İstanbul Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, dolandırıcılık ve kara para aklama suçlaması yöneltilen Bahar ve Nihal Candan (Gülnihal Çiçek) kardeşlerin de arasında bulunduğu 22 şüpheliyle ilgili yürüttüğü soruşturmayı tamamladı. İddianamede 38 isim müşteki, bir isim ise müşteki-şüpheli sıfatıyla yer aldı. Soruşturma kapsamında bugüne kadar ilki 4 Mayıs 2023, ikincisi 14 Kasım 2023, üçüncüsü ise 10 Ocak 2024 tarihinde olmak üzere 3 ayrı operasyon yapıldığı vurgulandı. İddianameye göre soruşturma, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Dolandırıcılık Büro Amirliği'nce yapılan çalışmalar sonucunda savcılığa sunulan 16 Ocak 2023 tarihli raporla şekillendi. Rapora göre, İstanbul'da dolandırıcılık yaparak menfaat temin etmek üzere oluşturulan suç örgütü üyesi şahıslar, paravan olarak oluşturdukları şirketler üzerinden faaliyet gösteriyordu. İlk aşamada, mağdurlara, tanıdıkları vasıtasıyla ulaşarak güven kazandıktan sonra, vergi dairesi, icra dairesi, TMSF gibi resmi kurum ve kuruluşlarla yakın ilişki içerisinde olduklarını, kurum birim amirleri vasıtasıyla ihale yoluyla aldıkları araçları piyasa fiyatının altında bir bedelle sattıkları anlatılıyordu. Çete üyeleri, mağdurlara whatsapp uygulaması üzerinden araç ve fiyat listesi bile göndermişti. Sabah Gazetesi'nden Huzeyfe Atıcı'nın haberine göre; araç teklifinde bulundukları, gönderilen listeden beğendiği araçları almak isteyen mağdurlarla anlaşma sağladıkları vurgulanan iddianameye göre, anlaşmanın tamamlanması sonrasında öncelikle araç bedeli ve komisyon olarak araç bedelinin yüzde 10'u oranında bedeli, peşin olarak aracı şirket olduğunu söyledikleri paravan firmaların hesabına göndertiyorlardı. İddianameye göre suç örgütünün lideri 'Kaan' kod adlı ihraç polis memuru Onur Apaydın'dı. Apaydın, yeni üyelerle örgütü yapılandırdı. Apaydın'ın daha önce de yöneticisi olduğu farklı bir örgüte yönelik soruşturma kapsamında hakkında dava açıldığı öğrenildi. İddianameye göre suç örgütünün lideri 'Kaan' kod adlı ihraç polis memuru Onur Apaydın ve İlker Oflu'ydu. Apaydın, yeni üyelerle örgütü yapılandırdı. Apaydın'ın daha önce de yöneticisi olduğu farklı bir örgüte yönelik soruşturma kapsamında hakkında dava açıldığı öğrenildi. Apaydın ve Oflu, dolandırıcılık, tefecilik suçlarından gelir elde etmek üzere kurdukları suç örgütü üyesi olan şüphelilere iş bölümüne ayırdı. 'Sazan sarmalı' yöntemini uygulayarak yaptıkları dolandırıcılık faaliyetinde, mağdurları tehdit bile ettikleri saptandı. Başsavcılık, 22 şüphelinin bulunduğu iddianameyi Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. İddianamede, Bahar Candan'ın Suç örgütüne üye olma ve örgüt faaliyeti kapsamında kişinin kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık suçundan 2 kez hapsi istendi. Geçtiğimiz ay serbest bırakılan ve dosyadaki suç kapsamı çok daha hafif olan Nihal Candan'ın (Gülnihal Çiçek) ise örgüt üyeliğinden cezalandırılması talep edildi. Bahar Candan'ın eylemleri ve örgütteki etkili konumu sebebiyle tutukluluk halinin devamına karar verildiği belirtilirken Nihal Candan'ın dosyadaki suç durumunun daha zayıf olduğu, sağlık sorunları ile birlikte değerlendirildiğinde tahliyesinin uygun görüldüğü kaydedildi.