluşturan atık maddelerin en ciddi sorun olduğunu vurgulayan Sürücü; “Leyleklerin bulunduğu bölgelerde doğaya atık madde atılmaması, özellikle siyah saman iplerinin görüldüğü yerden toplanılması yavru leyleklerin sağlığı için çok önemlidir. Bir leylek ailesi bir üreme döneminde kurbağa, balık, yılan yediği gibi, binlerce böcek, çekirge, danaburnu ve benzeri tarım zararlısı olarak kabul gören sayısız canlı türü ile beslendiği düşünüldüğünde, çiftçilere ne kadar faydası olduğu bilinmelidir. Sayım sırasında bir de sürpriz yaşadık. Yamalak beldesindeki sayımlarda bir leyleğin halkalı olduğunu tespit ettik. EGE Üniversitesi Biyoloji Bölümü işbirliğiyle 2013 yılında Söke’ye bağlı Gölbent köyünde halkaladığımız leylekle, 10 yıl sonra tekrar karşılaştık. Anadolu’nun en sevilen kuşlarının başında gelen leylekleri ve yaşam alanlarının korunması, ilgili kurumların, yerel yönetimlerin ve sivil toplum örgütlerinin işbirliğine ve duyarlılığına bağlıdır. Aileler çocuklarını yukarıda belirtilen kendilerine en yakın leylek köylerine götürerek, onları leyleklerle buluşmalarını sağlamalı, yavrularını beslemelerini, eşleri geldiğinde gagalarını takırdatmalarını ve leyleklerin tarlalardan ya da sulak alandan besinlerini nasıl bulduklarını izlettirmelidir. Küçük yaşlarda hem leylekleri tanımaları hem de doğayı anlamaları açısından çok yararlı olacaktır” dedi.